Ünlü sinema sanatçısı Türkan Şoray, kızı Yağmur Ünal için, "Oyunculuk Yağmur’un genlerinde var" dedi.
Türkan Şoray, Uzaklarda Arama ile yıllar sonra yeniden yönetmen koltuğuna oturdu. Türkan Şoray, sinemaya veda ettiği bir dönemde gündeme gelen bu filmin kendisini yeniden hayata bağladığını belirterek, “Kızımla birlikte el ele bir yolculuğa çıktık. Birlikte yaptığımız filmin tatlı meyvelerini almaya başladık. Bu proje olgunlaşmadan önce dizi sektörünün sinemanın çok önüne geçtiğini, belki de sinemayı bırakma zamanımın geldiğini düşünüyordum. Geçirdiğim rahatsızlık çok halsiz bırakmıştı. Tam böyle bir ruh halindeyken Yağmur yapımcı olmaya karar verdi. Bu film tamamen Yağmur’un projesiydi. Kızım yapımcı olarak çok iyi imkanlar sundu. Yönetmenlik ücretini de ödedi. Bu film beni hayata döndürdü diyebilirim” diye konuştu.
Kızı Yağmur’un oyunculuk performansını değerlendiren Türkan Şoray, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yağmur aslında babasından oyunculuk dersleri alabilirdi. O yapımcılığa yoğunlaştı. Ama gördük ki oyunculuk Yağmur’un genlerinde var. Uzaklarda Arama filminde çok zor bir rolü başarıyla oynadı. Normal hayattan kopuk, hayal dünyasında yaşayan bir kızı canlandırdı. O kadar inandırıcıydı ki. Yağmur bunu kendiliğinden becerdi. Her şeyden önce oyuncunun doğal olması lazım. Yağmur olduğu gibiydi. Ben çok iyi buldum.”
ANNELİK BAŞKA YÖNETMENLİK BAŞKA
Türkan Şoray, filmi yönetirken kızı Yağmur’un soğuk sular içindeki çekim sırasında “üşür, hasta olur” kaygısının aklına gelmediğini söyledi.
Türkan Şoray, bir anne olarak o dışarı ince giysi ile çıkarken aman üşütürsün diye uyardığını belirterek "Ama film çekimi sırasında soğuk sulara birkaç kez girmesini istedim. Olmadı tekrar dedim. O an yönetmendim. Annelik başka yönetmenlik başka” diye konuştu.
Yağmur Ünal ise annesi Türkan Şoray ile bir film yapma hayali olduğunu, bunu gerçekleştirdiği için büyük mutluluk duyduğunu vurgulayarak “Herkes gibi ben de çocukluğumdan beri anneme hayranım. İlk başta oyunculuğu hiç düşünmemiştim, hep yapımcılığa yoğunlaştım. Son ana kadar kararsızdım. Bir yandan hep annemin yaşadıklarını yaşamak istiyordum. Birden bire filmin içinde buldum kendimi. Sette 110 kişilik kocaman bir aileydik. Muğla halkı çok yardımcı oldu. İki aylık çalışmamızda hiç üzülmedik, hep güldük, eğlendik” diye konuştu.
Yağmur Ünal, annesinin şefkat dolu olduğunu ancak, yönetmen koltuğunda en iyi çekim için defalarca tekrar yaptırırken hiç acımadığını söyledi. Annesi kadar babası Cihan Ünal’ın da usta bir oyuncu olduğunu anımsatan Yağmur Ünal, bunun sinema kariyerinde ağır sorumluluğunu omuzlarında hissettiğini kaydetti. Türkan Şoray ve Cihan Ünal’ın kızı olmanın sorumluluğunun farkında olduğunu anlatan Yağmur Ünal, "Aslında filmin kamera arkasında yapımcı olduğumdan oyunculuğa iddialı girmedim. Ama güzel ilerlediğini düşünüyorum. Annemin yıllarca yaşadıklarını hissettim. Çok güzel duygular yaşadım” diye konuştu.
Yağmur Ünal, sanat yaşamında yapımcı olarak ilerlemeyi planladığını, dizi sektöründe bu unvanla başarılı işler çıkarmaya çalıştığını da sözlerine ekledi.
