Çevre-Hayat

Suriyeli minik Verde teşhis bile konulamayan hastalık yüzünden hayatını kaybetme riski taşıyor

Ailesiyle Suriye'nin İdlib ilinde derme çatma bir çadırda yaşam mücadelesi veren 7 aylık Verde, doktorların teşhis bile koyamadığı hastalık yüzünden hayatını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor.

Suriyeli minik Verde teşhis bile konulamayan hastalık yüzünden hayatını kaybetme riski taşıyor
24-06-2020 15:07
İdlib

Suriyeli 7 aylık Verde, ülkedeki iç savaş nedeniyle sağlık sektörünün çökmüş olması yüzünden tedavisi yapılamayan çocuklardan sadece biri.

Ememediği için anne sütü alamayan ve yetersiz beslenme nedeniyle hızla kilo kaybeden Verde, yoğun su kaybı sorunu da yaşıyor.

Esed rejimi ve destekçilerinin saldırılarından kaçarak Türkiye sınırı hattındaki Atme kamplar bölgesine sığınan baba Salih Seleme, kızını tedavi ettirmek için (İdlib'deki) bütün hastanelere götürdüğünü ama Verde'ye teşhis bile konulmadığını söyledi.

"Kızım gözümün önünde eriyor"

Seleme, ''Götürmediğimiz hastane kalmadı. Şimdi kızım serumla besleniyor.'' dedi.

Kızının çeşitli hastalıklara açık hale geldiğini ifade eden Seleme, "Buradan Türkiye halkına ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a çağrıda bulunuyorum. Kızım Verde yavaş yavaş ölüyor ve ben hiçbir şey yapamıyorum. Sınır bana 50 metre uzaklıkta ama geçemiyorum." şeklinde konuştu.

Kızının muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde tedavi edilemediğini belirten Baba Seleme, "Kızım gözümün önünde eriyor. Tek çare Türkiye götürülüp, tedavi edilmesi." dedi.

İdlib'de durum

Türkiye, Rusya ve İran'ın katıldığı, 4-5 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında, İdlib ve komşu illerin (Lazkiye, Hama ve Halep vilayetleri) bazı bölgeleri, Humus ilinin kuzeyi, başkent Şam'daki Doğu Guta ile ülkenin güney bölgeleri (Dera ve Kuneytra vilayetleri) olmak üzere 4 "gerginliği azaltma bölgesi" oluşturuldu ancak rejim ve İran destekli teröristler, ateşkes ilanıyla durumun muhafaza edilmesinin kararlaştırıldığı 4 bölgeden 3'ünü Rusya'nın hava desteği sayesinde ele geçirdi ve İdlib'e yoğunlaştı.

Rejim güçlerinin Eylül 2018'de askeri yığınağına hız vermesi üzerine, Türkiye ve Rusya, 17 Eylül 2018'de ateşkesi güçlendirmek için Soçi'de ek mutabakata vardı. Saldırılarına kısa bir süre ara verdikten sonra yeniden başlayan rejim güçleri, Mayıs 2019'da bölgeyi tümüyle ele geçirmek için kara operasyonu düzenledi.

Rejim ve destekçileri bu çerçevede İdlib'in önemli ilçelerinin yanı sıra güneyi ve güneydoğusu, Hama'nın kuzey ve doğu kırsalı ile Halep'in güney ve batı kırsalında çok sayıda yerleşimi ele geçirdi. Soçi mutabakatından bu yana rejim ve destekçilerinin İdlib'e saldırılarında 1800'den fazla sivil can verdi. Ocak 2019'dan bu yana göç edenlerin sayısı 1 milyon 942 bini buldu.

Türkiye ve Rusya, 12 Ocak 2020'de ateşkesin başlaması için mutabık kaldı ancak Esed rejimi ve müttefikleri, ateşkesi hiçe sayarak İdlib'deki saldırılarını sürdürdü.

Bunun üzerine Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 5 Mart'ta Rusya'nın başkenti Moskova'da yeni bir mutabakat sağladı, son ateşkes 6 Mart 2020 saat 00.01'den itibaren yürürlüğe girdi. Rejim ve destekçilerinin zaman zaman ihlallerine rağmen, ateşkese büyük ölçüde riayet ediliyor.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER