Diyarbakır
.w3-content { max-width: 100%; margin: auto;} .w3-tooltip, .w3-display-container {position: relative;} .w3-black, .w3-hover-black:hover { color: #fff!important; background-color: #000!important;} .w3-display-left { position: absolute; top: 50%; left: 0%; transform: translate(0%,-50%);-ms-transform: translate(-0%,-50%);} .w3-display-right { position: absolute; top: 50%; right: 0%; transform: translate(0%,-50%);-ms-transform: translate(0%,-50%);} .w3-btn, .w3-button {-webkit-touch-callout: none;-webkit-user-select: none; -khtml-user-select: none;-moz-user-select: none; -ms-user-select: none;user-select: none;} .w3-btn, .w3-button {border: none;display: inline-block;outline: 0;padding: 8px 16px;vertical-align: middle;overflow: hidden;text-decoration: none;color: inherit;background-color: inherit;text-align: center;cursor: pointer;white-space: nowrap;}Tarihi Sur'da 20 metrekarelik dükkanında 40 bin kasetlik arşiv oluşturduDiyarbakır'ın tarihi Sur ilçesinde yıllardır kaset satan Muhittin Akbey, 20 metrekarelik dükkanında 40 bin kasetlik arşiv oluşturdu.
Tarihi Sur ilçesinde 1970'li yıllarda ses stüdyosu işleten babasından mesleği devralan 48 yaşındaki Akbey'in, ağabeyi ile birlikte açtığı ve şu an yalnız yürüttüğü kasetçi dükkanı meraklılarının uğrak yeri.
Akbey "Bir kasetin 40 yıl hatırı var." diyerek yıllardır oluşturduğu 40 bin kasetlik arşivini, 20 metrekarelik iş yerinde taliplerine sunuyor.
Duvarları her biri dönemine damga vuran sanatçıların kasetleri ve afişleriyle süslü kasetçi dükkanından yükselen orijinal kayıt sesler, adeta insana zamanda yolculuk yaptırıyor.
"Askerde olanlara, çocuklarının ses kaydı gönderiliyordu"
Muhittin Akbey, AA muhabirine babasının 1980'li yıllara kadar makara ve plak kaydı yaptığını anımsatarak, dönemin teknolojisiyle birlikte çalışmalarını kaset işine dönüştürdüklerini söyledi.
1980 ve 1990'lı yıllarda kasetin çok değerli olduğunu kaydeden Akbey, şöyle konuştu:
"Nasıl diyorlar ki 'Bir kahvenin 40 yıl hatırı var.' bir kasetin de öyle değeri vardı. Sevgilisinden ayrılanlar, gurbetçiler, askerde olanlar annelerine, sevdiklerine seslerini kayıt ediyordu. Orijinal sesleriyle kasete anons ediyorlardı. Askerde olanlara, çocuklarının ses kaydı gönderiliyordu. Onlar mutlu oluyordu biz de mutlu oluyorduk."
Geçmişte kaset piyasasının her mevsim canlı olduğunu anlatan Akbey, daha önce düğün salonlarının da çok bulunmadığını, doldurdukları kasetlerle insanların evlerinde düğünlerinde eğlendiğini dile getirdi.
Akbey, "Bize listeler geliyordu. Oyun havaları, neşeli ve pop müzikleri liste yapıp veriyorduk. Evlerinde, bahçelerinde çalıp düğünlerini yapıyordu insanlar. O dönemlerde en çok satan İbrahim Tatlıses, Orhan Gencebay, Müslüm Gürses, Ferdi Tayfur ve onları takip eden sanatçılar vardı." dedi.
2000'li yılların başlarında CD çalarların çıkmasıyla sektörün adeta bıçak gibi kesildiğini anlatan Akbey, piyasanın dijital hayata döndüğünü kaydetti.
"Bu büyük hazinemi kızıma bırakıyorum"
Akbey, "Son yıllarda ise sanatçıların hayatlarını filme dönüştürdüler. Müslüm Gürses, Dilberay ve Bergen gibi. Bunlar bizim sektörü biraz canlandırdı. Gençler artık kasete rağbet gösteriyor. 'Kaset nasıl bir şey?' diyorlar. Kaset alıyorlar." ifadelerini kullandı.
Geçen 40 yıllık sektör hayatında yüzlerce sanatçının, binlerce kasetini sattığını anlatan Akbey, 11 metrekaresi depo olan toplam 20 metrekarelik dükkanında 40 bin orijinal, ilk baskı bandrollü kasetlerin bulunduğunu bildirdi.
Muhittin Akbey, "Bu büyük hazinemi kızıma bırakıyorum. İnşallah kızım da arkamda bu bayrağı götürür ve kıymetini bilir. Hepsi milli servetimiz." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com