Dünya

'Suriye krizine müdahil aktörlerin farklı planları olduğu aşikardır'

Ortadoğu Vakfı Başkan Vekili Özdemir, “Suriye krizine müdahil olan aktörlerin, Suriye’nin geleceğini yeniden inşa sürecinde farklı plan ve önceliklerinin olduğu aşikardır." dedi.

'Suriye krizine müdahil aktörlerin farklı planları olduğu aşikardır'
26-06-2019 17:57
Ankara

Ortadoğu Vakfı Başkan Vekili Mücahit Özdemir, Suriye’deki krize müdahil olan aktörlerin ülkenin yeniden inşa sürecinde farklı plan ve öncelikleri olduğunu belirterek, "Bölgedeki terör örgütlerinin mevcudiyeti, bu süreci ötelemekte ve bu sürecin önünde ciddi engel oluşturmaktadır.” dedi.

Ankara’daki bir otelde düzenlenen “Suriye’nin Yeniden İnşası: Zorluklar ve Fırsatlar” başlıklı çalıştayda, bölgedeki durum ve yeniden inşa sürecindeki dinamikler ile siyasi ve ekonomik perspektif ele alındı.

Ortadoğu Vakfı Başkan Vekili Özdemir, çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada, Vakfın Ankara Ticaret Odası (ATO) ve Tayvan’ın Ankara Ekonomi ve Kültür Misyonu ile iş birliğiyle Suriye’nin yeniden inşa sürecini ele almak üzere söz konusu çalıştay düzenlediğini belirtti.

Suriye’de 8 yıl önce başlayan iç savaşta, sadece Suriye değil, bölgede yer alan diğer ülkelerdeki huzur ve istikrarın da derinden etkilendiğini kaydeden Özdemir, bu süreçte yerlerinden edilen kişi sayısının 6 milyonu aştığına dikkati çekti.

Özdemir, Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, Suriye’de yaklaşık 12 milyon kişinin insani yardıma muhtaç durumda olduğunu anımsatarak, insani kriz nedeniyle kadın ve çocuklar başta olmak üzere çok sayıda kişinin zor şartlar altında yaşamaya çalıştığına işaret etti.

Suriye’de 6 milyon 500 bin insanın gıda güvenliği sorunuyla karşı karşıya olduğunu aktaran Özdemir, yaklaşık 16 milyon kişinin ise temiz suya erişim sıkıntısı çektiğini söyledi.

Özdemir, Suriye’deki iç savaş sürecinde meydana gelen yıkımın sağlık ve eğitim kurumlarından büyük bölümünün iş göremez hale geldiğini anlattı.

Suriye’deki krizin daha da derinleşmesinin önüne geçmek adına yeniden inşa süreci başlatılmasının önemine vurgu yapan Özdemir, bu sürecin önünde hem siyasi istikrarsızlık hem de ekonomik kaynak sağlama zorluğu nedeniyle sorunlar yaşandığı değerlendirmesini yaptı.

Özdemir, Suriye’nin yeniden inşa sürecinin siyasi, ekonomik, sosyal, insani ve manevi boyutlarının, yerel, bölgesel ve uluslararası düzeyde ele alınması gerektiğini anlatarak, “Suriye krizine müdahil olan aktörlerin, Suriye’nin geleceğini yeniden inşa sürecinde farklı plan ve önceliklerinin olduğu aşikardır. Bölgedeki terör örgütlerinin mevcudiyeti, bu süreci ötelemekte ve bu sürecin önünde ciddi engel oluşturmaktadır.” şeklinde konuştu.

"Türkiye, Müslüman dünyasına örnek"

Tayvan’ın Ankara Ekonomi ve Kültür Misyonu Temsilcisi Yaser Cheng, en yüksek sayıda Suriyeliye kucak açan ülke olmasından dolayı Türkiye'ye teşekkür etti.

Türkiye’nin bu tavrının “Komşusu açken tok olan bizden değildir." Hadis-i Şerif’ini anımsattığını söyleyen Cheng, Türkiye’nin bu anlamda tüm Müslüman dünyasına örnek teşkil ettiğine vurgu yaptı.

Cheng, Suriyeliler için Hatay, Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa ve İstanbul’da okul ve sağlık merkezi inşasında ellerinden gelen katkıyı sağlamak istediklerini anlatarak, “Şu ana kadar Tayvan'ın Tzu Che Vakfı, İstanbul Sultangazi’de okul, sağlık ocağı ve erzak yardımı gibi kalemlerde 10 milyon dolar katkı sağladı. Bu kapsamdaki çabalarımızı sürecek.” dedi.

Tayvan’ın, Konya kenti kadar bir ada ülkesi olmasına karşın Suriye’deki insani dramla imkanları el verdiğince ilgilenmek için çaba gösterdiğini belirten Cheng, ülkesinin Türkiye’nin ilgili kurumlarıyla krizden etkilenen insanların daha iyi şartlara kavuşması için elinden geleni yapmaya devam edeceğini aktardı.

Suriye’de halkın ülkelerini terk etmek zorunda kaldığına dikkati çeken Cheng, “Bazı ülkelerde de insanlar kendi ülkelerinde mülteci durumuna düşürülüyor. Mesela Çin’de 1 milyondan fazla Uygur, ‘Yeniden eğitim” adı altında zorla kamplara alınıyor.” ifadesini kullandı.

Krizin Türkiye'ye etkisi

ATO Başkanı Gürsel Baran da Suriye’deki krizin, sadece Suriye’nin iç meselesi olmaktan çıktığını hatırlatarak, bölgedeki durumdan en uzun kara sınırına sahip olan ülke olması nedeniyle Türkiye’nin etkilendiğine işaret etti.

Suriye’de yerinden edilen insanların yarısına Türkiye’nin tek başına ev sahipliği yaptığını aktaran Baran, “Milyonlarca Suriyeliye kucak açan Türkiye, güney komşusunun toprak bütünlüğünü destekliyor.” şeklinde konuştu.

Baran, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarını düzenleyen Türkiye’nin, terör örgütü PKK/YPG ile mücadelesinin bu amaca hizmet ettiğini anlattı.

Çalıştay kapsamında Dr. Ammar Kahf’ın moderatörlüğünde “Yeniden İnşa Evresine Doğru” başlıklı ilk oturum yapıldı.

Bu bölümde akademisyen ve araştırmacılar, Suriye'de yeniden inşa süreci, sivil toplum örgütleri, siyasi çözüm çabaları, süreçte etkili aktörler ve yerel yönetimlerin yeri gibi konuları masaya yatırdı.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER