Dünya

'Şu anki statükodan ne Kıbrıslı Türkler ne de Rumlar fayda sağlıyor'

Yakın Doğu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Işıksal, "Şu anki statükodan ne Kıbrıslı Türkler ne de Kıbrıslı Rumlar fayda sağlıyor." dedi.

'Şu anki statükodan ne Kıbrıslı Türkler ne de Rumlar fayda sağlıyor'
03-04-2019 16:32
Ankara

Yakın Doğu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Işıksal, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) başkenti Lefkoşa'da, Kıbrıs'ta çözüm için alternatif modellerin ele alındığı, Yakın Doğu Üniversitesi tarafından düzenlenen "İkinci Uluslararası Kıbrıs Konferansı - Kıbrıs Konusu: Kıbrıs'ın Dünü, Bugünü ve Geleceğe İlişkin Vizyonu" kapsamında, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Işıksal, Kıbrıs müzakere sürecinin 3 Haziran 1968'de başladığını hatırlatarak "Kıbrıs sorunu şu anda dünyada faal sorunlar arasında en uzun süren sorun durumunda. Demek ki bir yerde bir hata var. Metodolojide, müzakerede veya varılacak noktada bir hata var." ifadelerini kullandı.

Bu nedenle Kıbrıs sorununa "yeni alternatifleri" düşünerek yaklaşılması gerektiğine işaret eden Işıksal, "Rum tarafında da aslında bu yönde bir talep olduğuna inanıyorum. Çünkü şu anki statükodan ne Kıbrıslı Türkler ne de Kıbrıslı Rumlar fayda sağlıyor." şeklinde konuştu.

"İki devletli çözüm en uygunu"

Işıksal, "Ada'da bir çözüm bulunması, bunun ille de bir federasyon değil de alternatif modeller halinde bulunması bence hem Rumların hem de Türklerin faydasına olacaktır." görüşünü paylaştı.

"İki devletli çözüm bence en uygunu." diyen Işıksal, yeni bir yöntemle, konfederasyon modeli kapsamında çözüm müzakerelerinin yürütülebileceğini söyledi.

Işıksal, Kıbrıs sorununun merkezinde "mülk sorunu" bulunduğuna işaret ederek Ada'daki sorunun ekonomik temelleri bulunduğunu kaydetti. Işıksal, bu kapsamda Rumların, Türk tarafından tanınma karşılığında tazminat talep edebileceğine işaret etti.

Alternatif modeller

Kıbrıs'ta çözüm olsa da olmasa da Ada'da iki halkın yaşamaya devam edeceğini söyleyen Işıksal, şunları kaydetti:

"İlişkilerin normalleşmesi, tamamıyla normal bir ticaretin olması, alışverişin olması, geçişlerin çok daha rahat oluşu, hatta belki de AB'de olduğu gibi kimlikle, kayıt olmadan geçişlerin oluşu iki taraf için de çok fayda sağlayacağını düşünüyorum."

Işıksal, Kıbrıs sorununda, Kosova modelinde olduğu gibi yavaş yavaş tanınmaya giden bir yola girilebileceğini söyledi.

Öte yandan Tayvan modelinin de değerlendirilebileceğini kaydeden Işıksal, "Tayvan modelinde diplomatik ve teknik olarak tanınmazsınız belki ama spor faaliyetleri, ticaret aktiviteleri gibi her türlü aktiviteye sahipsinizdir. Yani tanınma hariç her şeye sahipsiniz. En azından bu ilk aşamada olması gerekir diye düşünüyorum." diye konuştu.

Işıksal, bunların yanı sıra Monako/Hong Kong modeline işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ama artık zamanı. 'Tek yolumuz federasyondur, başka çıkış yoktur' siyasetinden çıkmamız lazım. Çünkü bu duruş bizim müzakere sürecimizi de zayıflatıyor. Karşı taraf eğer sizin tek şansınızın bu olduğunu bilirse hiçbir şekilde sizinle müzakereye devam etmez. Ama sizin başka seçenekleriniz de varsa ve bunu da blöf değil, ciddi anlamda ortaya koyarsanız müzakere masasında daha avantajlı olursunuz."

Işıksal ayrıca çözüm için alternatif modeller kapsamında Türkiye'de de bir paradigma değişikliğine gidilebileceğini söyledi.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER