HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin, “Tek bir arkadaşım kendi ayaklarıyla mahkemeye gitmeyecek. Nasıl götürüyorlarsa öyle götürsünler. Bu iş öyle kolay olmayacak” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, HDP Grup Toplantısı’nda konuştu. Konuşmasına Ezidiler’in bayramını kutlayarak başlayan Demirtaş, emekçinin, işçinin sorunlarının 1 Mayıs ile sınırlı tutulamayacağını belirterek, "Biz işçinin, emekçinin sorunu derken, bir azınlığın sorunundan bahsetmiyoruz. Türkiye’nin yüzde 85’inin sorunlarından bahsediyoruz. Hiçbir dönemde 2016 yılında yaşandığı kadar çalışanların hak gasbı yaşanmadı. İşçi Yasası, kıdem tazminatını fona devreden yasa ile birlikte belki de kızıl kıyamet içinde en ciddi işçi, emekçi alanına müdahalesi gerçekleşecek. İşçiye, emekçiye dokunmaya hazırlanan yasa parlamento dokunulmazlığından daha önemli" ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin medya özgürlüğünde en karanlık dönemini yaşadığını iddia eden Demirtaş, "Parlamentoda sıra bekleyen modern kölelik yasası hakkında toplumun bilgisi yok. Neden işçilerin meydanlara çıkması engelleniyor, neden sendikaların faaliyetlerine sınırlama engeli getirilmeye çalışılıyor? Bir oldu bittiyle toplum farkına varmadan bu yasalar parlamentodan çıksınlar istiyorlar. Bütün bu kızılca kıyamet içinde bunları konuşamazsak, bir müddet sonra işçi açısından Türkiye Çin’den daha beter ülke halime dönüşebilir. İşsizlik oranı çok yüksek. İşsizlik yüzde 11’lere dayanmış durumda, reel işsizlik yüzde 25’lere dayanmış. Bir işçi ülkesi değil, köle ülkesi olacağız" şeklinde konuştu.
"ÇALIŞANLAR İÇİN DE İŞSİZLER İÇİN DE TEHDİT"
Demirtaş, Soma’da dayıbaşı sisteminin olduğunu hatırlatarak, "Dayıbaşı sistemini yasal olarak, kanuni olarak, modern dayıbaşı olarak geçirmek istiyorlar. Dayıbaşı kravat takacak. Dayıbaşı kravat taktı diye bu iş medeni şekilde işçi ve emekçinin lehine uygulamaya dönüşmeyecek. Çalışanlar için de büyük tehdit, işsizler için de tehdit. Ülkemizde üretim, yatırım, emek potansiyeli çok fazla. İktidar böyle sunacak; ‘Biz işsizliği azaltmaya, istihdamı arttırmaya çalışıyoruz’ diyecekler. Şu anda Türkiye’nin birçok metropolünde işçi kiralama büroları kurulmuş durumda. Araç kiralama şirketleri vardır. Kapılarında onlarca araç kiralanmayı bekler. Buna benzer bir sistem olacak. Bir şirket olacak. Tıpkı nasıl şirketlerin önünde bekliyorsa, işçiler, emekçiler bu firmanın işçisi olacak. Bir mal gibi kiraya verilecek işçiler. Kiralayanı işvereni mi olacak? Hayır. Siz, sizi kiralayanın şirketinde, inşaatında çalışacaksınız. Sizin patronunuz değil, size karşılığı sorumluluğu yok” diye konuştu.
Çalışanlar için de işçi yasasının sorun olduğunu kaydeden Demirtaş, “Büyük patronlar kadrolu, sözleşmeli çalışanlarını işten çıkaracaklar. Diyecekler ki, ‘Sizin maliyetiniz yüksek. Ben kiralık işçi ile çalışmak istiyorum. Kiralık işçi firmalarından işçi alacağım’ diyecekler. Dolayısıyla çalışanlar içinde tehlikeli bir durum. Patronlar ucuz işçiye yönelecekler. Burada dayıbaşı dediğimiz işçi kiralama şirketleri para basmaya başlayacak” ifadelerini kullandı.
