Politika

"Tek tek araştırıp hesabını soracağız"

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Mardin Büyükşehir Belediyesi’nin personel harcamalarına işaret ederek, "Mardin Büyükşehir Belediyesi’nin toplam giderinin yüzde 62,6’sı personele harcanıyor, oysa Türkiye ortalamasında bu yüzde 11,7. Bu personel...

"Tek tek araştırıp hesabını soracağız"
06-01-2016 16:21
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Mardin Büyükşehir Belediyesi’nin personel harcamalarına işaret ederek, "Mardin Büyükşehir Belediyesi’nin toplam giderinin yüzde 62,6’sı personele harcanıyor, oysa Türkiye ortalamasında bu yüzde 11,7. Bu personel giderlerinin nereye gittiğini tek tek araştıracak ve hesaplarını soracağız" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, ATO Congresium’da düzenlenen Ankara Büyükşehir Belediyesi 2016 ve sonrası projelerinin tanıtım töreninde yaptığı konuşmada, "Çok güzel bir vesileyle biraraya geldik. Ankara’daki değişimi hep beraber takip ettik. Toplantımızın asıl gündemine geçmeden önce yüreğimizi burkan iki manzarayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Şehit Uzman Çavuş Nuh Özdemir’in Ordu’daki evi, Nuh oğlumuz Sur’da çıkan çatışmada şehit oldu. Sur ki aynı Hacı Bayramı Veli gibi Ulu Camii’nin diyarı. Hainler bu mübarek beldeyi kana bulamak, kardeşi kardeşe kırdırmak için haftalardır yoğun bir saldırı içinde. Başta Nuh gibi aziz şehitlerimiz olmak üzere bu toprağın çocukları, bu toprağın varlığını korumak için canlarını ortaya koyuyorlar. Bu yolda şehit düşenleri rahmetle anıyorum, ki onlar zor şartlarda büyüdüler ki, Akkuş’taki evini gördünüz. Bu sabah mübarek insan Mehmet Özdemir ile görüştüm. Kendisine de ifade ettim, ’Nuh’la birlikte efsaneleşen güvenlik güçlerimizin yaptığı fedakarlıklar gönlümüzden uzak olmayacak’. Ailesine taziyelerimi hepimiz adına sunuyorum. Nuh, belki o zor şartlarda büyüdü ama yaptığı hizmetle bütün milletin gönlünde hiçbir zaman eksilmeyecek bir görev üstlendi. Şu anda görevini ağır kış şartlarında yerine getiren bütün kahraman güvenlik görevlilerimizin alınlarından öpüyorum, Allah kazalarını mübarek eylesin diyorum. Orada görev yapan kardeşlerimize de milletim adına şükranlarımı ifade ediyorum" diye konuştu.
İkinci manzaranın bir insanlık trajedisi olduğunu belirten Davutoğlu, "5 yıldır insanlığın gözünü yumup unutacağı farzettiği Suriye zulmünden kaçarak gelen mülteciler. Dün de sahile 36 ceset vurdu. Biz, bu toprakların derin irfanından esinlenmiş Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak Suriyeli kardeşlerimizi misafir ederken bir an dahi düşünmedik. Dünya, tarih ve Allah şahit ki milletimizin yazdığı bu destan nesilden nesile aktarılacak. Onları zalime terketmedik. Onları boşlukta bırakmadık, hepsine bağrımızı açtık ama dünya suskun, dünya sadece manşetlere yansıyan fotoğraflarla anıyor. Bütün dünyaya, vicdan sahibi her insana hitap ederek söylüyorum, Suriye’de masum sivillerin üzerine insafsızca, barbarca bomba yağdıran Suriye rejimi ve yandaşları, evet Rusya da artık bu zulümlerin ortağı olmuştur" dedi.

