TBMM Genel Kurulu’nda 65. Hükümet Programı görüşmelerinde CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ile HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder arasında hükümete destek tartışması yaşandı.
TBMM Genel Kurulu’nda 65. Hükümet Programı görüşmeleri devam ediyor. Görüşmeler sırasında CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ile HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder arasında hükümete destek tartışması çıktı. HDP Muş milletvekili Ahmet Yıldırım, HDP adına konuşma yaptığı sırada, “Ancak, 7 Hazirandan sonra 3 damar 2’ye düşmüştür. Artık 2 siyasi akım vardır çünkü muhafazakâr damar ile ordu damarı veya Kemalizm kisvesi altında siyaset yürütenler, geçen hafta dokunulmazlık sürecinde de görüldüğü üzere tek hizaya geçmişlerdir. Artık ülkede 2 ana siyasi akım vardır; muhafazakâr damar ile ordu damarı, özellikle de Kürt düşmanlığı temelli, tüm ezilmişleri hedefine alan tarihsel bir ittifak kurmuşlardır” ifadelerini kullandı.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay söz isteyerek, ana muhalefet partisinin hükümete örtülü destek verdiği anlamını çıkaracak bir söz söylediğini belirterek, “Bir ana muhalefet partisine yapılabilecek bundan daha büyük bir hakaret olmaz diye düşünüyorum. Siz, bizimle kavga etmek istiyorsanız biz ederiz, hiç tereddüdünüz olmasın. Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu parlamentodaki tutumu ve duruşu başından beri belli bir ilke çerçevesindedir, doğru bir tutumdur. Anayasa’ya ve hukuka bağlı olmamızın gereğini yaptık” şeklinde konuştu.
Önder, CHP’nin Anayasa Mahkemesindeki sözcüsünün "Biz; bu değişikliğe ve bu teklife ’hayır’, verdiler dedirtmeyeceğiz" ifadelerini kullandığını belirterek, “Bu bir grup kararı değilse eğer, şu bir grup kararıydı: Sayın Genel Başkanın bizatihi ‘Buna biz ’evet’ oyu vereceğiz, destekleyeceğiz’ demesi sanırım Sayın Başkanvekilinin bütün bu önermesini çürüten bir şeydi. Sayın Başkanvekilinin çok daha çirkin ifadeleri oldu bu konuda; en hafif tabiri kullanmaya çalışıyorum: ’Al başkanlığı, ver özerkliği’. Bunu herhangi bir partilimiz söylemişse alçaktır. Eğer bunu birisi iftira olarak söylüyorsa o da bu tabiri aynen hak ediyor” şeklinde konuştu.
Altay bunun üzerine Oslo ve Dolmabahçe görüşmelerini örnek gösterdi.
(İHA)
TBMM Genel Kurulu’nda 65. Hükümet Programı görüşmeleri devam ediyor. Görüşmeler sırasında CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ile HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder arasında hükümete destek tartışması çıktı. HDP Muş milletvekili Ahmet Yıldırım, HDP adına konuşma yaptığı sırada, “Ancak, 7 Hazirandan sonra 3 damar 2’ye düşmüştür. Artık 2 siyasi akım vardır çünkü muhafazakâr damar ile ordu damarı veya Kemalizm kisvesi altında siyaset yürütenler, geçen hafta dokunulmazlık sürecinde de görüldüğü üzere tek hizaya geçmişlerdir. Artık ülkede 2 ana siyasi akım vardır; muhafazakâr damar ile ordu damarı, özellikle de Kürt düşmanlığı temelli, tüm ezilmişleri hedefine alan tarihsel bir ittifak kurmuşlardır” ifadelerini kullandı.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay söz isteyerek, ana muhalefet partisinin hükümete örtülü destek verdiği anlamını çıkaracak bir söz söylediğini belirterek, “Bir ana muhalefet partisine yapılabilecek bundan daha büyük bir hakaret olmaz diye düşünüyorum. Siz, bizimle kavga etmek istiyorsanız biz ederiz, hiç tereddüdünüz olmasın. Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu parlamentodaki tutumu ve duruşu başından beri belli bir ilke çerçevesindedir, doğru bir tutumdur. Anayasa’ya ve hukuka bağlı olmamızın gereğini yaptık” şeklinde konuştu.
Önder, CHP’nin Anayasa Mahkemesindeki sözcüsünün "Biz; bu değişikliğe ve bu teklife ’hayır’, verdiler dedirtmeyeceğiz" ifadelerini kullandığını belirterek, “Bu bir grup kararı değilse eğer, şu bir grup kararıydı: Sayın Genel Başkanın bizatihi ‘Buna biz ’evet’ oyu vereceğiz, destekleyeceğiz’ demesi sanırım Sayın Başkanvekilinin bütün bu önermesini çürüten bir şeydi. Sayın Başkanvekilinin çok daha çirkin ifadeleri oldu bu konuda; en hafif tabiri kullanmaya çalışıyorum: ’Al başkanlığı, ver özerkliği’. Bunu herhangi bir partilimiz söylemişse alçaktır. Eğer bunu birisi iftira olarak söylüyorsa o da bu tabiri aynen hak ediyor” şeklinde konuştu.
Altay bunun üzerine Oslo ve Dolmabahçe görüşmelerini örnek gösterdi.
(İHA)