ARKASINA SIĞINMIYORLARMIŞ
Demirtaş, dokunulmazlıklarla ilgili olarak ise, “Biz dokunulmazlık zırhının arkasına sığınan milletvekilleri değiliz. Bu konuda sunulmuş en demokratik teklifi sunduk. Ne diyoruz teklifimizde? ’Bir milletvekili parlamento içinde ve dışında yaptıkları konuşmalar dışında dokunulmazlığa sahip olmasınlar’ diyoruz. Kürsü dokunulmazlığı kalsın, düşünce açıklamamız suç olarak addedilmesin, geri kalan bütün suçlar kapsam dışına çıksın. Cumhurbaşkanı dahil. Vatandaş araç kullanırken 90’ı geçsin polis ceza yazıyor, milletvekili 190 ile giderken durdurulsun polis özür diliyor. Bir milletvekili birini dövse, yaralasa dokunulmazlığı var. Senden ne farkımız var. İhaleye fesat mı karıştırıldı? Anında gereği yapılsın. Bunların dokunulmazlığı olur mu? Milletvekili Yargıtay’da yargılansın, suistimal edilmesin” şeklinde konuştu.
"KILIÇDAROĞLU’NUN TUZAĞI GÖRMESİ LAZIM"
AK Parti’nin teklifini eleştiren Demirtaş, amacın HDP’lileri linç etmek olduğunu iddia ederek şunları dedi:
“Biz dokunulmazlık zırhına sığınarak iş yapan milletvekilleri değiliz. Dört dörtlük siyasetçi değiliz, ama hakim önüne çıkacak bir şey yapmadık. Siyasi fatura ve bedel parmağı kaldıranların olacak. Ana muhalefet partisi Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun şu tuzağı iyi görmesi lazım. Dokunulmazlık kaldırılmak isteniyorsa CHP’nin de var, bizim de var, onda anlaşalım. Biz dokunulmazlık zırhı istemiyoruz. Yarın öbür gün ‘CHP’nin oylarıyla kaldırıldı’ diyecekler. Bu hafta, öbür hafta dokunulmazlık kaldırılacak. Tek bir arkadaşım kendi ayaklarıyla mahkemeye gitmeyecek. Nasıl götürüyorlarsa öyle götürsünler. Bu iş öyle kolay olmayacak.”
(İHA)
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, HDP Grup Toplantısı’nda konuştu. Konuşmasına Ezidiler’in bayramını kutlayarak başlayan Demirtaş, emekçinin, işçinin sorunlarının 1 Mayıs ile sınırlı tutulamayacağını belirterek, "Biz işçinin, emekçinin sorunu derken, bir azınlığın sorunundan bahsetmiyoruz. Türkiye’nin yüzde 85’inin sorunlarından bahsediyoruz. Hiçbir dönemde 2016 yılında yaşandığı kadar çalışanların hak gasbı yaşanmadı. İşçi Yasası, kıdem tazminatını fona devreden yasa ile birlikte belki de kızıl kıyamet içinde en ciddi işçi, emekçi alanına müdahalesi gerçekleşecek. İşçiye, emekçiye dokunmaya hazırlanan yasa parlamento dokunulmazlığından daha önemli" ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin medya özgürlüğünde en karanlık dönemini yaşadığını iddia eden Demirtaş, "Parlamentoda sıra bekleyen modern kölelik yasası hakkında toplumun bilgisi yok. Neden işçilerin meydanlara çıkması engelleniyor, neden sendikaların faaliyetlerine sınırlama engeli getirilmeye çalışılıyor? Bir oldu bittiyle toplum farkına varmadan bu yasalar parlamentodan çıksınlar istiyorlar. Bütün bu kızılca kıyamet içinde bunları konuşamazsak, bir müddet sonra işçi açısından Türkiye Çin’den daha beter ülke halime dönüşebilir. İşsizlik oranı çok yüksek. İşsizlik yüzde 11’lere dayanmış durumda, reel işsizlik yüzde 25’lere dayanmış. Bir işçi ülkesi değil, köle ülkesi olacağız" şeklinde konuştu.