"KARDEŞLERİMİZİN ISTIRABINA ARTIK SESSİZ KALINMAMALIDIR"
Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kardeşlerimizin ıstırabına artık sessiz kalınmamalıdır. Türkiye, Suriye krizini tek başına göğüsleyecek sorumluluk altında değildir. Dün sahillerimize vuran 36 cesedin vebali bu trajedi karşısında sessiz kalan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi olmak üzere uluslararası toplumdur. Bunun vebali başta Rusya olmak üzere Suriye konusundaki her kararı veto eden anlayıştır. Biz, sahile vuran insanlarımızın cesetlerini trajedi olarak yüreğimizde tutacağız. Her yerde bu kardeşlerimizin hakkını, hukukunu savunmaya devam edeceğiz."
Yapılan icraatlar hakkında da bilgi veren Davutoğlu, "Şimdi sadece eski ve yeni arasındaki karşılaştırmaları değil, gelecek perspektifimizi de ortaya koymanın vakti. Bunların bir kısmını seçim öncesinde buluştuğumda ben de zikretmiştim. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptıkları bütün belediyelerimize örnek teşkil etmeli. 1 Kasım’dan sonra Ankaralılar gönülden coşkuyla genel merkezimizin önünü doldurduğunda ’7 Haziran’dan sonra bu ülkeyi boşluğa düşürmeyeceğiz’ demiştim. 1 Kasım’dan sonra verdiğimiz sözleri tek tek yerine getireceğiz. Daha 2 ay ancak geçti vaatlerimizin yüzde 30’unu gerçekleştirdik" diye konuştu.

"YEREL YÖNETİMLER BAZINDA VERDİĞİMİZ SÖZLERİ DE BİRER BİRER HAYATA GEÇİRECEĞİZ"
Diğer partilerin seçim döneminde verdiği vaatlere işaret eden Başbakan Davutoğlu, "Onlar sadece sesin vaadi olarak olmayacak sözler verirler ama bizim ağzımızdan bir söz çıktı mı bu senet vaadidir. Önümüzdeki 3 ay içinde vaatlerimizin tamamını yerine getireceğiz. Bu çerçevede de Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığımızın organize ettiği toplantı tam da bugüne tekabül ediyor. Yerel yönetimler bazında verdiğimiz sözleri de birer birer hayata geçireceğiz. Onlar da kendi illerinde bizim ziyaretimizi vesile ile önümüzdeki 2019’a kadar olan vaatlerle ilgili planlarını paylaşacaklar. Hiç kimse verdiği sözün gerisinde kalmayacak" ifadelerini kullandı.
Ankara’da Mobilyacılar Sitesi’ne yapılan showroom ile Ankara’nın kalbinin sitelerde atacağını anlatan Davutoğlu, "Ankara aynı zamanda sanayi şehri, ticaret merkezi, bütün verimli topraklarla tarım şehri. Dolayısıyla Ankara’yı başkent olarak yükseltirken aynı zamanda merkez, kavşak şehir olarak da kalkınmasına önem veriyoruz. Büyükşehir Belediyemiz Ulus’u tarihi hüviyetine kavuşturacak. Ankara bir taraftan gelişirken tarihi dokusuna da kavuşacak. Ulus’un artık bekleyecek vakti kalmamıştır. Ulus, artık ulusumuza layık hale gelmelidir. Bugüne kadar gelişememiş dokusunu yenileyeceğiz ve Ankara Kalesi de Türkiye’ye gelen herkesin görmek istediği yaşayan tarih mirası haline geliş olacak. Ulus, Türkiye’nin kalp merkezlerinden birisidir. Bu topraklara ömrünü veren Hacı Bayramı Veli hazretlerine layık bir şekilde Hacı Bayramı Veli Projesi’ni hayata geçirdik, emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Türkiye’de huzur bulmak isteyen kim varsa Hacı Bayram’a geldi mi o huzuru bulacak" diye konuştu.
Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Numune Hastanesi’nden Dışkapı’ya bütün Ulus başkentimize yakışır bir şekilde yenilenmek zorundadır. Arzu ettiğimiz her şey bir bir hayata geçecek, güzel Ankara’yı birlikte yeniden imar edeceğiz. Belediyelerimizce yapılanların Ankara’da yaşayan bütün vatandaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum. Bu hizmetlerin şehrimize kazandırılmasına emeği geçen belediyemizdeki tüm çalışanlarımıza Ankaralılar adına teşekkürü borç biliyorum. AK Parti belediyeciliğinden önce şehirlerimizin ne halde olduğunu siz biliyorsunuz. Bir yandan şehirler kurarken doğayı korumayı ihmal etmedik. Bütün çevreciler bilsinler ki AK Parti döneminde yaklaşık 3,5 milyon ağaç dikilmiştir. Çevreye ve doğaya saygı bizim inancımızın bir gereği. Orman varlığı bütün dünyada azalırken orman varlığını artıran nadir ülkelerden biriyiz. Biz ağacın, ormanın, börtü böceğin hukukunu gözetmeyi esas alırız. Şehirlerimizi bu anlayışlar inşa ederiz."

