KONYA
Konya'ya 130 kilometre uzaklıkta bulunan ve ilçenin kuzeybatısında yer alan ve birçok kuş türüne ev sahipliği yapan Suğla Gölü, doğal güzellikleriyle dört mevsim ziyaretçilerini ağırlıyor. Çevresindeki 4 mahallede yaşayan birçok aileye de balıkçılık yaparak geçimlerini sağlamalarına imkan sunan gölde, aynalı sazan, Çin sazanı, tatlı su kefali, gümüş, kadife balığı ve tatlı su ıstakozu avlanıyor.
Gölde kuraklığa bağlı olarak suların büyük oranda çekilmesi, hem doğaseverleri hem de balıkçılık yaparak geçimlerini gölden sağlayan çevre halkını endişelendiriyor.
"Gölün eski haline dönmesi zor"
Konya Teknik Üniversitesi (KTÜN) Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tahir Nalbantçılar, Suğla Gölü'nün özellikle Toros Dağları'ndan ve etrafındaki havzadan beslenmesiyle oluştuğunu söyledi.
Yağışların ve iklim şartlarının normal olduğu dönemlerde gölün, sulamaya destek olan bir su depolama gölü olduğunu ifade eden Nalbantçılar, "Gölü besleyen önemli kaynaklardan biri de Beyşehir Gölü. Ancak bu göl de kuraklık nedeniyle can çekişiyor.
Dolayısıyla Suğla Gölü'nü besleyememektedir. Yağışların da az olması nedeniyle göl, hidrojeolojik beslenme kaynaklarını kaybetmiş durumda." diye konuştu.
Nalbantçılar, Suğla Gölü'nün topyekun suyla takviye edilmesi gereken bir göl durumuna geldiğini anlattı.
Kendisi can çekişen bir gölün, başka bir havzaya faydasının olmayacağını dile getiren Nalbantçılar, "Suğla Gölü'nün, Konya Ovası'na faydasının olamayacağı ortadadır.
Göl, artık suyunu neredeyse tamamen kaybetmiş, lokal su birikintilerinin görüldüğü bir alan durumuna gelmiştir.
Beyşehir Gölü'nden yeterince beslenemez ve yağışlar da artmazsa, eski haline dönmesi oldukça zor görünüyor." dedi.
"Böyle devam ederse balık ölümleri de yaşanacaktır"
Seydişehir Sportif Olta Balıkçıları ve Doğal Hayatı Koruma Derneği Başkanı İhsan Taş ise çevre ilçelerdeki tarım faaliyetleri için sağlanan su miktarının fazla olmasının, gölün kurumasında etken olduğunu belirtti.
Bölgede çiftçilik yapan vatandaşların, arazilerini bilinçsiz şekilde sulamaması gerektiğini ifade eden Taş, "Çiftçilere, yetkililer tarafından eğitim verilerek, vahşi sulamanın önüne geçilmesi gerekiyor.
Ayrıca balık avlayan vatandaşların da vicdanıyla hareket ederek avlanmayı yürütmesi lazım. Suların çekilmesi nedeniyle göl aşırı şekilde otlandığından, oksijen oranı azaldı. Bu şekilde devam ederse ilerleyen günlerde balık ölümleri de yaşanacaktır." diye konuştu.
Taş, dernek olarak bölgedeki tabiatın dengede kalmasını sağlayabilmek için birtakım çalışmalar yürüttüklerini, bu çerçevede gölün çevresindeki nem oranını arttırmak için ağaçlandırma projesini hayata geçirmeyi planladıklarını dile getirdi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com