Kabil
İran'ın, Afganistan'ın güneyindeki Kandahar vilayetinde yaşayan Şiilerden, Suriye'de Fatimiyyun Tugayı'nda savaşmalarını istediği ileri sürüldü.
Afganistan'da Taliban'ın kalesi ve en çok taraftar topladığı vilayet olarak bilinen Peştun ağırlıklı Kandahar'da yaşayan Şiilerin önde gelen isimleri AA ekibine konuştu.
Afganistan Hazaraları, ülkedeki en geniş Şii grubu olarak bilinirken, Kandahar'daki Şiiler kendilerini "İran kökenli Şii Farslar" olarak tanımlıyor.
Kandaharlı Şiilerin kendi okulları, medreseleri, camileri ve Kur'an kursları bulunuyor.
Burada yaşayın Şiiler çoğunlukla kuyumculuk, terzilik, demircilik ve bakırcılık gibi işlerle geçimini sağlıyor.
Vilayette, Şii-Sünni evliliklerinin de yaygın olduğu biliniyor.
Taliban yaşam tarzlarına engel olmuyor
Taliban'ın Afganistan'ı yönettiği 1996-2001 arasında azınlık mensuplarına yönelik baskıyı artırdığı biliniyor ancak şu an Kandahar Şiileri Taliban'ın kendilerine yönelik herhangi bir kısıtlama uygulamadığını ifade ediyor.
Kandahar Şiileri, kurumlarını ayakta tutmak için ihtiyaç duymalarına rağmen ne eski hükümetten ne de Taliban yönetiminden maddi destek aldıklarını aktarıyor. Kurumlar, daha çok vilayette yaşayan Şii tüccarlar tarafından finanse ediliyor.
Kandahar Şiileri, İran gibi başka bir devlet ya da uluslararası kurumdan da destek almadıklarını ifade ediyor.
"İran'dan, Kandaharlı Şiilere Suriye'de savaşma teklifi" iddiası
Kandaharlı Şii gazeteci Murtaza Haliki, "İran kökenli Şii Farslar" olduklarını ve yüz yıllar önce İran'ın Afganistan'a hakim olduğu dönemde buraya yerleştiklerini söyledi.
Afganistan'ı vatanları olarak gördüklerini anlatan Haliki, Kandaharlı Şiilerin bağımsız olduğunu ve hiçbir dış destek almadıklarını dile getirdi.
Kandahar'da çoğunluğu oluşturan Sünni Peştunlarla iyi geçindiklerinin ve bunu sürdürmek istediklerinin altını çizen Haliki, "Kandahar'daki Şiiler hiçbir ülkeye bağlı değildir. Özellikle İran'dan herhangi bir destek almıyorlar. Kandahar'daki Şiiler kendi ayakları üzerinde durmayı hedefliyor. Bu nedenle hiçbir ülkeye hem ekonomik açıdan ve hem siyasi açıdan bağlı olmak istemiyorlar." dedi.
Haliki, Tahran yönetiminin, Suriye iç savaşı süresince İran ve Irak'taki Şii liderler aracılığı ile kendilerine savaşma teklifinde bulunduğunu ileri sürerek "İran'ın Afganistan'da bazı Şii gruplarla ilişkisi bulunuyor. Şu an Afganistan'dan gidip Suriye'deki Fatimiyyun Tugayı'na katılanlar bu gruplar üzerinden gidiyor. Söz konusu grupların liderleri gençleri toplayıp oraya gönderiyor. Dolaylı olarak Kandaharlı Şiilere de bu talep iletildi ancak Kandaharlı Şiiler bu talebi reddetti. Çünkü biz tarafsızlığımızı korumak istiyoruz." dedi.
"Savaşmaya karşılık oturma izni ve vizesiz seyahat vaadi" iddiası
Haliki, Tahran yönetiminin söz konusu talebe karşılık İran'da oturma izni, vizesiz seyahat ve Kandahar'daki Şii kurumlarına maddi yardım gibi bir dizi vaatte bulunduğunu savunarak "Biz Afgan'ız. Bu nedenle yabancı bir ülke ile irtibatımızın olmasını ya da onlardan destek almayı istemiyoruz. Kandahar Şiilerinin hiçbir konuda İran'la bağlantısı yok ve onlardan aldığı destek de bulunmuyor. Çünkü bize yardım etmeleri yönünde bir talebimiz yok." ifadesini kullandı.
Suriye'de İran destekli milis gücü Fatimiyyun Tugayı'nda savaşan Afganların çoğunlukla Hazara kökenli olduğunu ileri süren Haliki, Kandahar Şiilerinin öteden beri Afganistan'daki siyasi gruplarla hiçbir organik bağının bulunmadığını ve burada mutlu olduklarını vurguladı.
Ülkede çatışmaların yoğun olduğu dönemlerde Tahran yönetiminin buradaki Şiilerin İran'a göç etmesini istediğini aktaran Haliki, ancak bu teklifi reddettiklerini söyledi.
Haliki, İran'ı burada düzenledikleri merasimlere davet etmediklerini sözlerine ekledi.
Kandahar'da aktif olarak faaliyet gösteren ve ismini vermek istemeyen üst düzey Taliban komutanı, ülkenin farklı bölgelerinden Fatimiyyun Tugayı'nda Suriye'de savaşıp hayatını kaybeden Şiilerin bulunduğunu ancak Kandaharlı Şiiler için böyle bir duruma şahit olmadığını söyledi.
Taliban komutanı, "Kandahar'daki Şiilerin Fatimiyyun Tugayı'na katıldığını zannetmiyorum. Çünkü buradaki Şiiler Kandahar kültürünü benimsemiş insanlar. Ayrıca Fatimiyyun Tugayı'na katılanlar olsaydı en azından çatışmalarda ölenlerin ailelerine teslim edildiğine şahit olurduk. Mesela diğer vilayetlerdeki Şiilerden bu tugaya katılarak ölenlerin cansız bedenlerinin ailelerine teslim edildiğini görüyoruz ancak Kandahar'da böyle bir şey olduğunu duymadık. Bu nedenle Kandaharlı Şiilerin Fatimiyyun Tugayı'na katılma olasılığı çok düşük bence." dedi.
Şiilerin ibadet güvenliğini Taliban sağlıyor
Kandahar Kültür ve Enformasyon Müdürü Hafız Nur Ahmed Said, Şiilerin ibadethanelerinin ve kurumlarının güvenliğini Taliban'ın sağladığını ifade ederek kendilerine yönelik herhangi bir ayrımcılığın uygulanmadığını söyledi.
"Şiilerin dini ibadetlerinde bizim güçler güvenliği sağlıyor. Politikamızda ayrımcılık yoktur. Kandahar'daki Şiilerle iyi bir ilişkimiz bulunuyor." diyen Said, Fatimiyyun Tugayı ile ilgili soruyu ise yanıtsız bıraktı.
Öte yandan, vilayetteki Şii camilerine asılan bildirilerde, Taliban mensuplarına camiye silahlı girmemeleri çağrısında bulunulduğu görüldü.
Kandahar'da 200 bin Şii yaşıyor
Kandahar merkezinde büyük Şii camisi bulunuyor. Caminin toplantı salonunda Afganistan'da önde gelen Şii büyüklerinin resimleri ve İngilizlerle Afganistan'ın bağımsızlığı için savaşan Şii güçlerin fotoğrafları bulunuyor.
Şii Konseyi Başkanı ve Kandahar Cuma İmamı Serdar Muhammed Zahidi, Kandahar Şiilerinin İran ya da başka ülkelerle bağının olmadığını ve onlardan yardım almadıklarını belirterek "Biz halkımızın desteğiyle ayaktayız." dedi.
Zahidi, vilayette yaklaşık 200 bin Şii'nin yaşadığını, bu sayının önceleri daha yüksek olduğunu ve yüksek göç oranı nedeniyle nüfusun azaldığını kaydetti.
ABD öncülüğündeki NATO güçlerinin Afganistan'ı işgalinden önce ülkedeki Şiilerin ayrımcı politikalara maruz kaldığını anlatan Zahidi, şu an Taliban'dan olumsuz tavır görmediklerini kaydetti.
