Gündem

Tarla bitkilerinde gıda arz güvenliği "ıslah çalışmaları" ile sağlanıyor

1920'li yıllarda dekar başına 35 kilogram olan verimin, artırılması ve kalite kayıplarının önüne geçilmesi amacıyla yapılan çalışmalarla 2021 itibarıyla dekar başına 300 kilogram kadar verime ulaşıldı.

Tarla bitkilerinde gıda arz güvenliği
26-03-2022 12:44
Ankara

Türkiye'de son yıllarda ağırlık verilen tohum ıslah çalışmaları kapsamında, iklim değişikliğinin ürün çeşitliliğini etkilememesi, gıda arz güvenliğinin sağlanması amaçlanırken, daha az maliyet ve dar arazilerde yüksek verim artışıyla üreticilere destek olunuyor.

Türkiye'de buğday ıslah çalışmaları 1928 yılında başlarken, 1920'li yıllarda dekar başına 35 kilogram olan verimin artırılması ve kalite kayıplarının önüne geçilmesi amacıyla yapılan çalışmalarla 2021 itibarıyla dekar başına 300 kilogram kadar verime ulaşıldı.

Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Islah ve Genetik Bölüm Başkanı Bayram Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ıslah çalışmalarının dünyada 1800'lü yıllarda başladığını anlattı.

Bütün Avrupa'da bitki tür ve çeşit sayısı 8 bin civarındayken, Türkiye'de bu sayının 12 bin 500 olduğunu belirten Özdemir, ülkede 374 çeşit de milli buğday bulunduğunu kaydetti.

Özdemir, bunların yüzde 60 kadarının Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) enstitülerinin çeşitlerinden oluştuğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"Genetiği değiştirilmiş organizmalarda (GDO) aktarılan genin bitkisel kaynaklı olması herhangi bir soruna yol açmazken, kaynağı belli olmayan gen problem yaratıyor. Ülkemiz, bitkisel gen kaynağı bakımından çok zengin ve birçok bitkinin gen merkezi konumunda bulunuyor. Dolayısıyla bizim gibi biyoçeşitliliği fazla olan ülkelerde, yabani formlarla tozlaşma durumu dahi ürünlerin orijinalliğini bozarken, gen kaynaklarına zarar verebiliyor."

"İhtiyaca göre çeşit geliştiriyoruz"

Özdemir, kendine tozlananlarda ve gen merkezi Türkiye olan türlerde iyi durumda olduklarına işaret ederek, "Yabancı tozlananlarda orijini yurt dışı olan hibrit tohumlarda tarla bitkileri alanında istediğimiz seviyede olamasak da sebzede TAGEM enstitüleri ve özel sektör firmaları oldukça iddialı. İç piyasayı karşılayabildikleri gibi yurt dışına tohum ihracatı da yapmaktadırlar." diye konuştu.

Özdemir, iklim şartlarına göre ürün yelpazesini artırdıklarını belirterek, şu değerlendirmede bulundu:

"Çeşitler geliştirmemiz ekim alanlarını artırmakta. Başarı da buradan geliyor. Sanayicinin ve ürün işleyen sektörün taleplerini veya yurt dışından ithal edilen tipteki ürünleri burada üretirseniz pazar problemi yaşamıyorsunuz, hatta ürün fazlasını ihraç bile edebilirsiniz. Biz de ıslah çalışmalarıyla üreticinin maliyetlerini düşürürken, arazilerin etkin kullanılmasını sağlayarak, ürünlerin üretilme koşullarını kolaylaştırıyoruz."

"Ülkeye giren her tohum inceleniyor"

AK Parti Konya Milletvekili Leyla Şahin Usta da hububatta yüzde 80, baklagillerde yüzde 85, sebzede yüzde 67 yerli tohum kullanıldığını belirterek, bu rakamların 15 yıl önce yüzde 15-20 civarında seyrettiğini hatırlattı.

Türkiye'nin, tohumculuk sektöründe güçlü bir ülke olduğunu dile getiren Usta, şunları kaydetti:

"1 milyon 324 bin ton tohum 2021 yılında üretilmiş ve bunun 76 bin tonu ihraç edilmiştir. Aynı dönemde ithal ettiğimiz tohum miktarı ise 49 bin tondur. Türkiye, net tohum ihracatı yapan bir ülkedir. Türkiye'de 20 milyon hektar alan ekiliyor. Yetiştirdiğimiz 20-22 milyon ton buğdayımız kendimize yeterli. İthal edilen buğday (6 milyon ton kadar) üretim yapılmamasından değil. Türkiye un ve makarna ihracatında dünya lideri olması sebebiyle bu buğdayı ithal edip üzerine katma değerini ekleyip ihraç etmektedir."

Usta, Türkiye'de iki tohum gen bankası da bulunduğunu belirterek, 2021 itibarıyla 3 bin 400 türe ait 117 bin tohum örneğinin muhafaza edildiğini sözlerine ekledi.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER