Medicana International İstanbul Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Özlem Mutluay Soyer, "Dispepsi hastalarında tedavi, altta yatan hastalığa göre yapılmaktadır. Aynı zamanda depresyon ve kaygı bozukluğu gibi durumların sıklıkla birlikte bulunması nedeni ile hastalar psikiyatrik tedavi açısından da değerlendirilmelidir." ifadelerini kullandı.
Soyer, hazımsızlık veya sindirim güçlüğü olarak tanımlanan dispepsiye ilişkin yaptığı açıklamada, dispepsinin toplumda oldukça sık görülen ve pek çok nedene bağlı ortaya çıkabilen bir durum olduğunu belirtti.
Karnın üst bölgesinde lokalize ağrı, yanma, dolgunluk ve erken doyma ile karakterize olduğunu ifade eden Doç. Dr. Soyer, şunları kaydetti:
"Dispepsi hastalarında şişkinlik, geğirme, bulantı gibi şikayetler de eşlik edebilir. Dispepsi toplumun yaklaşık yüzde 20-30’unda gözlenir. Kadınlarda, helikobakter pylori enfeksiyonunda, sigara içenlerde ve nonsteroid anti-inflamatuar türevi ağrı kesici ilaç kullananlarda dispepsi için risk artışı vardır.
Hastaların yüzde 25’inde altta yatan organik bir neden varken yüzde 75’inde organik bir neden saptanamaz. Altta organik neden saptanamayan bu grup hastalar fonksiyonel dispepsi olarak adlandırılır."
Doç. Dr. Özlem Mutluay Soyer, mide ülseri, gastrit, reflü, safra kesesi hastalıkları, yemek borusu, mide, pankreas ve karaciğer kanserleri, pankreatit, demir ilaçları, nonsteroid antienflamatuvar ilaçlar organik dispepsiye neden olabileceğini aktardı.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com