Zahidi, ülkedeki sorunların herkesi etkilediğine dikkati çekerek "Taliban'ın gelmesiyle genel sorunlar yaşıyoruz. Bunlar her kesim tarafından hissedilen sorunlar. Bunlar daha çok işsizlik ve kadın hakları konuları ancak şu ana kadar bize özel bir sorun yaşanmadı. Dini ibadetlerimize karışmadılar." ifadesini kullandı.
Zahidi, cami, okul ve medrese gibi Şii kurumlarına bazı Sünni iş adamlarının da yardım teklifinde bulunduğunu söyledi.
Kandahar Şiilerinin kendi kurumları bulunuyor
Kandahar'da Şiilere ait Farsça eğitim veren 7 özel okul faaliyet gösterirken, bölgede devlet okulu bulunmuyor. Şiilere ait kadınlar için 2, erkekler için 5 medrese, 45 cami ve 45 Kur'an kursu mevcut. 7 Şii okulunda yaklaşık 10 bin öğrenci bulunuyor.
Beşaret okulu, anaokulu, ilkokul, ortaokul ve liseden oluşan yaklaşık 300 öğrencili bir Şii okulu. Kız-erkek öğrenciler çoğunlukla ayrı sınıflarda ders görüyor. Alt sınıflarda ise dersler bazen karma işlenebiliyor.
Okul Şiilerin yoğun yaşadığı bir mahallenin dar sokakları arasında sıkışmış, küçük bir bina ve bahçeden oluşuyor. Sınıflar ise 15-20 öğrenci kapasiteli ve küçük. Yazı tahtası, sıra ve masalar, ampul ve lambalar eksik olarak göze çarpıyor.
Okul Müdürü Hekime Şerifi, son 20 yıldır Şii çocukların eğitimi ile ilgilendiği dile getirerek şu ana kadar Taliban tarafından kısıtlama görmediklerini belirtti.
Taliban yönetimine çağrıda bulunan Şerifi, "Taliban hükümetinden, Şiilerin din eğitimine engel olmamasını istiyoruz. Şu ana kadar bir engelleme ile karşılaşmadık. Kızlarımızın eğitimlerine engel olmasınlar. Okullarımızda aynı zamanda din dersleri de veriliyor. Ayrıca kadınların rahatlıkla faaliyet gerçekleştirmesine izin verilmesini istiyoruz." dedi.
Okul ihtiyaçlarının büyük oranda Şii tüccarlar tarafından karşılandığını aktaran Şerifi, şu an öncelikli olarak laboratuvar ve bilgisayarlara ihtiyaç duyduklarını ifade etti.
Şerifi, "Biz okullarımızı kendi imkanlarımızla işletiyoruz. Herhangi bir yerden bize yardım yapılmıyor." diye konuştu.
Öte yandan dışarıda isminin yazılı olmadığının dikkati çektiği okulda tabelanın "tedbir" olarak kaldırıldığı bildirildi.
ABD sonrası en ölümcül saldırı Şii camisine düzenlendi
ABD güçlerinin son askerlerini 31 Ağustos'ta ülkeden çekmesinin ardından ilk defa bir Şii camisine intihar saldırısı düzenlenmişti.
8 Ekim'de ülkenin kuzeyindeki Kunduz vilayetinin Sayed Abad bölgesindeki Şiilere ait bir camiye cuma namazı sırasında düzenlenen bombalı saldırıda 46 kişinin yaşamını yitirdiği, 143 kişinin yaralandığı duyurulmuştu.
Söz konusu saldırı, yabancı güçlerin Afganistan'dan ayrılmasının ardından ülkede yaşanan en ölümcül terör eylemi oldu.
ABD sonrası Afganistan'daki patlamalar başkent Kabil'in doğusundaki Nangarhar vilayetinin merkezi Celalabad'da yoğunlaşmıştı. Söz konusu saldırıların çoğu Taliban güçlerini hedef alırken Şiilere yapılan saldırı, doğrudan sivilleri hedef alan en şiddetli patlama oldu.
31 Ağustos sonrası düzenlenen saldırılar ve geçmişte Şiilere yönelik saldırıların çoğunu terör örgütü DEAŞ üstlenmişti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com