İSTANBUL
İnsana Değer Veren Dernekler Federasyonu'ndan (İDDEF) yapılan açıklamaya göre, Sultan 2. Abdülhamid Han, vefatının 101. yılında Gine ve diğer ülkelerde düzenlenen çeşitli programlarla anıldı.
Bu programlardan birini de Gine'nin başkenti Konakri'de gerçekleştiren İDDEF, Sultan 2. Abdülhamid Han Camisi'nde anma programı gerçekleştirdi.
İDDEF'in Konakri'de inşa ettirdiği Mahmud Ustaosmanoğlu Külliyesi'ndeki İslami İlimler İhtisas Merkezi'nde eğitim gören öğrenciler, Sultan 2. Abdülhamid için Kur'an-ı Kerim okudu.
Ülkenin en büyük camisi olan ve külliye içinde bulunan Sultan 2. Abdülhamid Han Camisi'nde düzenlenen programa, Türkiye'den İDDEF yetkilileri ile Gineli Müslümanlar katıldı.
Sultan Abdülhamid'in hatim ve dualarla anıldığı etkinliğin sonunda, şerbet ikram edildi.
Öte yandan, Sultan 2. Abdülhamid için İDDEF'in Afrika, Asya ve Balkanlar'da hizmet veren medreselerinde de çeşitli programlar gerçekleştirildi.
Abdülhamid Kuzey Kutbu'na yakın camide anıldı
Uzakdoğu'da Pekin'den Güney Afrika'da Cape Town'a kadar birçok şehirde Sultan İkinci Abdülhamid'e gösterilen sevgi ve hürmet uzak diyarlarda okul, medrese, cami ve diğer bazı kurumlarda kendisini gösteriyor.
Sultan’ın ismine atfen açılan "Hamidiye" adlı yapılar, Osmanlı'nın merkezden binlerce kilometre uzaklıktaki ülkelere uzanan gönül bağının birer nişanesi olarak dikkati çekiyor.
Yedi Kıta dergisinin Şubat sayısının kapağında, bir dönem dünyanın en kuzeyinde yer alan cami olan Perm Hamidiye Camisi'nin hikayesi anlatılıyor.
Dergide yer alan, tarih araştırmacısı Recep Kankal'ın hazırladığı makaleye göre, Rusya'nın Ural Dağları eteklerindeki şehri Perm'de yaşayan Müslüman Tatarlar, 1903'te şehirlerinde yaptıkları cami ve medresenin adını Hamidiye koydu.
Tatarlar, daha sonra caminin fotoğrafı ve yazdıkları mektubu Müslümanların merkezi olarak addettikleri İstanbul'da neşredilen Servet-i Fünun dergisine gönderdiler. Perm Hamidiye Camisi'nin ismi, aradan geçen yıllar içinde unutuldu.
Servet-i Fünun dergisinin 15 Aralık 1904 tarihli nüshasında manşetten verilen Perm Hamidiye Camisi'nin fotoğrafı, 1998 senesine kadar dünyanın kuzeyindeki en son cami olarak bilindi.
Serveti-i Fünun'da yayınlanan mektupta bölgenin coğrafi, ekonomik durumu ve Müslümanların yaşantısına ilişkin bilgiler yer alırken cami ve medresenin isminin Sultan Abdülhamid'e ithafen Hamidiye konulduğu belirtildi.
1918 Bolşevik İhtilali sonrası Rusya'nın bütün bölgelerinde olduğu gibi Perm Hamidiye Camisinde de ibadetlerin yapılması aksadı ve 11 Eylül 1935'te cami kapatıldı. Devrim karşıtı olduğu iddiasıyla bölgenin Müslüman liderleri ve cami cemaati üyeleri gözaltına alındı.
Cami önce bir derneğe verildi, ardından da arşiv deposu olarak kullanılmak üzere Sovyetler Birliği Komünist Partisi’ne tahsis edildi. Perm Hamidiye Camisi İkinci Dünya Savaşı döneminde müze olarak da kullanıldı.
Bu arada Perm şehrinin ismi de değiştirilerek ve 1940-1957 yılları arasında, Molotov ismini aldı.
1986'da Komünist Parti arşivi başka bir yere taşınınca Perm'de yaşayan Müslümanlar harekete geçti ve 21 Aralık 1990'da büyük bir merasimle cami yeniden ibadete açıldı.
Bugün cami Müslümanlar için dini ve kültürel bir merkez olarak kullanılıyor. Camide temel İslami ilimler, Arapça ve Tatar dillerindeki kurslar ile diğer eğitim faaliyetleri yürütülüyor.
1998'de Rusya'nın Norilsk şehrinde Nurd Kamal Camisinin açılısına kadar Perm Hamidiye Camisi, dünyanın kuzeyindeki en uzak camisiydi.
Bugün Perm'de yaşayan Müslümanlar caminin Sovyet Rusya döneminde uzun süre kapalı kalması nedeniyle Hamidiye ismini taşıdığını araştırmacılar sayesinde öğrendi.
Caminin yakınındaki Tatarlara ait mezarlıkta üzerilerinde ay-yıldız işlemeleri bulunan ve Osmanlı Türkçesi ile yazılı mezar taşları bulunuyor.
Bugün Türkiye'den gönderilen yardımlarla bölgede iftarlar verilip ve kurbanlar kesilmesi bölgedeki Müslümanlarla Türkiye'nin bağlarını güçlü kılarken, 101'inci vefat yıl dönümünde Perm Hamidiye Camisinde hocalar ve eğitim gören çocuklar Sultan Abdülhamid'i dualarla andı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com