Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği (ASÜD) Başkanı Harun Çallı, 1 Haziran Dünya Süt Günü nedeniyle AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, sağlıklı bir yaşam için beslenmede süt ve süt ürünlerine mutlaka yer verilmesi gerektiğini ifade etti.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde sütün her yaştan birey için öneminin bir kez daha anlaşıldığını dile getiren Çallı, bu zorlu süreçte ambalajlı gıdanın öneminin tartışmasız olarak kavrandığını ve ambalajlı süt ürünlerine talepte belirgin artış yaşandığını kaydetti.
Çallı, gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye'de süt ve süt ürünleri tüketiminin arzu edilen düzeyde olmadığına işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:
"Biz büyükler, yaz mevsiminin sıcak günlerinin başladığı şu günlerde sofralarımızda gazlı içecekler yerine başta ayran olmak üzere, yoğurt, peynir, süt tatlıları gibi daha fazla süt ürünlerine yer açarak çocuklarımıza örnek ebeveynler olmalıyız ki sütün getireceği sağlık ve zindelik çiftçimizin refahına, ülkemizin kalkınmasına vesile olsun."
"Sütün yüzde 55'i kayıt dışı"Çallı, bu dönemde hala sokak sütçüleri eliyle nerede, hangi koşullarda, hangi hayvandan sağıldığı, kaynağı belli olmayan çiğ sütlerin tüketiciye satıldığına dikkati çekti.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri dikkate alındığında Türkiye'de üretilen 23 milyon ton çiğ sütün yaklaşık yüzde 45'inin sanayide işlenebildiğini ve sağlıklı ürünler olarak dünya sofralarına ulaştırıldığını anlatan Çallı, "Geri kalan yüzde 55'lik kısım ise kayıt dışı olarak anılıyor. Avrupa'da çiğ sütün sanayiye gitme oranı 90 seviyelerinde. Kayıt altına alınamayan ve standartların altında devam eden bu üretim şekli uzun vadede ülkemiz sütçülük sektörünün önündeki en önemli engeldir." dedi.
Türkiye'nin 23 milyon tonluk üretimiyle 900 milyon tonluk dünya süt üretiminin yüzde 2,5'ini karşıladığını dile getiren Çallı, şunları kaydetti:
"Ülkemiz dünyada üretimde 8'inci, AB ülkeleri arasında da 3'üncü sıradadır. Fakat ihracat rakamlarına bakacak olursak 38'inci sıralarda yani çok gerilerde olduğu görülmektedir. Bu durumda, ihracata dayalı destekleme modeli ve eylem planı şart olmuştur. Bu sayede lezzeti dünya çapında olan peynirlerimiz ekonomik olarak da üst sıralara yükselebilecektir."
"Çin fırsatı iyi değerlendirilmeli"Çallı, Türk süt sektörüne Çin'den ihracat onayı verildiğini anımsatarak, Çinli tüketicilerin de lezzetli Türk peynirlerini tadabileceklerini söyledi.
Bu gelişmenin et sektörüne getirisinin de büyük olacağını belirten Çallı, "Bu fırsatı çok iyi değerlendirmeliyiz. Kamunun liderliğinde tüm taraflar üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeli ki dünyanın önemli oyuncularının boy gösterdiği Çin ve Uzak Doğu pazarlarında kalıcı olarak varlığımızı sürdürebilelim. Tüm dünya ülkelerinin yaptığı gibi ihracat destekleri devletimiz tarafından bu yönde planlanmalı ve hızla devreye sokulmalı." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com