Katar merkezli Al Jazeera televizyonuna konuşan Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, krizin çıktığı zamandan bu yana geçen 2,5 yıllık süre zarfında Suudi Arabistan ile kapsamlı bir görüşme olmadığını, ancak ülkesinin, bir daha böyle bir durum yaşanmaması için sürekli olarak diyalog talebini yinelediğini belirtti.
Suudi Arabistan'la gerçek bir diyalogdan söz etmek için henüz erken olduğunu ancak Doha ve Riyad yönetimleri arasında bir iletişim kanalı açıldığını aktaran Al Sani şunları kaydetti:
"Suudi Arabistan ve Katar'ın şu ana kadar üzerinde anlaşmaya vardıkları noktalar, ülkelerin egemenlikleri ve komşuluk ilişkileriyle ilgili temel konular ve Körfez İşbirliği Konseyi'nin (KİK) birliğinin korunması oldu. Bunun dışındaki konularda şu ana kadar görüşme olmadı."
Katar Dışişleri Bakanı, ülkesinin krizin ilk gününden beri Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) de dahil olmak üzere herkesle diyalogdan yana olduğunu ancak şu an sadece Riyad yönetimiyle iletişime geçildiğini söyledi.
"Katar'a yöneltilen talep listesinin artık hükmü kalmadı"Al Sani, krizin başında Katar'a yöneltilen 13 maddelik talep listesinin artık hükmünün kalmadığını da bildirdi.
Katar'ın siyasi İslamı desteklediği yönündeki suçlamaları reddeden Al Sani, ülkesinin siyasi parti ya da oluşumlarla değil meşru hükümetlerle ilişki kurduğunu, Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın (İhvan) seçimleri kazanıp halkın iradesiyle iş başına gelmesi durumunda da onu görmezden gelmesinin mümkün olmadığını ifade etti.
40. KİK Liderler ZirvesiSuudi Arabistan'da 10 Aralık'ta düzenlenen 40. KİK Liderler Zirvesi'nin, Körfez krizinin yaşandığı süreçte gerçekleşen diğer zirvelerden pek farklı olmadığını belirten Al Sani, bundan sonraki zirvelerin daha iyi şartlarda düzenlenmesi temennisinde bulundu.
İran ile ilişkiler konusuna da değinen Al Sani, Körfez ülkelerinin İran'ı komşuları olarak kabul etme ve onunla diyalog kurmanın önemini anladığını aktardı.
Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn ve Mısır'ın, 5 Haziran 2017'de Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kesmeleri ve ekonomik abluka uygulamaları Körfez bölgesinde krize yol açmıştı.
Ambargo uygulayan bu dört ülke, ilişkilerin düzeltilmesi için Doha yönetimine "Türkiye'nin Katar'daki askeri üssünün kapatılması, İran ile ilişkilerin kesilmesi ve Al Jazeera televizyonunun kapatılması" gibi şartların bulunduğu 13 maddelik bir talep listesi yöneltmişti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com