"VAAT VE REFORMLARIMIZIN YÜZDE 30’UNU YAPTIK"
Ankara’da geçmiş dönemlerde yaşanan hava kirliliğine işaret eden Davutoğlu, "Şimdi Ankara’ya gelen Ankara’dan ayrılmak istemiyor, ayrılmak da istemeyecek. Mamak çöplüğü patlamaya hazır bombaydı. Bütün bunlar, bu kötü miras birer birer terk edildi. Bütün bunlar AK Parti belediyeciliğinin başarılarıdır. AK Parti belediyeciliğinin başka ilkleri de olurdu, temel atarken tarih ve saat verme geleneği Cumhurbaşkanımız ile İstanbul’da başladı. Toplu açılışı da biz başlattık. Vaat ve reformların başlangıcı olarak belirlediğimiz 22 Aralık’tan bu yana yüzde 30’unu yaptık. 3 ay içinde gerçekleştirdiğimiz reformların yüzde 25’ini de fiilen gerçekleştirdik. Milletimize verdiğimiz sözleri yerine getirmeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

"ANKARA, YEREL KALKINMAYA ÖRNEK OLARAK GELİŞİYOR"
"İstanbul, Ankara, Konya, Kocaeli, Türkiye’nin nereden nereye geldiğini açıkça ortaya koyuyor. Ankara için dev projelerimiz var" diyen Davutoğlu, "Turizmden sağlığa, ulaştırmadan çevreye kadar başkentin ruhuyla özdeşleşecek projelere imza atıyor. Ankara yerel kalkınmaya örnek olarak gelişiyor. Oysa yılarca Ankaralılar içi hizmet üretmedikleri gibi ülkemizin itibarını da düşünmediler. Esenboğa, protokol yolu çevreye bakacak bir yol değildi, bu yolu düzenledik, çağdaş bir görünüme kavuşturduk. Ankara, parklarıyla, dinlenme alanlarıyla örnek şehir oldu. Hükümetimizin yatırımlarıyla Ankara büyük bir dönüşüm yaşadı, yaşamaya devam ediyor. Bugün artık modern, temiz, yeşil, sosyal ve kültürel yönden gelişmiş bir Ankara var. Yeşil alanlarında çocukların top koşturduğu bir Ankara var. Tükettiği elektriği üreten bir Ankara var. Dünyanın dört bir köşesinden her yıl ödüller alan Ankara var. Sadece Ankara’da değil, AK Parti iktidarı olarak 1 Kasım’dan sonra yenilendik, yepyeni bir şevkle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Biz, ülkemiz, şehirlerimiz, milletimiz için özümler ürettik, yeni hedefler belirledik bunlarla yürümeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