"ÇALIŞANLAR İÇİN DE İŞSİZLER İÇİN DE TEHDİT"
Demirtaş, Soma’da dayıbaşı sisteminin olduğunu hatırlatarak, "Dayıbaşı sistemini yasal olarak, kanuni olarak, modern dayıbaşı olarak geçirmek istiyorlar. Dayıbaşı kravat takacak. Dayıbaşı kravat taktı diye bu iş medeni şekilde işçi ve emekçinin lehine uygulamaya dönüşmeyecek. Çalışanlar için de büyük tehdit, işsizler için de tehdit. Ülkemizde üretim, yatırım, emek potansiyeli çok fazla. İktidar böyle sunacak; ‘Biz işsizliği azaltmaya, istihdamı arttırmaya çalışıyoruz’ diyecekler. Şu anda Türkiye’nin birçok metropolünde işçi kiralama büroları kurulmuş durumda. Araç kiralama şirketleri vardır. Kapılarında onlarca araç kiralanmayı bekler. Buna benzer bir sistem olacak. Bir şirket olacak. Tıpkı nasıl şirketlerin önünde bekliyorsa, işçiler, emekçiler bu firmanın işçisi olacak. Bir mal gibi kiraya verilecek işçiler. Kiralayanı işvereni mi olacak? Hayır. Siz, sizi kiralayanın şirketinde, inşaatında çalışacaksınız. Sizin patronunuz değil, size karşılığı sorumluluğu yok” diye konuştu.
Çalışanlar için de işçi yasasının sorun olduğunu kaydeden Demirtaş, “Büyük patronlar kadrolu, sözleşmeli çalışanlarını işten çıkaracaklar. Diyecekler ki, ‘Sizin maliyetiniz yüksek. Ben kiralık işçi ile çalışmak istiyorum. Kiralık işçi firmalarından işçi alacağım’ diyecekler. Dolayısıyla çalışanlar içinde tehlikeli bir durum. Patronlar ucuz işçiye yönelecekler. Burada dayıbaşı dediğimiz işçi kiralama şirketleri para basmaya başlayacak” ifadelerini kullandı.
ARKASINA SIĞINMIYORLARMIŞ
Demirtaş, dokunulmazlıklarla ilgili olarak ise, “Biz dokunulmazlık zırhının arkasına sığınan milletvekilleri değiliz. Bu konuda sunulmuş en demokratik teklifi sunduk. Ne diyoruz teklifimizde? ’Bir milletvekili parlamento içinde ve dışında yaptıkları konuşmalar dışında dokunulmazlığa sahip olmasınlar’ diyoruz. Kürsü dokunulmazlığı kalsın, düşünce açıklamamız suç olarak addedilmesin, geri kalan bütün suçlar kapsam dışına çıksın. Cumhurbaşkanı dahil. Vatandaş araç kullanırken 90’ı geçsin polis ceza yazıyor, milletvekili 190 ile giderken durdurulsun polis özür diliyor. Bir milletvekili birini dövse, yaralasa dokunulmazlığı var. Senden ne farkımız var. İhaleye fesat mı karıştırıldı? Anında gereği yapılsın. Bunların dokunulmazlığı olur mu? Milletvekili Yargıtay’da yargılansın, suistimal edilmesin” şeklinde konuştu.
"KILIÇDAROĞLU’NUN TUZAĞI GÖRMESİ LAZIM"
AK Parti’nin teklifini eleştiren Demirtaş, amacın HDP’lileri linç etmek olduğunu iddia ederek şunları dedi:
“Biz dokunulmazlık zırhına sığınarak iş yapan milletvekilleri değiliz. Dört dörtlük siyasetçi değiliz, ama hakim önüne çıkacak bir şey yapmadık. Siyasi fatura ve bedel parmağı kaldıranların olacak. Ana muhalefet partisi Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun şu tuzağı iyi görmesi lazım. Dokunulmazlık kaldırılmak isteniyorsa CHP’nin de var, bizim de var, onda anlaşalım. Biz dokunulmazlık zırhı istemiyoruz. Yarın öbür gün ‘CHP’nin oylarıyla kaldırıldı’ diyecekler. Bu hafta, öbür hafta dokunulmazlık kaldırılacak. Tek bir arkadaşım kendi ayaklarıyla mahkemeye gitmeyecek. Nasıl götürüyorlarsa öyle götürsünler. Bu iş öyle kolay olmayacak.”
(İHA)
