Samsunlu vatandaşlar 15 Temmuz gecesinden bugüne kadar Cumhuriyet meydanındaki demokrasi nöbetine aralık vermeden devam ediyor. Meydana toplanan binlerce vatandaş, ellerinde Türk bayraklarıyla vatan için çeşitli sloganlar atarken, FETÖ lideri Fethullah Gülen için de idam taleplerini yinelediler.
Öte yandan AK Parti İl Başkanlığı tarafından 15 Temmuz’da yaşayan darbe girişimine tepki göstererek, Atatürk Havalimanı’nda bir askeri tankın önüne yatan Metin Doğan’ı Cumhuriyet Meydanı’nda demokrasi nöbeti tutan Samsunlu vatandaşlarla buluşturdu.
Sahneye çıkarak halkı selamlayan Metin Doğan’ın yanında Samsun Valisi İbrahim Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, İl Emniyet Müdürü Vedat Yavuz, İl Jandarma Komutanı Albay Ercan Yaşin, AK Parti İl Başkanı Muharrem Göksel, Tekkeköy Belediye Başkanı Hasan Togar, TSO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, Ticaret Borsası Başkanı Sinan Çakır, AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı Rabia Bay Keser’de yer aldı.
Samsun Valisi İbrahim Şahin’in sahnede halkı selamlama konuşmasının ardından konuşan Metin Doğan, “Yapılan bir eylem kişinin kendi gözünde ne kadar değerli olursa olsun, onu değerli kılan insanlar olmadığı zaman onun değerinden değer kaybediyor. Siz bu değere değer kattığınız için hepinize teşekkür ediyorum. Bu darbenin başarısızlığa uğramasının nedenini tamamen Allah’ın yardımına bağlıyorum. Allah’ın yardımı da dünyadaki milyonlarca mazlum insanın duasının etkisinden kaynaklandığına bağlıyorum. Atatürk Havalimanında beni orada öldürmeden gidemeyeceklerini anlamaları, Genel Kurmay Başkanımızı öldürseler bile imzalatamayacaklarını anlamaları hepsi Allah’ın yardımıydı. Bu duaların etkisiyle gerçekten Allah’ın yardımından Allah bana da bir rol nasip etti” dedi.
Doğan: “Ogün orada ölmek istedim”
Meydanların boş bırakılmamasını isteyen Doğan, “Ben dünyadaki insanlar arasındaki en büyük zenginliğin vicdan olduğuna inandığım günden beri dünyanın en zengini insanı olmak istedim ve bunu yaparken de hayatımda vicdanımı hiçbir zaman yanımdan ayırmadım. Bu Allah’ın yardımı gerçekleşirken edindiğim rol, Allah bana böyle bir ödül verdi ki vicdanının sesini duyan insanların sevgilisi oldum. Yapılan darbe girişimi öyle darbe yanlısı insanların, dünya basının söylediği gibi basit bir şey değil. O sırada 100 binlerce insanın öldüğünü gördüm. Ondan dolayı orada ölmek istedim. Bunların planlarının bittiğine inanmıyorum. Onun için ‘bitti’ denilene kadar ya da buna inanılana kadar buraları terk etmenizi istemiyorum. Karşıt görüşlü insanlarla ilgili de, insanların eksikliklerini yüzlerine vurdukça o insanlar eksikliklerini gidermiyorlar tersine daha da çok sahipleniyorlar. Onun için elimizden geldiği kadar böyle o insanlara karşı nefret beslemeyelim. Bir gün onlarda doğruyu anlayacaklardır” diye konuştu.
“Darbenin adı zorbalık yapılsın”
Türk Dil Kurumun’dan istekte bulunan Doğan, “Küçük çocuklar televizyon izlerken her kanalda darbe kelimesini çok duyuyorlar. Anne ve babaya da darbenin ne olduğunu soruyorlar. Tabi her anne ve baba da farklı düşünüyor. Provokatörlerin yapmış olduğu eylemleri gerçek sanıp, ‘oğlum oruç tutmayanları dövüyorlar, namaz kılmayanları dövüyorlar’ gibi laflarla çocuğun bilincine darbe böyle yerleştirilmesin. Darbenin ismi değiştirilsin, zorbalık yapılsın. Anne baba bunları zorbalıkla mı hallediyor diye çocuğun bilincine o yaştayken işlensin. Vicdanınızın sesini her zaman dinlediğiniz zaman en iyi anne, en iyi baba, en iyi evlat siz olursunuz. Hiç birinizin benden farkı yok, ben biliyorum sizin de o gün aynı şeyi yapardınız” şeklinde konuştu.
“İdam hainler için kurtuluş olur”
Daha sonra vatandaşların sorularını cevaplayan Doğan, bir vatandaşın ‘hainler idam edilsin mi?’ sorusuna, “Onların ruhları bu suçları işledi. Beden cezalandırılamaz ama bazen öyle büyük suçlar vardır ki, siz ruhu cezalandırmayı bulamazsanız, o zaman bedenin cezalandırılması gerekir. İdam da o zaman olması gerekir. İdamdan daha büyük şeyler bulmanız gerekir. Çünkü onların suçları çok büyüktür. Benim düşüncem de, bunların beyinlerinde düşünme ile ilgili, fikir üretme ile ilgili kısımlar yok edilsin. Plan üretemesinler, acıktıkları zaman garip hareketler yapsınlar. Birde tuvaletleri geldiği zaman garip hareketler yapsın. Böyle yaşamak bence idamdan daha kötü. İdam onlar için kurtuluştur” diyerek cevap verdi.
İl Jandarma Komutanı Yaşin: “Vatandaşlarına silah sıkan şerefsizlerle bizi aynı kefeye koymadınız”
Bir vatandaş İl Jandarma Komutanı Albay Ercan Yaşin’e seslenerek, askerlerin yanında olduklarını belirtti. İl Jandarma Komutanı Albay Ercan Yaşin ise, “Yeminine sadık gerçek askerlerle, iradesini başkalarına emanet etmiş, vatandaşlarına silah sıkan şerefsizlerle bizi aynı kefeye koymadığınız için teşekkür ederiz. Bizler devletimizin ve milletimizin iradesine saygılı insanlarız. Ben buraya üniformam ile gelirken, halkımdan şahsıma ve üniformama hiçbir sıkıntı olmayacağını bildiğim için geldim. Emrinizdeyiz, idaremize saygılıyız” ifadelerini kullandı.
Vali Şahin: “Şehit sayısına göre idam cezasına çarptırılacaklar”
Minik bir kız çocuğunun idam sorusuna cevap veren Samsun Valisi İbrahim Şahin şöyle konuştu: “İl Jandarma Komutanımız Giresun’da Jandarma Bölge Komutanlığı'na vekalet ediyordu. Bu olaylar cereyan ettiğinde Genlik ve Spor Bakanımız, Dışişleri Bakanımız, Büyükşehir Belediye Başkanımız ve milletvekillerimizle biz valilik konutuna geçtik. Bu olayları televizyondan izleyip, bir kalkışma, bir darbe girişiminin olduğunu gördüğümüzde Gençlik ve Spor Bakanımız Jandarma Komutanımızı bildiği için ‘nerede’ dedi ve arayalım dedi. Kendisini aradık ve kendisi bize ‘bize de bazı mesajlar geldi. biz siyasi otoritenin, sivil otoritenin ve sizlerin emrindeyiz. Biz bu gelen emirleri asla dikkate almıyoruz. Sizlerin emrindeyiz’ dedi ve topuk selamını çaktı. Asker üniformasını çalıp, bu ülkenin insanına, bayrağa, bayrak taşıyanlara mermi sıkanlara da yazıklar olsun. Onlar zaten en ağır cezayı çekecekler. Hukukçular açıklama yapıyor. Biz bir hukuk devletiyiz. Onun için de hukuk sistemi içerisinden darbeye teşebbüs edenler, destek olanlar bir şekilde cezalandırılacak ama hukukçulara göre, kaç kişi şehit olmuşsa onların sayısına göre idam cezası ile cezalandırılacak. 250 tane şehidimiz varsa, 250 tane idam cezasına çarptırılacak. Tabiî ki masun olanlar ayıklanacak, iftira atılanlar kenarda tutuklanacak ama bu millete, bu bayrağa, bu vatana, bu ülkeye zarar verenlerin de yanına yanlarına kar kalmayacak.”
Soru-cevabın ardından meydandan ayrılan Metin Doğan’a vatandaşlar çok büyük ilgi gösterdi. Bir ara ezilme tehlikesi geçiren Doğan, vatandaşların resim çektirme isteklerini geri çevirmedi.
Gökhan İçkilli