Gündem

Tarihi Gelibolu Yarımadası'nda 102. yıl yoğunluğu

Adını tarihe altın harflerle yazdıran Çanakkale Savaşlarına sahne olan Gelibolu Yarımadası'nda, kara savaşlarının 102. yılı törenleri öncesinde yoğunluk yaşanıyor. - Anadolu Ajansı

Tarihi Gelibolu Yarımadası'nda 102. yıl yoğunluğu
22-04-2017 15:17

ÇANAKKALE - Burak Akay

Tarihin en kanlı muharebelerinden birine sahne olan Gelibolu Yarımadası, Çanakkale Kara Savaşlarının 102. yılı dolayısıyla 24-25 Nisan'da gerçekleştirilecek törenler öncesi, dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçileri ağırlıyor.

Adını tarihe altın harflerle yazdıran Çanakkale Savaşlarına sahne olan Gelibolu Yarımadası'na ziyaretçi ilgisi, özellikle 18 Mart ile 24-25 Nisan tarihlerinde yapılan tören haftalarında en üst seviyeye çıkıyor.

Tarihi yarımadada, göğüs göğüse çarpışmaların en çok yaşandığı Şahin Dere Şehitliği, 57. Piyade Alayı Şehitliği, Conkbayırı, Şehitler Abidesi, Atatürk'ün savaş öncesi harekat planlarını yaptığı Bigalı köyündeki evi, Yahya Çavuş ve Seyit Onbaşı anıtları, ziyaretçi yoğunluğuyla öne çıkıyor.

"Şehitlerimize minnettarız"

İzmir'den şehitlik bölgesine gelen 80 yaşındaki Gülser Torlu, Çanakkale'ye yıllardır gelmek istediğini ancak yeni fırsat bulduğunu söyledi.

Şehitler için Kur'an-ı Kerim okuyup, dua ettiğini anlatan Torlu, "Allah binlerce kez razı olsun şehitlerimizden. Onlar sayesinde buradayız. Allah bir daha savaş yaşatmasın bu memleketimize. Şehitlerimize minnettarız. Çok şükür onlara, cennet kabirlerinde rahat uyusunlar. Çok ağladım bugün, dua ettim. Allah kabul etsin. Ölmez sağ kalırsam inşallah yine geleceğim bu topraklara." dedi.

"Burnuma kan ve barut kokusu geliyor"

Bölgeyi 5 yıl önce de gezme fırsatı bulduğunu anlatan Sivaslı Burhan Necati Özal da burayı gezerken manevi duygularının en üst seviyeye çıktığını söyledi.

Bu vatanın nasıl zor kazanıldığını ve bu ülkeye herkesin sahip çıkması gerektiğini daha iyi anladığını, bunu dönüşte arkadaşlarıyla paylaşacağını vurgulayan Özal, "Her vatan evladı burayı görmeli. Nasıl Mekke'ye gidiyorsak dini görevlerimizi yerine getirmek için buraya da mutlaka gelmeliyiz. Burayı gezerken mübalağasız burnuma kan ve barut kokusu geldi. Bunu hissettik, çok şükür bir kez daha burayı görmek nasip oldu. İnşallah önümüzdeki yıl yine gelirim." dedi.

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER