Son dönem sağlık sektörünün en çok tartışılan konularından biri olan sporcuların kullandığı protein tozları ve takviye gıdaların böbrekler için ciddi bir tehdit olduğu belirtildi.
Temel beslenme ve vücudun protein ihtiyacı hakkında bilgi veren Prof. Dr. Gökhan Metin, “Sporcunun yaptığı fiziksel aktivite, sporun süresi ve sıklığı doğrultusunda düzenli yaşayan birine oranla protein ihtiyacı daha fazladır” dedi. Bu ihtiyaç doğrultusunda alınan protein takviyelerinin kişinin yüksek dozda antrenman yaptığı zamanlarda eksiğini yerine koymak açısından faydalı olabileceğinin bilindiğini belirten Prof. Dr. Metin, “Ancak bu takviyeler normal besinini alan, dengeli beslenen kişilere bizim önerdiğimiz bir beslenme şekli değil” dedi.
Takviye gıdaların çok çeşitli olabileceğini ifade eden Prof. Dr. Metin, “Takviye gıda olarak protein tozları var bunun yanı sıra, daha seçici olarak bu proteinlerin alt ürünleri olan aminoasitler, yağ yakıcı olan L’karnitin dediğimiz maddeler ve hızlı enerji vermesi için kullanılan kreatin var. Onun dışında seçici ya da total olarak doğada her türlü vitamin ve mineral bulunuyor. Bunları içerdiği bilinen farklı bitkisel konsantreler mevcut. Bunlar hap ve toz şeklinde olabiliyorlar” dedi.
Yaptığı spora göre kişinin protein ihtiyacının değiştiğini belirten Prof. Dr. Gökhan Metin, “Kas kuvvetine dayalı spor yapan bir kişinin daha fazla proteine ihtiyacı vardır. Protein ihtiyacını karşılamak için bireyin çok fazla et, süt, yumurta ve bitkisel proteinler içeren baklagiller tüketmesi gerekir” dedi.
Günümüzde protein tozlarının kullanımının bu kadar yaygın olmasının en büyük nedenlerinden birinin bu ürünleri pazarlamak adına kullanılan teknikler olduğunu ifade eden Prof. Dr. Metin, özellikle güzel bir vücuda sahip kişilerin gösterildiği reklamların bu ürünleri satmak amacıyla kullanıldığını kaydetti.
Protein tozlarının hiç şüphesiz zararları olduğuna da dikkat çeken Prof. Dr. Metin, “Bu ürünler çok masum gösterilmekle beraber böbreklerin ve karaciğerin proteinlerle ilgili bütün düzenlemeleri yaptığını düşünürsek yüksek yoğunlukta takviye gıda kullanmak böbrekler için ciddi bir tehdit” diyerek, bu durumun en riskli taraflarından birinin de bu tarz takviye gıdaların doping maddeleri içermesi olduğunu belirtti. Prof. Dr. Metin sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Kişi ne kadar protein alırsa alsın yeterli direnç egzersizini yapmadığı sürece istediği sonuca ulaşamaz.”
Bireylerin beslenmesinin kişisel ve yöresel alışkanlıklara, sosyo-ekonomik düzeye bağlı olarak değiştiğini ve geliştiğini belirten Prof. Dr. Metin sözlerini “Sporcu sağlıklı beslenmeli ve çok kısa sürede kilo alıp vermemeli. Çünkü bu durum performanslarını olumsuz yönde etkileyebilir” şeklinde tamamladı.
(İHA)
Temel beslenme ve vücudun protein ihtiyacı hakkında bilgi veren Prof. Dr. Gökhan Metin, “Sporcunun yaptığı fiziksel aktivite, sporun süresi ve sıklığı doğrultusunda düzenli yaşayan birine oranla protein ihtiyacı daha fazladır” dedi. Bu ihtiyaç doğrultusunda alınan protein takviyelerinin kişinin yüksek dozda antrenman yaptığı zamanlarda eksiğini yerine koymak açısından faydalı olabileceğinin bilindiğini belirten Prof. Dr. Metin, “Ancak bu takviyeler normal besinini alan, dengeli beslenen kişilere bizim önerdiğimiz bir beslenme şekli değil” dedi.
Takviye gıdaların çok çeşitli olabileceğini ifade eden Prof. Dr. Metin, “Takviye gıda olarak protein tozları var bunun yanı sıra, daha seçici olarak bu proteinlerin alt ürünleri olan aminoasitler, yağ yakıcı olan L’karnitin dediğimiz maddeler ve hızlı enerji vermesi için kullanılan kreatin var. Onun dışında seçici ya da total olarak doğada her türlü vitamin ve mineral bulunuyor. Bunları içerdiği bilinen farklı bitkisel konsantreler mevcut. Bunlar hap ve toz şeklinde olabiliyorlar” dedi.
Yaptığı spora göre kişinin protein ihtiyacının değiştiğini belirten Prof. Dr. Gökhan Metin, “Kas kuvvetine dayalı spor yapan bir kişinin daha fazla proteine ihtiyacı vardır. Protein ihtiyacını karşılamak için bireyin çok fazla et, süt, yumurta ve bitkisel proteinler içeren baklagiller tüketmesi gerekir” dedi.
Günümüzde protein tozlarının kullanımının bu kadar yaygın olmasının en büyük nedenlerinden birinin bu ürünleri pazarlamak adına kullanılan teknikler olduğunu ifade eden Prof. Dr. Metin, özellikle güzel bir vücuda sahip kişilerin gösterildiği reklamların bu ürünleri satmak amacıyla kullanıldığını kaydetti.
Protein tozlarının hiç şüphesiz zararları olduğuna da dikkat çeken Prof. Dr. Metin, “Bu ürünler çok masum gösterilmekle beraber böbreklerin ve karaciğerin proteinlerle ilgili bütün düzenlemeleri yaptığını düşünürsek yüksek yoğunlukta takviye gıda kullanmak böbrekler için ciddi bir tehdit” diyerek, bu durumun en riskli taraflarından birinin de bu tarz takviye gıdaların doping maddeleri içermesi olduğunu belirtti. Prof. Dr. Metin sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Kişi ne kadar protein alırsa alsın yeterli direnç egzersizini yapmadığı sürece istediği sonuca ulaşamaz.”
Bireylerin beslenmesinin kişisel ve yöresel alışkanlıklara, sosyo-ekonomik düzeye bağlı olarak değiştiğini ve geliştiğini belirten Prof. Dr. Metin sözlerini “Sporcu sağlıklı beslenmeli ve çok kısa sürede kilo alıp vermemeli. Çünkü bu durum performanslarını olumsuz yönde etkileyebilir” şeklinde tamamladı.
(İHA)