TBMM - Alp Özden
TBMM DışiÅŸleri Komisyonu BaÅŸkanı Taha Özhan, 20’den fazla ülkenin, Gülenistlerin sahip olduÄŸu okulların faaliyetlerine son verdiÄŸini belirterek, "Ancak halen birçok dünya ülkesinde, bu örgüte dair ciddi bir entelektüel politik psikoloji okuması, araÅŸtırmacı gazetecilik faaliyeti yapılmış ve tehlikenin boyutlarının farkına varılmış deÄŸildir." ifadesini kullandı.
Özhan, Türkiye'nin yurt dışı temsilciliklerinin bulunduÄŸu ülkelerin parlamentolarının DışiÅŸleri Komisyonu baÅŸkanlarına gönderdiÄŸi mektupta, Fetullah Gülen liderliÄŸinde ve "Hizmet Hareketi" adı altında 173 ülkede örgütlü Gülenist Terör Örgütü’nün, Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki uzantılarının, seçilmiÅŸ hükümeti devirmek ve parlamentoyu laÄŸvetmek üzere bir askeri darbe giriÅŸiminde bulunduÄŸunu anımsattı.
YaÅŸananların tam anlamıyla bir terör ve vahÅŸet olduÄŸuna dikkati çeken Özhan, "Birkaç saat içinde 250 insanımızı katlettiler, 2 bin 200’den fazla insanımızı da yaralayarak, birçoÄŸunu kalıcı ÅŸekilde sakat bıraktılar." bilgisini verdi.
Darbe giriÅŸiminde aktif görev alan Gülenistlerin yanı sıra bu terör örgütüne mensup üyelerin yargılanmalarının, Türkiye’nin 23 farklı ÅŸehrinde görülen 78 davayla sürdüğünü hatırlatan Özhan, devlete sızmış on binlerce Gülenist’e görevlerinden el çektirildiÄŸini vurguladı.
Sivil toplum, iş dünyası ve medyadaki uzantılarının büyük oranda pasifize edildiğini, finans kaynaklarının çökertildiğini aktaran Özhan, "Şüphesiz ki, 50 yıldır devlet içinde ve sivil toplumda örgütlenen bir yapıyla mücadele sıkıntısız ilerlemiyor. Bu yapı mensuplarının yalan söyleme, iftira atma, kendini gizleme ve psikolojik savaş yürütebilme konusundaki operasyonel becerileri, çokça manipülasyon yapabilmelerini de beraberinde getiriyor. Bu yapıyla ilişkisi olmayan çeşitli insanlar, kurumlar ve dernekleri de zan altında bırakarak hedefe koymaya ve Türk halkının adalet arayışını sulandırmaya çalışıyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
"Demokrasi ve hoşgörüye atıf yapmaları sizleri yanıltmasın"
Ancak süren çetin mücadelenin, her ne olursa olsun Türkiye’nin bir hukuk devleti olduÄŸu, uluslararası sözleÅŸmelere baÄŸlılığı ve demokrasisini güçlendirme amacından sapmadan yürütülmeye çalışıldığının altını çizen Özhan, bu amaçla, yapılan etkin soruÅŸturmaların ardından, faaliyetleri geçici olarak askıya alınan 300'den fazla sivil kurumun yeniden faaliyetlerine devam etmesi kararı verilirken, geçici olarak görevden el çektirilen 30 binden fazla kamu personeli de görevlerine hızla iade edildiÄŸini bildirdi.
