İZMİR - MERİÇ ÜRER
İzmir'de 3 yıl önce bale sanatçısı ve dans eğitmeni Banu Dağcıoğlu Türkeli önderliğinde başlatılan "Wheelchair Dance Project (Tekerlekli Sandalye Dansı Projesi)", bedensel engellilere yönelik algıları yıkarak, bu durumdaki 15 gencin hayatına dokundu.
İzmir'de yaşayan 15 bedensel engelli gencin dünyası, hayatlarına giren tekerlekli sandalye dansıyla değişti. Projeyle ruhsal ve fiziksel engellerini dansla aşarak hayata daha fazla katılmaya başlayan ve fiziksel olarak gelişme kaydeden engelli gençler, 3 yıldır sundukları gösterilerle sahne heyecanını tadıyor, izleyicilerin beğenisini topluyor.
Başından beri projenin içinde yer alan 33 yaşındaki Ayşe Bayan, müsküler distrofi kas hastası olduğunu ve tekerlekli sandalye kullanmak zorunda kaldığını belirterek, kol kaslarını kullanmakta güçlük çektiğini ancak dans projesiyle bu durumun değiştiğini anlattı.
"Dansla birlikte kollarımı daha rahat kaldırıyorum"
Bayan, projeyle fiziksel ve ruhsal değişimler yaşadığını dile getirerek, şunları söyledi:
"Dans etmeden önce bu kadar sosyal ve aktif değildim. Öz güvenim bu kadar gelişmiş değildi. Ben özellikle kol kasım olmak üzere vücut kaslarımı çok kullanamıyorum. Bir tek ben akülü tekerlekli sandalye kullanıyorum, diğer arkadaşlarım aktif tekerlekli sandalye kullanıyor. Ben akülü tekerlekli sandalyede, kollarımı danstan önce çok fazla kaldıramıyordum, bu kadar hareketli değildim, dans ederek hareketlerim daha rahatladı, kollarımı daha rahat kaldırabiliyorum. Tekerlekli sandalyede olan herkese tavsiye ederim. İnsanlar kendilerini eve kapatmasınlar. Bizi izleyenler çok şaşırıyor. Herkes çok beğeniyor ve duygulanıyor."
"Sahne heyecanı çok farklı"
Projeye 2 yıl önce dahil olan 32 yaşındaki Gökçe Değirmencioğlu ise sahne heyecanı tatmanın çok farklı olduğunu ifade etti.
Tekerlekli sandalye dansını ilk kez duyanların, başlangıçta tekerlekli sandalye ve dans ilişkisini kuramadığını ancak kendilerini izleyen herkesin etkilendiğini belirten Değirmencioğlu, tekerlekli sandalye kullanmanın mahkumiyet olmadığını söyledi.
Tekerlekli sandalye dansına birkaç ay önce başlayan 32 yaşındaki Burhan Elli ise bu dans sonrası yaşamındaki değişimi, "Kendimi daha enerjik ve mutlu hissediyorum, öncesinde basketbol oynuyordum, 12 sene oynadım, yeterince sosyal aktivite yapıyordum, bu da taç oldu benim için. Sanatsal yeteneğim yok diye düşünüyordum, dansla beraber yeteneğim olduğunu düşündüm. Tepkiler çok olumlu ve güzeldi. Dans konusunda kendimi ilerletmeyi düşünüyorum. Provalar çok eğlenceli geçiyor, salı günlerinin gelmesini heyecanla bekliyorum." sözleriyle dile getirdi.
Tek günlük gösteri için başladı, bugünlere geldi
Projeyi başlatan bale sanatçısı ve dans eğitmeni Banu Dağcıoğlu Türkeli ise projenin 2013 yılında Dünya Engelliler Günü kapsamında 1 günlük gösteri için başladığını ama farkındalık yaratması nedeniyle devam kararı aldıklarını aktardı.
İzmir Devlet Opera ve Balesi, İzmir Devlet Senfoni Orkestrası ve İzmir Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle 15 engelli dansçının bir araya geldiğini belirten Türkeli, Türkiye'de tekerlekli sandalye dansında süreklilik gösteren tek grup olduklarını söyledi.
Türkeli, 4. yılına girdikleri projede, bugüne kadar orkestra topluluğu Camerata İzmir ile pek çok gösteride sahne aldıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Bir insan olarak onlar bana ne katıyorsa ben de onlara katıyorum. Karşılıklı çok şahane bir alışveriş var. Stüdyoya girildiğinde bütün derdin kapıda bırakılması gerektiği bize konservatuvar yıllarında öğretilmişti. Ben de aynı şeyi kendilerine söylüyorum. Herhangi bir dert ve tasa taşımıyoruz. Herhangi bir engel varken dans edebilmek çok inanılmaz görünmemeli, çok normal. Bana anormal gelen iki ayağının üzerindeki insanların evde oturması ve dans etmemesi. Normalde evden daha az sıklıkla çıkan arkadaşlarım, çok daha sosyal bir insan haline geldiler. Farklı bedenlere sahip çocukları olan ailelerden tek isteğim, onları evde tutmasınlar. Sadece farklı bedenlerle tanıştırmak değil, engeli olmayan insanlarla bir araya getirmeleri şart. Engellilerin engellilerle bir şey yapabileceği ya da engelsizlerin engelsizlerle bir şey yapabileceği fikrinden vazgeçilmesi gerekiyor. Engelliler için özel bir çalışma adı altında değil, insan için çalışma yapılmalı. Ailelerin de evlatları için özel oldukları için değil, doğru insan yetiştirmek adına onları doğru yönlendirilmeleri gerekiyor."
Provaların çok eğlenceli geçtiğini dile getiren Türkeli, projedeki dansçıların, hazırladığı koreografilere müziği hissettikten sonra hemen uyum sağladığını ve çok istekli çalıştıkları için hiçbir problem yaşamadıklarını söyledi.
Türkeli, engelli arkadaşlarıyla uyum gösteren down sendromlu Can Ayan'ın da provalarda kendilerine eşlik ettiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com