Diyarbakir
SÜTAŞ'ın, Karacabey, Aksaray ve Tire'den sonra, 4. entegre tesisi olan "SÜTAŞ Doğu-Güneydoğu Anadolu Sütçülük Projesi Bingöl Entegre Teknik Hayvancılık ve İmalat Sanayi Yatırımı" hızla ilerliyor.
Bahar aylarında tamamlanması beklenen yatırımın Bingöl ile çevresine ekonomik ve sosyal etkilerini içeren "Bölgesel Etki Analiz Raporu" Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın katılımıyla dün kamuoyuyla paylaşıldı. Yatırımın Bingöl ve çevresine olan etkilerini geniş bir şekilde inceleyen raporda, SÜTAŞ yatırımının, bölgesel bir kalkınma projesi niteliğinde olduğu ve Bingöl'ün Türkiye'nin önde gelen bitkisel yem üretimi ve hayvancılık cazibe merkezlerinden biri haline geleceği belirtildi.
Kişi başına düşen gelir yüzde 40 artacak
Raporda, SÜTAŞ'ın faaliyetlerine başlamasıyla bölgede üretim teknolojisinde değişim, işsizliğin azalması, iş gücü niteliğinde gelişim, hane gelirlerinde artış, dışarıya göçün durması, hatta nitelikli nüfusun geriye dönmesi, gelir dağılımında dengelenme ve sosyal ve kültürel dönüşümün hızlanması gibi bölgeyi önemli ölçüde değiştirecek gelişmeler beklendiği kaydedildi.
Yatırım ile 2033 yılında Bingöl'ün gayri safi yurt içi hasılasının (GSYH) yüzde 61'ine denk gelen 1,3 milyar dolarlık kısmının, SÃœTAÅž’ın doÄŸrudan ve dolaylı etkileri sayesinde oluÅŸacak. Ayrıca yatırım ile 2033 yılında kiÅŸi başına düşen gelirin yüzde 40 artacağı vurgulandı.
Bingöl'den çevreye yayılan etki
Bingöl ve çevresindeki altı ilde tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin gelişmesinde önemli rol oynayacak yatırımın, tarım ve hayvancılığın yanı sıra, makine ekipman üretimi, ambalaj malzemeleri üretimi, inşaat, lojistik, tarımsal teknolojiler ve destek hizmetleri gibi çok değişik alanlardaki faaliyetleri harekete geçireceği öngörülüyor.
SÜTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, sütçülük etrafında oluşan değer zincirinin birçok sektörü harekete geçiren bir iş olduğunu söyledi.
SÜTAŞ'ın, sütçülüğe odaklanarak bu alanda uzmanlaşıp büyürken, "çiftlikten sofralara" güçlü bir tedarik zinciri yapısına ulaştığını, ayrıca gıda güvenliği ve güvenilirliği bakımından çağın beklentilerini karşılayabilen bir örnek haline geldiğini vurgulayan Yılmaz, Bingöl tesislerindeki süt ürünleri fabrikasının günde bin ton kapasite ile çalışacağını belirtti.
Tesisin tam kapasite ile çalıştığında bölgede yıllık 1 milyar 22 milyon lira süt hasılası sağlanacağını, projenin yılda 1 milyar 554 milyon lira hayvancılık hasılası ve yem üretimleriyle 905 milyon lira bitkisel üretim hasılası oluşturması hedeflendiğini anlatan Yılmaz, personel ücretleri, taşıma, dağıtım giderleri ve diğer mal hizmet alımlarıyla beraber SÜTAŞ yatırımının bölgede yaratacağı doğrudan ekonomik faaliyetin toplamının yıllık 2 milyar 945 milyon lira olmasının beklendiğini kaydetti.
"Sütçülük toplumsal refaha katkıda bulunan, bereketli bir faaliyettir"
Süt ve sütçülüğün bölgesel kalkınma projesini tetikleyebileceğine ve büyük bir dönüşüm sağlayabileceğine inandıklarını dile getiren Yılmaz, sütçülüğün çok çeşitli sektörler üzerinde ekonomik etkileri ve kapsayıcı yönü çok güçlü olan ekonomik faaliyet olduğunu bildirdi.
Sütün çiftlikten sofralara ulaştırıldığı sürecin bütününün tarım, sanayi ve hizmet sektörlerinde birçok farklı alt sektörü harekete geçirdiğini, kırsal üretimi destekleyerek kentten göçü önlediğini ve milyonlarca insana istihdam yarattığını ifade eden Yılmaz, şöyle dedi:
"Çiftlikten sofralara kadar güçlü bir tedarik zinciri oluşturan sütçülük yüksek bir katma değer yaratan, toplumsal refaha katkıda bulunan, bereketli ve kapsayıcı bir faaliyettir. Yaratılan gelirin toplumun değişik kesimleri tarafından bölüşüldüğü, örnek bir gelir dağılımı etkisi yaratmakta olduğu da ayrıca kaydedilmeli. Refahın geniş kitlelere yayılmasına imkan sağlayan bir meslektir. Tarım ve sanayi bunların arasında yarattığı etkileşim ve dönüştürücü etkisinin yanı sıra sütçülük sürekli ve düzenli gelir sağlayarak ve ayrıca kadınların ekonomik hayata daha fazla katılmalarına imkan yaratarak sosyal açıdan da önemli bir etki oluşturmaktadır."
SÜTAŞ'ın bitkisel üretimden başlayarak gübre ve enerji üretimine kadar uzanan iş modelinin çevresel, sosyal, ekonomik ve kurumsal boyutlarıyla özgür bir sürdürülebilirlik modeli oluşturduğuna dikkati çeken Yılmaz, SÜTAŞ'ın sütçülüğe odaklanıp bu alanda uzmanlaşıp büyürken çiftlikten sofralara güçlü bir tedarik zinciri yapısına ulaştığını dile getirdi.
Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti:
"Pandemi dönemi ile bu modelin önemi bir kez daha ortaya çıktı. İnsanlar güvenilir gıdaya olan ihtiyaçlarını bu dönemde bir kez daha kuvvetlice hissettiler. Ayrıca tedarik zinciri güvencesinin önemi de tekrar fark edildi. Çiftlikten sofralara modelimizle böyle bir avantaja sahibiz. Bu iş modelimizle hem tedarik güvencesi hem de tüketicilerimizin beklediği gıda güvencesi sağlanmış olmaktadır. Ekonomik ve sosyal etkileriyle de bu model kapsayıcı bir dengesel kalkınma modeli yükümlülüğündedir."
Bingöl'deki tesiste 10 bin baş kapasiteli Damızlık Süt Sığırı Çiftlikleri, 7 bin 100 baş kapasiteli Düve Yetiştirme Çiftliği ve 5 bin baş kapasiteli Besi Çiftliğinin yer alacağını anlatan Yılmaz, süt hayvancılığı eğitim merkezi ve çiftliği ile teşhis ve sağlık laboratuvarları, hayvancılık Ar-Ge merkezi, hayvan sağlığı merkezi ve nesil ıslahı merkezi gibi birçok bölgeye ve Türk hayvancılığına önemli katkılar sağlayacak yatırımların bu kampüs içerisinde gerçekleştirileceğine dikkati çekti.
Yem fabrikasının günde bin ton sütün ihtiyacı olan 600 ton yem üretimi yapan kapasitede planlandığını aktaran Yılmaz, "Bin ton sütün üretildiği süt fabrikamız, hem çiftliklerin hem de fabrikamızın atıklarını işleyerek biyogaz, biyogazdan da elektrik üreten tesislerimiz, organik mineral gübre haline getirilerek bu bölgenin topraklarını zenginleştirmek için kullanılacak." ifadesini kullandı.
"Tesiste 1012 kişiye doğrudan istihdam sağlıyoruz"
Yem merkezi ve damızlık düve barınaklarının tamamlandığını bildiren Yılmaz, bunlarda 3 bin 667 büyükbaş hayvanın bulunduğunu ifade etti. Süt üretimlerine de başlandığını belirten Yılmaz, şunları kaydetti:
"Tesiste 1012 kişiye doğrudan istihdam sağlıyoruz. Şimdiden 168 kişi çalışmaya başladı. Bunların yüzde 95'i Bingöl ve çevre illerden. 8 yıldan beri Bingöllü gençler bu iş için hazırlandılar, şimdi kendi projelerine, memleketlerine, işlerinin başına döndüler. Bu tesisin, bu yatırımın toplam değeri 1 milyar 115 milyon lira. Sözleşmeli üretimle yavaş yavaş bitkisel üretim başladı. 4,3 milyon lira sadece geçen yıl deneme üretimi kapsamında yapılan sözleşmeli üretimlerin yarattığı bir gelir var. Gübre başlayınca elektrik üretimi de yavaş yavaş başladı. İnşallah nisan ayından itibaren süt fabrikası, mayıs ayından itibaren de yem fabrikası üretime başlamış olacak ve tesislerimiz mayıs ayının ikinci yarısından itibaren açılmaya hazır hale getirilecek."
"Bölgede yaratacağı doğrudan ekonomik faaliyet 3 milyar liradır"
Yatırımla Bingöl ve çevre illerine ciddi ekonomik katkı sağlanacağına dikkati çeken Yılmaz, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Günde bin ton süt dediğimize göre 43 bin sağmal hayvan gerekiyor. Bunu yavrularıyla erkekleriyle 94 bin 600 baş hayvan varlığına vesile olması gerekiyor. Bu maddi olarak çok büyük bir maddi varlık oluşturuyor, bölgede hiç olmayan bir zenginlik, mal varlığı oluşmuş oluyor. Bin ton süt üretiminin günlük 2,8 milyon lira, yıllık da bir milyar 22 milyon lira hasılat oluşturacak. Günde 2,8 milyon lira bu bölgenin üreticisine gelir sağlayacak. Burada 11 bin baş erkek buzağı satışı gerçekleşecek. Bunları büyüten besiciler de 8 bin ton karkas et elde edecekler. Süt üretiminin hasılatı, besi hasılatı, reforme hayvan hasılatı satışı, gebe düve satışı gibi hepsini topladığımızda bir milyar 554 milyon lira sadece hayvancılıktan bir hasılat elde edileceğini görüyoruz. Bu bölge için olmayan bir şey. Bu yatırımın bölgede yaratacağı doğrudan ekonomik faaliyetin toplamı aşağı yukarı 3 milyar liradır."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com