Ankara
Hasan Kalyoncu Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Aslan, AA muhabirine, 18 Mart'ta süresi dolacak Tahıl Koridoru Anlaşması'nda 60 günlük yeni süre uzatımına itiraz etmeyeceğini açıklayan Rusya'nın tavrını değerlendirdi.
Ukrayna ve Rusya'nın dünyanın en büyük iki tahıl ihracatçısı ülke konumunda olduğunu belirten Aslan, 24 Şubat 2022'de Ukrayna-Rusya Savaşı'nın başlamasının ardından dünya gündeminde küresel gıda fiyatlarına ilişkin kaygı oluştuğunu hatırlattı.
Aynı zamanda dünyanın en büyük gübre üreticisi de olan Rusya'ya yönelik yaptırımların bu alanda da sıkıntıya neden olduğunu kaydeden Aslan, özellikle gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerin hem tahılı hem gübreyi ithal edemediğini, fiyatlara yönelik tedbir zorunluluğu doğduğunu belirtti.
Aslan, "İşte bu noktada hem BM gözetiminde hem Türkiye'nin arabuluculuğunda Rusya ve Ukrayna'yı masaya oturtmak, bu küresel sorunla ilgili önemli bir girdi oldu. Nitekim hemen bu anlaşmaya müteakip küresel anlamda gıda fiyatlarında bir fren yaşandı." dedi.
Doç. Dr. Aslan, Tahıl Koridoru Anlaşması'nın 18 Mart'tan sonra da mevcut şekliyle devam etmesi halinde, küresel gıda fiyatlarının kontrol altında olmaya devam edeceğini bildirdi.
"60 gün daha nefes alacak"
Ukrayna'nın toplam 51 milyon ton tahılının 24 milyon tonunun Boğazlardan geçirilerek dünya pazarlarına aktarıldığını vurgulayan Aslan, bu miktarın yüzde 12'sinin Afrika ülkelerine ulaştığını, gıda ihtiyacına yönelik önemli bir açılım sağlandığını ifade etti.
Tahıl Koridoru Anlaşması'nda ilk süre uzatımının 120 gün, yeni süre uzatımının ise 60 gün olduğunu hatırlatan Aslan, "Bir 60 gün daha nefes alacak. O 51 milyon tonu aşkın tahıl boşaltılmaya devam edecek. Çünkü önümüzdeki süreçte tekrar bir ekim ve biçim söz konusu. Bu anlaşmanın bir yerde tıkanması, sadece mevcut stokların eritilmesi değil sonraki dönemde üretilecek olanların da tekrar tıkanması anlamına geliyor." dedi.
Orijinal anlaşma metninin 4 aylık uzatmayı içerdiğini kaydeden Aslan, Rusya'nın 60 günlük yeni süre uzatımının gerekçelerine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bunlardan birincisi bahar dönemi yaklaşıyor. Çamurun ve yağmurun bitmesine müteakip iki taraf da askeri bağlamda diğerine göre bir üstünlük kurmaya çalışacak. Dolayısıyla bir askeri belirsizlik var. 60 günü 120 güne uzattığınız takdirde, tüm baharı yani yağmur mevsiminin bitiminden itibaren askeri harekatın olumlu olduğu dönemi net olarak kapsamış olursunuz. Ruslar bunu istemiyor. Demek ki Ruslarda, askeri bağlamda öncelikle sahadaki durumun düğümünün çözülmesi gibi bir niyet var. İkinci husus da şu, bu anlaşmanın 60 gün uzatılmasıyla birlikte Ukrayna'ya sadece bekasını sağlayabileceği kadar bir süreç tanınmış oldu ekonomik bağlamda. Çünkü savaş sadece askeri silahı kapsamaz, ekonomik bir yönü de vardır. Ruslar, Ukrayna'ya nefes alacak bir imkan tanımış oldu ama tamamen rahatlama imkanı sunmadı. Bir de Rusların bazı beklentileri var. Yaptırımların kalkmasını veya hafifletilmesini istiyorlar. Rus tahılı ve gübresinin ambargo kapsamı dışına çıkarılması gibi beklentileri var. Bence gübre meselesi, Rusya'nın dikte etmeye çalışacağı bir husus bu 60 günün sonunda."
"Tahıl koridoru bir artı ve önümüzdeki süreçte emsal"
Savaş devam ederken Rusya ve Ukrayna'nın bakan seviyesinde Tahıl Koridoru Anlaşması'na imza atmasının Türkiye için müthiş bir diplomatik başarı olduğunu vurgulayan Aslan, "Bunu küçümsemek kesinlikle doğru bir şey değil. Hele Rusya gibi bir devleti masaya oturtmak büyük bir gelişme, büyük bir olay." ifadelerini kullandı.
Tahıl Koridoru Anlaşması'yla, iki ülkenin konuşup pazarlık yapabileceğinin görüldüğüne dikkati çeken Aslan, bir alandaki işbirliğinin başka alanlara sıçrayabileceğini, tahıl koridorundaki işbirliğine daha sonra gübrenin dahil edilebileceğini aktardı. Aslan, "Eğer tahıl koridoru başarılı bir şekilde işliyorsa müteakip gelişmelere emsal teşkil edecektir. Türkiye barış istikametinde arabuluculuk yaptı, maalesef olmadı. Ama tahıl koridoru bir artı ve önümüzdeki süreçte de emsal." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com