"BU PERSONEL NE YAPIYOR?"
"Biz, ne yerel yönetimler ne de merkezi yönetim olarak farklı partiler ki belediyelere farklı davranmıyoruz" ifadesini kullanan Davutoğlu, "Ayrım yapmıyoruz. Milletin emaneti olan bütçeyi hukuk, yasalar çerçevesinde kimin ne hakkı varsa adilane paylaştırıyoruz. Bölgedeki büyükşehir ya da şehir belediyelerinden hiçbiri bizde hakkının kaldığını iddia edemez. Biz bunu yaparken, vergilerden hakları olan payları verirken peki bazı belediye belediye başkanları neler yapıyor, gelin muhasebe yapalım. Verimli yönetim adına, performans adına pek çok parametremiz oluyor. Belediyelere ilişkin de bu tür ölçütlerimiz var. Bakın, şimdi bazı rakamlar, veriler paylaşmak istiyorum. Mardin Büyükşehir Belediyesi’nin gelirinin neredeyse yüzde 100’ü merkezi yönetimden sağlanıyor. Tam yüzde 96,7’si Mardin Büyükşehir Belediyesi’nin, ki Mardin bizim aynı Hacı Bayram ve çevresi gibi medeniyetimizin biblo şehridir. Bu yüksek orana rağmen büyükşehirler için Türkiye ortalaması yüzde 66,7 iken, Mardin’de bu oran yüzde 96,7. Gelirinin giderini karşılama oranı ise yüzde 217,7. Yani gelirinin yarısından fazlası harcanmıyor, harcananlar da personel giderlerine gidiyor ve oradan da nerelere gittiğini siz tahmin edebilirsiniz. Bir başka ifade ile gelirinin yüzde 100’e yakını merkezden gelmesine rağmen gelirinin yüzde 50’den fazlası bekletiliyor, istihdam, yatırım vesaire gibi yükümlülüklerin yerine getirilmesi sağlanamıyor" şeklinde konuştu.
Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yönetimde bir diğer ilginç veri de personel harcamalarıyla ilgili. Bakın, Mardin Büyükşehir Belediyesi’nin toplam giderinin yüzde 62,6’sı personele harcanıyor, oysa Türkiye ortalamasında bu yüzde 11,7. Bu personel ne yapıyor? Hangi hizmeti yerine getiriyor ki personel giderleri yüzde 60’ın üzerinde. Bu personel giderlerinin nereye gittiğini tek tek araştıracak ve hesaplarını soracağız. Mardin gibi bir şehre ve bölgedeki diğer şehirlere gönderdiğimiz, bütün ülkeden vergi alarak topladığımız gönderdiğimiz vergiler oradaki şehirlerin güzelleştirilmesine harcanmıyor, yatırım yapılmıyor, hiçbir şehir bir önceki dönemden daha iyi durumda değilse, çöp dağları varsa, engeller varsa, bunları da hepimizin muhasebe etmesi lazım."

"BU KAYNAKLAR KULLANILMADIĞI GİBİ BAŞKA YERLERE AKTARILIYOR"
Yatırım verilerine bakıldığında ise bu belediyelerin yönettikleri belediyeleri mağmur etme gibi bir derdinin olmadığının apaçık ortada olduğunu söyleyen Davutoğlu, "Türkiye’de ortalama bir büyükşehir belediyesinin yatırım giderlerinin toplam giderlere oranı yüzde 46,9, neredeyse yarısı. Peki, mesela Mardin Büyükşehir Belediyesi’nde durum ne? Bu belediyenin yatırım giderleri toplam giderlerin içinde sadece yüzde 7. Diğer şehirlerde yüzde 46. O zaman, bu kaynaklar nereye harcanıyor sormak gerekir. Mardin’i bir örnek olarak veriyoruz. Bütün bölgede, Doğu ve Güneydoğu’daki birçok şehirde durum bu. Eğer, Mardin’de Türkiye ortalamasında olduğu gibi yatırım yapmış olsaydı, bizim verdiğimiz imkanlar yatırıma yönlendirilmiş olsaydı, şimdi ki yatırım miktarından 17 kat daha fazla yatırım yapmış olacaklardı. Mesela Nusaybin’in kanalizasyon sorunu çözülebilirdi. Mesela Ömerli’nin içme suyu problemi ortadan kaldırılabilirdi. Rezaleti, vurdumduymazlığı, vicdansızlığı görebiliyor musunuz? Nusaybin’de, Derik’te kanalizasyon sorunu varken bu kaynaklar kullanılmadığı gibi başka yerlere aktarılıyor" şeklinde konuştu.

