İstanbul
GEKADER'den yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Fatih Eren, ağırlıklı olarak yeme-içme, gıda, tekstil ve perakende gibi sektörlerin kullandığı tek kullanımlık plastikler için Avrupa ülkelerinin harekete geçmeye başladığını kaydederek, bu konuda yasaklama başta olmak üzere bazı adımların atılmaya başlandığını bildirdi.
Sadece doğada değil insanların tükettiği birçok gıdada plastiklerle karşılaşılmaya başlandığına vurgu yapan Eren, gezegenin ve insanlığın geleceği için geri dönüşüm sektörünün çok önemli olduğunu aktardı.
Eren, Türkiye'de geçen yıl geri dönüştürülen 51,7 milyon ton atığın 48,5 milyon tonunun plastik, kağıt, metal ve mineral gibi geri kazanım tesislerinde ham madde haline getirildiği bilgisini paylaşarak, böylece ülke ekonomisine sektör olarak 100 milyar lira kazandırdıklarını bildirdi.
Rakamların henüz yetersiz olduğunu kaydeden Eren, Türkiye'nin geri dönüşüm konusunda hala alması gereken çok mesafe bulunduğunu vurguladı.
"Yıllık plastik atık miktarı 2060'ta 1,1 milyar tona yaklaşacak"
Fatih Eren, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütüne (OECD) göre, dünyada plastik atık tüketiminin 2019'da önceki 20 yılda iki kat artarak 353 milyon tona ulaştığını belirterek, "Yine OECD'ye göre, gerekli önlemler alınmadığı takdirde, yıllık plastik atık miktarı 2060'a gelindiğinde, 2019'a göre 3 misli artarak 1,1 milyar tona yaklaşmış olacak." açıklamasında bulundu.
Geri dönüşümü ancak yakılarak mümkün olan tek kullanımlık plastik ürünlerin bu atıklar içerisinde büyük yer kapladığını vurgulayan Eren, "Bu nedenle tek kullanımlık plastik ürünleri kendi geleceğimiz ve dünyamız için bir an önce hayatımızdan çıkarmalıyız." ifadesini kullandı.
Eren, Hacettepe Üniversitesinde yapılan bir araştırmaya göre, 104 yeni doğan bebekten 100'ünün vücutlarında mikroplastik bulunduğunu kaydederek, denizlerde ve sularda yaşayan balıklarda, inek, keçi, koyun gibi hayvansal gıdalarda, bu canlıların yediklerinde ve vücudunda mikroplastikler ile karşılaşıldığını anlattı.
"Türkiye, tek kullanımlık plastik üretiminde dünya ikincisi"
GEKADER Başkanı Eren, Avrupa Yeşil Mutabakatına değinerek, "Kirliliğin ortadan kaldırılması, sürdürülebilir sanayi ve üretim, biyoçeşitliliğin korunması, sürdürülebilir ulaşım, temiz enerji ve doğa dostu üretim olarak listeleniyor. Türkiye'de karbon salımı, sera gazı emisyonu, doğal kaynakların korunması gibi bir dizi yenilikleri birçok sektörde gözlemliyoruz. Otomotiv sektörü artık elektrikli araçlara geçiyor, sanayi tarafında üretim yapan tesisler yeşil enerjiyi tercih ediyor." açıklamasında bulundu.
Eren, Türkiye'nin birçok sektörde olduğu gibi plastik üretiminde de dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer aldığını kaydederek, tek kullanımlık plastik ambalajlar üretiminde dünyada ikinci sırada yer aldığını bildirdi.
"Tek kullanımlık bardak yerine termos kullanalım, paket siparişlerde çatal-bıçak istemeyelim"
Fatih Eren, plastik sanayisinin beyaz eşya, tekstil, otomotiv ve gıda gibi sektörlere yılda 11 milyon ton plastik üretimi yaptığını aktaran Eren, şu bilgileri verdi:
"Buradaki üretim potansiyelimizi en iyi şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Tüm dünyaya üretim yaptığımız gibi iç pazarda da tek kullanımlık plastik pazarında son dönemlerde bir artış olduğunu gözlemliyoruz. Dünya genelindeki örneklere baktığımızda ise İngiltere'nin tek kullanımlık plastikleri yasakladığını görüyoruz. Bizler de tek kullanımlık kahve bardağı yerine termos, pet şişe tüketimi yerine yine su matarası kullanmayı; paket siparişinde çatal-bıçak tercih etmemeyi alışkanlık haline getirmeliyiz. Bu bahsi geçen ürünlerle ilgili olarak da sürdürülebilir ürünleri zorunlu hale getirecek uygulamaları hayata geçirmeliyiz."
Eren, geri dönüştürülmeden çöpe atılan atıkların yeniden ülke ekonomisine kazandırılmasının oldukça zor ve bazı durumlarda ise imkansız olduğunu vurguladı.
"Evlerde atıkların ayrıştırılması teşvik edilmeli"
GEKADER Başkanı Eren, salgında insanların yaşam tarzının değiştiğini ve buna bağlı olarak tek kullanımlık ürünlerin kullanımının arttığını anlattı.
e-ticarette yaşanan artışın da tek kullanımlık paketlerin tüketimini artırdığını anlatan Eren, "Hal böyle olunca toplumu bilinçlendirmek, geri dönüşüme teşvik etmek gerekiyor. Avrupa'da bunun çok iyi örnekleri var. Haneler evsel atıklarını ayrıştırmadan atamıyor. Her hanenin atık kutusu ayrı. Ancak bu tip örnekleri Türkiye'de her semtte uygulamak mümkün gözükmüyor. Nüfusun ve apartman sayılarının çok olduğu bölgelerde çöp konteyneri kullanılıyor." açıklamalarında bulundu.
Eren, evlerde atıkların ayrıştırılmasının teşvik edilmesi gerektiğinin altını çizerek, "Evlerimizde, ofislerde; günlük hayatımızda kullandığımız her şeyi ıslak ve kuru olacak şekilde ayrıştırarak atmamız yeterli olacaktır. Bir diğer çözüm önerisi ise depozito iade sistemini okullarda, ibadethanelerde faaliyete alınması konusu yer alıyor. Bu iki meskende yer alan nüfusu düşündüğümüzde depozito iade makinelerinin gayet işlevsel olacağını ön görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com