Suriye'nin Halep kentinde lise öğrencisiyken rejim güçleri tarafından sosyal medyadaki paylaşımları bahane edilerek tutuklanan ve işkencelere maruz bırakılan 19 yaşındaki genç, yaklaşık 1,5 yıl süren hapis hayatında gördüğü işkenceleri hafızasından nasıl silemediğini anlattı.
Türkiye'ye 3 ay önce sığınan E.H, AA muhabirine, 17 yaşında 9'uncu sınıf öğrencisiyken Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) adına sosyal medya faaliyeti yürüttüğü ddiasıyla Halep'te rejim güçlerince gözaltına alındığını belirtti.
Sadece fotoğraf ve video çekerek paylaştığını, hiç kimseyle bağlantısının olmadığını belirten E.H, gözaltına alındığı gün kendisine "Bir gün müddet veriyoruz ya itiraf edersin ya da işkencelere başlarız." denildiğini söyledi.
Daha sonra küçük bir odaya kapatıldığını, sadece bir parça ekmek ve patates verildiğini kaydeden E.H, itiraflarda bulunmadığı için işkence gördüğünü baçıkladı.
E.H, "Biri geldi, beni yere yatırdı. Elbiselerimi çıkardılar. Çırılçıplak bir halde beni aşırı bir şekilde dövdüler. Sonra yeniden kaldırdılar, aynı soruyu sordular.
Suçlamalarının doğru olmadığını söyledim. Ondan sonra yine dövdüler beni, ta ki bayılana kadar.
Bayıldıktan sonra beni lavaboya götürdüler, soğuk su döktüler. Yine çağırdılar, itiraf etmedim, yine dövdüler. Bayıldıktan sonra beni yeniden odaya bıraktılar." dedi.
İkinci gün yerden kalkamadığını anlatan E.H, "Üçüncü gün beni çağırdılar. Sırtım çok morarmıştı, sırtıma vurmadılar, ayaklarıma vurmaya başladılar. Yine çok dövdüler, yine işkenceler yaptılar. Yine itiraf etmedim. Ayağım kırıldı. Daha sonra beni elimden astılar, takriben 3 saat. Ellerimden ters şekilde astılar, yine itiraf etmedim.
Beni astıktan sonra artık nefes alamıyordum. Bana, 'İtiraf edecek misin?' dediler. Ben de 'Suriye'deki her şeyi ben yaptım. Beşşar Esed'in babasını ben öldürdüm. Yeter ki beni bırakın, nefes alamıyorum' dedim.
Sonrasında bana kaç kişiyi öldürdüğüm soruldu. Ben kimseyi öldürmediğimi, sadece medyacı olduğumu söyledim. Yine dövdüler, yine işkence yaptılar." dedi.
"Üzerimde sigara söndürüyorlardı, kollarımdan asıyorlardı"
Halep'ten başkent Şam'a götürülerek 5 ay tek kişilik hücrede tutulduğunu anlatan genç, daha sonra büyük bir koğuşa alındığı söyledi.
Bu koğuşta hastalandığını ancak kendisine ilaç verilmediğini, sürekli işkenceye maruz kaldığını anlatan E.H, "37 gün büyük koğuşta kaldım. Orada hastalığım geçti, Allah'a hamdolsun.
Şam'da beni başka bir yere naklettiler, orada da çok büyük işkenceler yaptılar. Daha sonra yeniden bir önceki yere gönderdiler. Orada da artık yeniden başladı çok büyük işkenceler. Üzerimde sigara söndürüyorlardı, kollarımdan asıyorlardı." dedi.
Başka iki hapishanede de işkenceler gördükten sonra ilk kez hakim karşısına çıkarıldığını anlatan E.H, bunun ardından 6 ay daha cezaevinde tutulduğunu söyledi.
Ailesinin rejime bağlı kurumlara yüklü miktarda kefalet bedeli ödemesinin ardından yeniden mahkemeye çıkarıldığını anlatan E.H, "Hakim, itiraflarımı sordu. Ben de çok dayak yediğimi, işkence çektiğimi, o yüzden itiraf ettiklerimin doğru olmadığını söyledim.
Baygın halde zorla imza attığımı söyledim. Beni bir ay sonra çıkaracaklarını söyledi. Bir ay daha koğuşta kaldıktan sonra çıktım. Hapisten çıktıktan sonra Şam'dan Halep'e gidene kadar her yol çevirmesine beni dövdüler." diye konuştu.
E.H, daha sonra ülkesinde kalamayacağı için Suriye'den Türkiye'ye geldiğini söyledi.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com