"BU BEYEFENDİLER ÇUKURLAR KAZIYOR, BARİKAT KURUYOR, BİRTAKIM İMKANLARI SADECE BUNLARA HARCIYORLAR"
"Şimdi de çıkmışlar, özerklik, özyönetim gibi son derece illegal birtakım yapılardan bahsediyorlar" diyen Davutoğlu, "Soruyoruz şimdi, özerklik diyorsun, bunun bölgeyi geliştireceğini iddia ediyorsun ama sana vatandaşa harca diye emanet edilen paraları yatırımdan başka her şeye harcıyorsun. Vatandaş hizmet, temiz sokak, cadde, tarihi eserlerin restorasyonunu, içme suyu, kanalizasyon bekliyor. Bu beyefendiler ise bunları yapmak yerine çukurlar kazıyor, barikat kuruyor, birtakım imkanları sadece bunlara harcıyorlar. Sonra da sanki yerel yönetimlere daha fazla imkan tanınmış olsa bunlar daha fazla hizmet edeceklermiş gibi birtakım iddialarla ortaya çıkıyorlar. Bu şehirlerde yaşayan vatandaşlarımızın bunlardan hesap sorması lazım. Mardin’i örnek verdim, Diyarbakır, Van, Hakkari, Şırnak’ta da hemen hemen aynı benzer rakamlar var. Yatırım, hizmet yok, icraat yok, temizlik yok ama şiddet, barikat, çukur, her türlü illegal yapı var. İşte, iki ayrı zihniyet. Şimdi de buradan meydan okuyoruz, şu andan itibaren önümüzdeki bir ay, iki ay içinde bütün belediyelerimiz, AK Parti belediyeleri çıkıp perspektiflerini ortaya koyup gerekeni söyleyecekler ama bunu bütün belediyelerin yapması çağrısında bulunuyoruz. Bunun bilinmesi önemlidir, bunların derdi imar etmek değil, bunların derdi bölge insanımızı mutlu, müreffeh yaşatmak değil, bunların derdi çivi çakmak, milli eser de ortaya koymak değil, varsa yoksa ideoloji, yalan, kara propaganda ve terör. Milletin emaneti mali kaynakları millet için kullanmak yerine izini sürmekte zorlanılan karanlık mecralara harcıyorlar. Teröristin kazması bunlardan, teröristin greyderi bunlardan, kamyonu, iş makinası bunlardan. Bazıları, terör örgütünün lojistik merkezi gibi çalışan bu belediyelerin yöneticileri elbette ki bütün bu ihanetlerin, yanlış uygulamaların hesabını verecekler" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, konuşmasında şunları kaydetti:
"Biz, bu kaynakları havadan kazanmıyoruz. Emeklerle kazanılan bu kaynakları doğru yerlere harcamak zorundayız. Başka yere giden kaynağın da hesabını sormak hepimizin görevi. Benim ülkem, vatandaşlarım herşeyin en iyisini ziyadesiyle hakediyor. Bizim, genç, girişimci insanlarımız var. Biz, her başarıyı elde edebiliriz yeter ki kendimize, ülkemize güvenelim. Yeter ki istikrar, huzur ortamını muhafaza edelim. Türkiye’yi kalkındırma noktasında azmimizi ortaya koyalım."
(İHA)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER