Sovyetler BirliÄŸi’nin 10 yıl süren iÅŸgalin ardından 1989’da ülkedeki askerlerini çekmesiyle Afganistan'da mücahit gruplar arasında 1992'de baÅŸlayan bir iç savaÅŸ yaÅŸandı.
Afgan İç Savaşı, henüz işgalden yeni çıkmış bir ülkeyi yeniden çatışma ortamına sürükledi. Siyasi istikrarsızlık ülkede devlet kurumlarının yerleşmesini, tahrip olan altyapının yeniden inşa edilmesini, eğitim ve sağlık hizmetlerinin verilmesini engelledi.
Taliban bu kargaÅŸa ortamında, Afganistan’da "Hanefi fıkhına dayalı Ä°slami bir sistem" kurma hedefiyle ortaya çıktı.
Örgüt, “talebeler” anlamına gelen Taliban adını, Afganistan’da PeÅŸtun etnik topluluÄŸunun yoÄŸun yaÅŸadığı, ülkenin doÄŸu ve güney bölgelerindeki medreselerde eÄŸitim görmüş öğrencilerden alıyordu.
Molla Ömer, Taliban’ı Eylül 1994’te, ülkenin güneyindeki Kandahar vilayetinde 50 medrese öğrencisiyle birlikte kurdu.
Sovyet iÅŸgali sırasında mücahitler arasında yer alan, iÅŸgalin sona erdiÄŸi 1992’den sonra Kandahar’ın kuzeybatısındaki Mayvand köyündeki Sang-i Hisar medresesinde eÄŸitimine baÅŸlayan Molla Ömer, komünist yönetim devrildikten sonra ülkede "Ä°slami esaslar"a dayalı bir düzenin kurulmasını talep ediyordu.
50 kişiyle başlayan hareket, yaklaşık bir ay sonra savaş yorgunu, umutsuz ve çoğu iç savaşta yurtlarından edilmiş Afgan medrese öğrencilerinin katılımıyla 15 bine ulaştı.
Taliban'ın yönetimi ele geçirmesiGrubun militan kaynağını sağlayan medreselere ev sahipliği yapan Pakistan'ın başından beri örgütün en önemli destekçisi olduğu ileri sürüldü.
Taliban, 3 Ekim 1994’te sürpriz bir saldırıyla Kandahar vilayet merkezini ele geçirdi.
1995 yılı başına gelindiÄŸinde Afganistan’ın 12 vilayetinde kontrolü ele alan örgüt baÅŸkent Kabil’i kuÅŸattı.
Örgütün Kabil’i ilk ele geçirme giriÅŸimi, Savunma Bakanı Ahmed Åžah Mesud önderliÄŸindeki geçici hükümet güçleri tarafından püskürtüldü. Örgüt burada ağır kayıplar verdi.
Taliban, ertesi yıl güç toplayıp yeni bir saldırıya hazırlanırken Åžah Mesud, 26 Eylül 1996’da kendi kuvvetleriyle ÅŸehri terk edip Taliban iÅŸgaline karşı direniÅŸ örgütlemek üzere HindukuÅŸ DaÄŸlarının kuzeyine çekildi.
Ertesi gün Kabil’e giren Taliban geçici hükümete son vererek “Afganistan Ä°slam EmirliÄŸi” adıyla kendi devletini kurduÄŸunu ilan etti.
1998 yılına gelindiÄŸinde Taliban, Afganistan topraklarının yüzde 90’ını kontrol eder hale gelmiÅŸti.
Taliban iktidara geldiğinde ülke 20 yıla yakın süren savaş ve çatışma nedeniyle bitap durumdaydı. Yeterli su, elektrik, telekomünikasyon ve ulaştırma altyapısı bulunmuyordu. Halkın barınma, gıda ve ilaç gibi en temel gereksinimlerinin karşılanmasında sıkıntı yaşanıyordu.
İç savaş ülkenin ekonomik ve sosyal dinamiğinin temelini oluşturan aile ve aşiret dayanışmasına dayalı toplumsal yapıyı sarsmıştı. İşgal ve iç savaş yıllarında yaklaşık 1 milyon sivil hayatını kaybetmiş 100 bine yakın kadın dul kalmıştı.