Mektubunda mevkidaşlarına, "173 ülkede örgütlü Gülenistlerin baştan aşağı sivil görünümlü ve radikal pasifist olmaları, dünyadaki yüzlerce farklı kurumlarının neredeyse yarıdan fazlasının isminin barış, harmoni, diyalog ve anlayış olması ve sürekli demokrasi ve hoşgörüye atıf yapmaları sizleri yanıltmasın." diye seslenen Taha Özhan, şunları kaydetti:
"Zira faaliyet gösterdiÄŸi her ülkenin yasaları ve mevzuatlarına kolaylıkla uyum gösteren ancak toplamda dünyayı kendisi için vaat edilmiÅŸ gören ve bu amacı doÄŸrultusunda gizli ajandasına sıkı sıkıya baÄŸlı Fetullah Gülen ve örgütüyle karşı karşıyayız. Oldukça gizemli, ezoterik, mesiyanik bu örgüt, legal olanı illegal amaçları doÄŸrultusunda rahatlıkla kullanılabilen bir gayri ahlakiliÄŸe ve sinsiliÄŸe sahip. Ä°mkanları ölçüsünde her türlü dinleme, izleme, takip, kumpas, komplo, lobicilik, istihbarat edinme ve suikast yapma gibi faaliyetlerden de geri durmayan Gülenistler, amaçları doÄŸrultusunda güdülediÄŸi ve yetiÅŸtirdiÄŸi yüzbinlerce mensubunu adeta çip takılmış gibi yönetebilme kabiliyetine sahip. Gülenist çılgınlığın sınırları ise faaliyet gösterdiÄŸi ülkelerdeki gücü doÄŸrultusunda, misyoner bir ÅŸizofren olan Gülen’in fantezi dünyasının merhametine kalıyor.
Faaliyet gösterdiÄŸi ülkelerin insan ve finans kaynaklarını oldukça verimli kullanarak ve tamamen profesyonel iliÅŸki yönetimiyle 'herkese reddedemeyeceÄŸi bir teklifle yaklaÅŸmayı metod olarak benimsemiÅŸ' Gülenistlerin, eÄŸitim faaliyetleri yoluyla doÄŸrudan yönetici elitler yetiÅŸtirerek iktidar talebinde bulunacakları, bu yapıya dikkatle bakan hiç kimsenin gözünden kaçmayacak kadar aÅŸikardır. 15 Temmuz 2016 tarihi ise son noktada amaçları doÄŸrultusunda kendi ülkesine topyekun saldırarak, kendi devlet kurumlarını bombalayan, kendi halkını katletmekten geri durmayan bir 'new age terör örgütü' olan Gülenist Terör Örgütü’nün Türkiye’ye bakan yüzüdür. Gülenizm’in dünyaya bakan yüzü ise 173 ülkede örgütlü olması nedeniyle, tüm dünya için oluÅŸturduÄŸu tehdittir. 15 Temmuz sonrasında, Türkiye’nin haklı mücadelesine ve çaÄŸrısına kulak vererek, bu örgütün insan ve finans kaynaklarını kurutmak üzere 20’den fazla ülke, Gülenistlerin sahip olduÄŸu okulların faaliyetlerine son vererek, okulların Türk devletine devrini gerçekleÅŸtirmiÅŸtir. Ancak halen birçok dünya ülkesinde, bu örgüte dair ciddi bir entelektüel politik psikoloji okuması, araÅŸtırmacı gazetecilik faaliyeti yapılmış ve tehlikenin boyutlarının farkına varılmış deÄŸildir.
15 Temmuz darbe giriÅŸiminin yaÅŸandığı saatlerde, Gülenistlerin sonradan deÅŸifre olan mesajlaÅŸmalarında ve talimatlarında ÅŸu ifadenin sıkça geçtiÄŸi ortaya çıkmıştı: 'Yıllardır bugünü bekliyoruz, karşınıza çıkanı acımayın öldürün.' Bu tüyler ürpertici cümlenin, yarın bir baÅŸka ülkenin yöneticileri tarafından kendi halkını hedef alarak kurulmaması için, yaÅŸadığımız acı tecrübeyi dost ülkelerdeki mevkidaÅŸlarımın dikkatine sunmayı samimiyetle bir borç bilirim. Zira Gülenistlerin Türkiye’de baÅŸarısız olması, bir gün baÅŸka ülkelerde baÅŸarısız olacakları anlamına gelmeyecektir.
Bu vesileyle, Türk halkı ve devletinin Gülenist Terör Örgütü’ne yönelik haklı mücadelesine sizlerin de destek vererek, barış, adalet, demokrasi ve ahlakın egemen olduÄŸu; terörün tüm unsurlarıyla topyekün ortadan kaldırıldığı bir dünyanın hep birlikte gerçekleÅŸtireceÄŸimiz mücadeleyle tesis edileceÄŸine inancımı ve ümidimi yenilemek isterim."
dikGAZETE.com