ŞANLIURFA - YASİN DİKME
Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) Eylem Planı kapsamında hayata geçirilen Suruç Ovası Pompaj Sulama Projesi ile suya kavuşan Suruç Ovası'nda ürün çeşitliliği ve verim arttı.
Proje çerçevesinde yaklaşık 2 yıl önce tamamlanan Atatürk Barajından Suruç Ovasına su taşıyan, dünyanın en uzun 5'inci tüneliyle 560 bin dekar tarım arazisi, basınçlı borulu sulama şebekesi, yağmurlama ve damlama sistemiyle sulanıyor.
Daha önce bozkırı andıran Suruç Ovası'nda sulu tarım sayesinde ürün çeşitliliği ve verim arttı. Bölgede yalnızca buğday, arpa ve mercimek gibi ürünleri yetiştiren çiftçi, su sorununun giderilmesiyle patlıcan, biber, domates, sarımsak, nane ve yeşil fasulye gibi tarım ürünlerine de yöneldi.
İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Mehmet Murat Yahlizade, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilçe nüfusunun 101 bin kişi olduğunu, nüfusun yüzde 90'ının geçimini tarımsal üretimle sağladığını söyledi.
Suruç çiftçisinin yaklaşık 30 yıldan bu yana susuzlukla mücadele ettiğini belirten Yahlizade, bölgedeki kuraklığın beraberinde işsizliği getirdiğini, ancak son dönemlerde yürütülen politika ve yapılan yatırımlarla sorunların bir bir çözüldüğünü ifade etti.
Yaklaşık 2 yıl önce hayata geçirilen Suruç Ovası Pompaj Sulama Projesi ile bölgenin 30 yıllık su hasretinin sona erdiğini anlatan Yahlizade, şunları kaydetti:
"Suruç Ovası'ndaki kupkuru alanlarımız suyun gelmesiyle yeşile büründü. Su sayesinde, özellikle bölge çiftçisinin bilmediği, dışarıdan getirip tükettiği ürünler yetiştirilmeye başlandı. İlçedeki çiftçi sayımız Türkiye İstatistik Kurumuna göre 2015 itibariyle 5 bin 350. Bu rakam 2016'da daha da yükselecek. Bölgede daha önce buğday, arpa, mercimek ve kısmi olarak Antep fıstığı yetiştiriliyordu. Suyun bölgeye kısım kısım gelmesiyle bu ürünler de değişti. Biz de köy köy, mahalle mahalle gezerek okullarda, camilerde çiftçilerimize, suyun kullanımı hakkında eğitimler verdik. Şu anda eğitim verilmeyen köy kalmadı."
"Çiftçimiz toprağı nasıl sulayacağını öğrendi"
Hükümetin, yürüttüğü projeler kapsamında verdiği hibe kredilerle bölge çiftçisine büyük imkanlar sağladığını aktaran Yahlizade, şöyle devam etti:
"Hükümetimizin başlattığı projelerle özellikle çiftçilerimize hibe kapsamında çeşitli araç ve gereçler verildi. Bununla birlikte finansal kaynak da oluşturuldu. Bankalar da tarımsal kredileri çiftçilere cüzi faizlerle verdi. Haliyle çiftçimiz donanımlı hale geldi. Bölgemiz yer altı sistemleriyle sulanıyor. Araziye zarar gelmiyor. Çiftçilerimiz artık toprağı nasıl kullanacağını ve sulayacağını biliyor. Geçmişte 20 bin dekar olan pamuk ekimimiz bugün 2-3 katına çıktı, mısır ekili alanlar 3 kat arttı. Çiftçilerimizi yönlendirerek bölgede yeni ürünlerin ekimini sağladık, patlıcan, domates, biber, sarımsak, yeşil fasulye ve karpuz gibi ürünler yetiştiriliyor. Bölgede artık yok yok. Yani 10 dönüm arazisi olan bir çiftçimiz artık rahatlıkla geçimini sağlayabiliyor."
"Tarlalarımız ikinci ürünü gördü"
Çiftçi Mehmet Binici de bölgeye suyun gelmesiyle çiftçinin ekonomik yönden yüzde 70 rahatladığını söyledi.
Binici, "Susuzluk nedeniyle bıraktığımız arazilerimizi ekmeye başladık. Mevcut tarlalarımızda yüzde 45 verim artışı yaşanıyor. Tek mahsul ektiğimiz tarlalarımızda artık ikinci ürün yetiştiriyoruz. Bölgede ikinci ürün olarak buğdaydan sonra mısır ekiyoruz, fakat ikinci üründe pazarlama sıkıntısı yaşıyoruz. Mısırı sadece özel sektör alıyor, bu konuda yetkililerden destek bekliyoruz." dedi.
dikGAZETE.com