Temel saÄŸlık hizmetlerine eriÅŸim konusunda yaÅŸanan sıkıntı nedeniyle bebek ölüm oranı yüzde 25’le dünyanın en yüksek oranına ulaÅŸmıştı. Ãœlkede doÄŸan 4 çocuktan 1’i, 5 yaşına gelmeden hayatını kaybediyordu.
Afgan halkı Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşları ile yabancı sivil toplum örgütlerinin sağladığı insani yardıma muhtaç durumdaydı.
Taliban yönetimi, iktidara geldiğinde katı bir "İslami yönetim" usulü uygularken yabancı yardım kuruluşlarına karşı şüpheci tavır gösterdi.
Taliban, 1998 yazında ülkedeki tüm yabancı yardım örgütlerinin ve BM kuruluşlarının ofislerini kapatarak faaliyetlerine son verdi.
BM, Taliban’ı "Dünya Gıda Programı'nı ülkede açlık çeken 160 bin sivile gıda yardımı ulaÅŸtırılmasını engellemek"le suçladı.
Teröre yardım ve yataklık suçlamasıTaliban’ın 1996-2001 yıllarında Afganistan’da kurduÄŸu rejimi dünyada diplomatik olarak yalnızca Pakistan, Suudi Arabistan ve BirleÅŸik Arap Emirlikleri tanıdı.
Örgüt bu dönemde, 1980’lerde Afganistan’da Sovyetlere karşı savaÅŸmış yabancı mücahitlerden bir bölümünü “El Kaide” adını verdiÄŸi uluslararası terör ağı içinde örgütleyen Suudi milyarder Usame Bin Ladin’e koruma saÄŸladı.
Bin Ladin, El Kaide’nin uluslararası terör eylemlerini burada planlayıp yönetirken, Taliban’a mali destek veriyordu. Bin Ladin’e baÄŸlı militanlar, Taliban saflarında savaşıyor, sivillere yönelik saldırılarda rol alıyordu.
BM Güvenlik Konseyi (BMGK), Aralık 2000’de aldığı 1333 sayılı kararla, Afganistan’da kontrolündeki bölgeleri uluslararası teröristlerin eÄŸitimi için kullandırdığı ve El Kaide ele başı Bin Ladin’e yataklık yaptığı gerekçesiyle Taliban rejimine yaptırım uygulama kararı aldı.
11 Eylül saldırıları ve Amerikan iÅŸgaliEl Kaide’nin 11 Eylül 2001’de New York’taki Dünya Ticaret Merkezi’nin ikiz kulelerine düzenlendiÄŸi terör saldırılarının ardından ABD, 7 Ekim 2001’de Afganistan’da “Sürekli Özgürlük Operasyonu” adını verdiÄŸi iÅŸgal harekatına baÅŸladı.
ABD öncülüğündeki koalisyon ve “Kuzey Ä°ttifakı” çatısı altındaki Afgan destekçileri, birbiri ardına büyük vilayetleri ele geçirdi.
Taliban 13 Kasım’da baÅŸkent Kabil’den, aralık başında ise kalesi kabul edilen Kandahar’dan çekildi. Taliban ve El Kaide ele baÅŸları ülkeyi terk etmek zorunda kaldı.
Taliban yönetiminin devrilmesinin ardından Aralık 2001'de Almanya’da düzenlenen Bonn Konferansı’nda bir araya gelen Afgan liderleri, daha sonra CumhurbaÅŸkanı seçilecek Hamid Karzai’yi Afgan Geçici Yönetimi liderliÄŸine getirdi.
Taliban’ın yeniden ortaya çıkışıİşgalin ardından Molla Ömer liderliÄŸinde yeniden örgütlenen Taliban, 2003’te ABD ve çoÄŸunluÄŸunu NATO ülkelerinin oluÅŸturduÄŸu Uluslararası Güvenlik Destek Gücü (ISAF) ile Afgan merkezi hükümetine karşı gerilla savaşı baÅŸlattı.
Kırsal bölgelerde pusu ve gerilla baskınları, kentlerde ise intihar eylemleri düzenleyen örgüt 2006’tan itibaren yeniden ülkede belli bölgelerde kontrol saÄŸlamaya baÅŸladı.
Uluslararası koalisyon güçleri Taliban’ın yeniden güçlenmesi karşısında ülkedeki asker sayısını artırmak zorunda kaldı. 2009-2011 yıllarında ülkede 100 bini ABD askeri olmak üzere ISAF komutasında 140 bin asker bulunuyordu.
Taliban lideri Molla Ömer’in de 23 Nisan 2013’de Pakistan’ın Karaçi kentindeki bir hastanede tüberkülozdan öldüğü ortaya çıktı.
ABD, 2012’de, Afganistan’daki operasyonlarını 2014 Aralık’ta sonlandırarak askerilerini çekmeye baÅŸlayacağını açıkladı.
28 Aralık 2014’te NATO, ISAF operasyonlarını resmi olarak sonlandırırken tüm güvenlik sorumluluÄŸunu Afgan hükümetine devretti. Aynı gün Sürekli Özgürlük Operasyonu'nun devamı niteliÄŸinde NATO öncülüğünde Kararlı Destek Operasyonu’nun baÅŸladığı duyuruldu.
Ülkede merkezi hükümete bağlı güçler güvenliği sağlamada başarı sağlamazken, çekilme planı başarısız oldu. Ülkede çatışmalar sürerken Taliban terör eylemlerine devam etti.
Barış görüşmeleriABD, ilk kez BaÅŸkan Barack Obama yönetiminde Afganistan’da barış için Taliban ve Afgan hükümetleri arasında görüşmeler yürütülmesi için giriÅŸimlerde bulundu. 2011, 2012 ve 2013’teki giriÅŸimler sonuçsuz kaldı.
2016’da Pakistan’ın eÅŸgüdümünde ABD ve Çin’in katılımıyla Taliban ile Afgan hükümeti arasında yapılan barış görüşmelerinden de sonuç alınamadı.
Donald Trump’ın 2017’de ABD BaÅŸkanı seçilmesinin ardından müzakereler yeniden gündeme geldi.
Afganistan’da ikinci kez göreve seçilen CumhurbaÅŸkanı EÅŸref Gani 2018 başında Taliban ile ön koÅŸulsuz müzakereye hazır olduklarını açıkladı. Gani, ayrıca Taliban’ı meÅŸru bir siyasi parti olarak tanımayı ve hapisteki örgüt üyelerini salıvermeyi vadediyordu.
Taliban barış için muhatabının Afgan hükümeti deÄŸil ABD olduÄŸunu söyleyerek Gani’nin teklifine olumsuz yanıt verdi.
25 Åžubat 2019’da ABD ile Taliban temsilcileri barış görüşmeleri için Katar’ın baÅŸkenti Doha’da ilk kez bir araya geldi.
12 AÄŸustos 2019’da ABD ve Taliban arasındaki sekizinci tur görüşmelerin tamamlamasının ardından tarafların anlaÅŸmaya yaklaÅŸtığı bildirildi.
ABD BaÅŸkanı Trump’ın Afganistan Özel Temsilcisi Zalmay Halilzad, Eylül 2019’da taraflar arasında anlaÅŸmaya varıldığını, anlaÅŸmanın BaÅŸkan Trump’ın onayını beklediÄŸini açıkladı. Ancak aynı günlerde Kabil’de yaÅŸanan terör saldırısında bir ABD askerinin ölmesi üzerine Trump anlaÅŸmayı erteledi.
ABD ile Taliban arasındaki görüşmeler Aralık 2019’da yeniden baÅŸladı. Görüşmeler “ÅŸiddetin azaltılması” adı verilen bir fiili ateÅŸkes kararıyla sonuçlandı.
22 Åžubat 2020’de baÅŸlayan 7 günlük sürenin sonunda bugün barış anlaÅŸması imzalandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com