(İHA)
Türkan Şoray, Uzaklarda Arama ile yıllar sonra yeniden yönetmen koltuğuna oturdu. Türkan Şoray, sinemaya veda ettiği bir dönemde gündeme gelen bu filmin kendisini yeniden hayata bağladığını belirterek, “Kızımla birlikte el ele bir yolculuğa çıktık. Birlikte yaptığımız filmin tatlı meyvelerini almaya başladık. Bu proje olgunlaşmadan önce dizi sektörünün sinemanın çok önüne geçtiğini, belki de sinemayı bırakma zamanımın geldiğini düşünüyordum. Geçirdiğim rahatsızlık çok halsiz bırakmıştı. Tam böyle bir ruh halindeyken Yağmur yapımcı olmaya karar verdi. Bu film tamamen Yağmur’un projesiydi. Kızım yapımcı olarak çok iyi imkanlar sundu. Yönetmenlik ücretini de ödedi. Bu film beni hayata döndürdü diyebilirim” diye konuştu.
Kızı Yağmur’un oyunculuk performansını değerlendiren Türkan Şoray, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yağmur aslında babasından oyunculuk dersleri alabilirdi. O yapımcılığa yoğunlaştı. Ama gördük ki oyunculuk Yağmur’un genlerinde var. Uzaklarda Arama filminde çok zor bir rolü başarıyla oynadı. Normal hayattan kopuk, hayal dünyasında yaşayan bir kızı canlandırdı. O kadar inandırıcıydı ki. Yağmur bunu kendiliğinden becerdi. Her şeyden önce oyuncunun doğal olması lazım. Yağmur olduğu gibiydi. Ben çok iyi buldum.”
ANNELİK BAŞKA YÖNETMENLİK BAŞKA
Türkan Şoray, filmi yönetirken kızı Yağmur’un soğuk sular içindeki çekim sırasında “üşür, hasta olur” kaygısının aklına gelmediğini söyledi.
Türkan Şoray, bir anne olarak o dışarı ince giysi ile çıkarken aman üşütürsün diye uyardığını belirterek "Ama film çekimi sırasında soğuk sulara birkaç kez girmesini istedim. Olmadı tekrar dedim. O an yönetmendim. Annelik başka yönetmenlik başka” diye konuştu.
Yağmur Ünal ise annesi Türkan Şoray ile bir film yapma hayali olduğunu, bunu gerçekleştirdiği için büyük mutluluk duyduğunu vurgulayarak “Herkes gibi ben de çocukluğumdan beri anneme hayranım. İlk başta oyunculuğu hiç düşünmemiştim, hep yapımcılığa yoğunlaştım. Son ana kadar kararsızdım. Bir yandan hep annemin yaşadıklarını yaşamak istiyordum. Birden bire filmin içinde buldum kendimi. Sette 110 kişilik kocaman bir aileydik. Muğla halkı çok yardımcı oldu. İki aylık çalışmamızda hiç üzülmedik, hep güldük, eğlendik” diye konuştu.
Yağmur Ünal, annesinin şefkat dolu olduğunu ancak, yönetmen koltuğunda en iyi çekim için defalarca tekrar yaptırırken hiç acımadığını söyledi. Annesi kadar babası Cihan Ünal’ın da usta bir oyuncu olduğunu anımsatan Yağmur Ünal, bunun sinema kariyerinde ağır sorumluluğunu omuzlarında hissettiğini kaydetti. Türkan Şoray ve Cihan Ünal’ın kızı olmanın sorumluluğunun farkında olduğunu anlatan Yağmur Ünal, "Aslında filmin kamera arkasında yapımcı olduğumdan oyunculuğa iddialı girmedim. Ama güzel ilerlediğini düşünüyorum. Annemin yıllarca yaşadıklarını hissettim. Çok güzel duygular yaşadım” diye konuştu.
Yağmur Ünal, sanat yaşamında yapımcı olarak ilerlemeyi planladığını, dizi sektöründe bu unvanla başarılı işler çıkarmaya çalıştığını da sözlerine ekledi.
(İHA)