Bayburtlu Bilal Acar, şehrin stresinden uzaklaşmak için 30 koyun alarak yerleştiği köyünde 1,5 yılda 180 koyunluk sürünün sahibi oldu.
Şehir merkezinde faaliyet gösteren özel bir şirkette muhasebeci olarak çalışan Bilal Acar (25), doğup büyüdüğü merkeze bağlı Gez köyüne dönerek burada yaşamaya karar verdi.
Ailesinin ilk etapta bu kararını desteklememesine rağmen arkadaşından 9 taksitle Merinos cinsi 30 damızlık koyun alan Acar, yaklaşık 1,5 yılda koyunların sayısını 180'e çıkardı.
Sosyal medyayı aktif olarak kullanan Acar, müşterilerle buradan iletişime geçerek küçükbaş hayvan satışı yapıyor.
"Amacım zengin olmak değil, köyde ailemle huzurlu ve kaliteli bir yaşam sürmek"Bilal Acar, AA muhabirine, bir anda köyüne dönerek koyun yetiştirmeye karar verdiğini anlattı.
Çeşitli kurumlarda uzun yıllar yönetici olarak çalıştıktan sonra emekliye ayrılan babasının bu kararına karşı çıktığını aktaran Acar, bir süre onu ikna etmek için uğraştığını belirtti.
Acar, babasını ikna ettikten sonra bir arkadaşından taksitle Merinos cinsi 30 anaç koyun aldığını ve işe bu şekilde başladığını söyledi.
Sürüyü oluşturduktan 3-5 ay sonra koyunların doğum yapmaya başladığını dile getiren Acar, "Allah'a şükürler olsun koyunlarımız hep ikiz, üçüz doğurdu. Babam koyunların çift doğurmaya başladığını görünce bana, 'Biraz daha koyun alalım, işi büyütelim.' dedi ve artık ailecek bu işi yapmaya odaklandık." diye konuştu.
Evli ve bir çocuk babası olan Acar, amacının zengin olmak değil, köyde ailesiyle beraber huzurlu ve kaliteli bir yaşam sürmek olduğunun altını çizdi.
Sürü 180 koyuna ulaşınca yeni bir yer yapmaya karar verdiklerini belirten Acar, şöyle devam etti:
"Koyunlarımızdan bir kısmını satarak ahırımızı yaptık. Şu anda 400 baş kapasiteli ahıra sahibiz. Köyde daha huzurlu, daha kaliteli bir hayat yaşayacağımızı düşünerek yola çıktık ve hayatımızın geri kalanını köyde geçirmeye karar verdik. Biz koyun işi ile zengin olmak değil, köy hayatında bir soba tüttürmek istiyoruz. Doğup büyüdüğümüz köyü şenlendirmek amacındayız."
Arkadaşlarım bana, 'Koyun işini bırak, altına yatırım yap; dolar, avro şu kadar oldu.' gibi çok söylemde bulundular. Ama ben böyle bir yola baş koydum. Altına, dövize yatırım yapmadım, parayı koyuna yatırdım ve daha kazançlı çıktım."
Her işin bir zorluğu olduğuna dikkati çeken Acar, "Bu iş de öyle. Sabır gerektiriyor, pes etmemek gerekiyor. Sabah çok erken kalktığımız zamanlar oluyor. Doğum esnasında gece beklediğimiz vakitler oluyor yani bu işe tamamen gönülden bağlanıp sabretmek gerekiyor." ifadesini kullandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com