Başbakan Ahmet Davutoğlu, yeni anayasa konusundaki tartışmalara işaret ederek, "Yazım heyetimiz bazı çalışmalar yaptı ama açık bir şekilde ifade edeyim, daha bunlarda herhangi bir metin ortaya çıkmamıştır ve bu metin üzerinde yapılan spekülasyonların hiçbirinin karşılığı yoktur" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Katar’a yapacağı ziyaret öncesi Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi. Katar’ın sahip olduğu ekonomik imkanları sebebiyle sürekli gündemde olan bir ülke olduğunu belirten Davutoğlu, Katar’ın başta Suriye, Irak’taki gelişmeler olmak üzere yakın işbirliğinin sürdüğü bir ülke olduğunu ifade etti. Katar’daki ziyaret sonucu ortaya çıkacak askeri işbirliğinin önemli olduğunu anlatan Davutoğlu, "Yarınki ziyaretimizde aramızdaki uygulama anlaşması imzalanacak. Savunma sanayii alanında da yoğun bir işbirliğimiz var" dedi.
Türk firmalarının Katar’da yüklendiği projelerin önemine işaret eden Davutoğlu, inşaat sektöründe olağanüstü bir hamle döneminin yaşanacağını, Türk firmalarının bundan istifade etmesi için görüşmeler gerçekleştireceklerini dile getirdi. Enerji, eğitim ve kültür merkezindeki işbirliklerine de dikkati çeken Davutoğlu, Katar’da yapacağı temaslara değindi.
Davutoğlu, konuşması sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin yeni anayasaya ilişkin sorusuna Davutoğlu, "Yeni anayasa ile ilgili bu ay içinde birçok toplantı gerçekleştirdik akademisyenlerle, sivil toplum kuruluşlarıyla. Her konuyu ele alıyoruz. Bu çalışmaları özellikle anayasanın ruhuyla ilgili kısımlarda, temel insan hak ve özgürlükleri, temel değerler, giriş bölümleri bu konularda ön çalışma olarak belli aşamaya gelmiş bulunuyoruz. Yazım heyetimiz bazı çalışmalar yaptı ama açık bir şekilde ifade edeyim, daha bunlarda herhangi bir metin ortaya çıkmamıştır ve bu metin üzerinde yapılan spekülasyonların hiçbirinin karşılığı yoktur. Bunlar aramızda tartışılacak ve nihai olarak çağdaş, hukuk devleti kuralları içinde özgürlükçü bir anayasa metnini Meclisimize ve kamuoyuna sunmayı hedefliyoruz. Mutlaka evrensel ve milli değerleri birlikte barındıran metin için gayret sarfediyoruz. Metnin özü ve esası özgürlükçülüktür. Milleti esas alıp devleti tanımlayan, vatandaşı merkeze alıp diğer bütün devlet kurumlarını onun etrafında şekillendiren bir anlayışa sahibiz. Bunun dışında söylenenler gerçeği yansıtmaz" cevabını verdi.
BAŞKANLIK SİSTEMİ
Başkanlık sistemi konusuna ilişkin değerlendirmede bulunan Davutoğlu, "Türkiye’de 12 Eylül anayasasının önerdiği sistem çarpık bir parlamenter sistem. Parlamenter sistemin içindeki unsurları da zayıflatılmış hesap sorulabilirlik anlamında sistemin kendi iç dengeleri gözardı edilmiş çarpık sistemden bahsediyoruz. Bizim niyetimiz bu sistemi tümüyle değiştirmek. Bu sistemin üzerinde küçük manevralarla yapılacak düzenlemelerin sistemin kökünü değiştirmeye dönük olmayacağı kanaatini zikrettik. Bizim şuan ki hedefimiz net, pür, iç dengeleri iyi korunmuş ve yönetimde herhangi bir sistem karmaşasına yol açmayacak bir sistemdir, ki bunun adı başkanlık sistemi. Bu konuda tutumumuz, planımız açık. Başkanlık sistemini en ideal şekliyle ele alacağız, kamuoyuna bunu sunacağız" dedi.
Davutoğlu, konuşmasında şunları kaydetti:
"Bizim tepki anayasası yapmak yerine kalıcı bir anayasayı çıkarmamız, bunun için zihinlerimizde tabu barındırmamız lazım. Yönetim sistemi olarak da zaten yanlış işleyen parlamenter sistemin iç yapıları üzerinde düşünmek değil, kendi içinde güçler ayrılığını çok iyi yansıtan, insan hak ve özgürlüklerinin temeline dayanan özgürlükçü çağdaş bir anayasayı başkanlık sistemi etrafında dokumaktır. Mesele, sistem meselesidir. Bu süreç bittikten sonra ne olacağı konusu ayrı bir konudur ama bu süreci yaparken, işletirken bir müzakere. Şu anda odaklanmamız gereken husus başkanlık sistemidir, A planı da böyle görülmelidir."
Davutoğlu, ABD Büyükelçiliği’nin vatandaşlarına gönderdiği uyarı yazısına ilişkin, "Bu tür uyarılar psikolojik olarak da gereksiz bir tedirginliğe de sebep vermektedir. Hepimiz her yerde teröre karşı teyakkuz halindeyiz. Artık terör evrensel bir tehdittir ama terörün istediği panik havasının oluşmasına izin vermemeliyiz. Bu tür uyarıları bu çerçevede doğru görmediğimi ifade etmek isterim" diye konuştu.
Bugün işçi ve işveren sendikaları temsilcileri ile yaptığı görüşmenin hatırlatılması üzerine Davutoğlu, 1 Mayıs kutlamaları konusundaki sağduyulu yaklaşımın kendisini memnun ettiğini ifade etti. Sağlanan mutabakat dolayısıyla emeği geçen herkese teşekkür eden Davutoğlu, birçok sendikanın kendi taleplerinde bulunduğunu dile getirdi. Davutoğlu, bugünkü toplantıyla işçilerin hakları bağlamında bir istişare imkanının bulunduğunu belirtti. Bütün sivil toplum kuruluşlarından teröre karşı ortak ses beklediklerini anlatan Davutoğlu, sendikalarla başlattığı istişare geleneğini sürdüreceğini dile getirdi.
(İHA)
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Katar’a yapacağı ziyaret öncesi Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi. Katar’ın sahip olduğu ekonomik imkanları sebebiyle sürekli gündemde olan bir ülke olduğunu belirten Davutoğlu, Katar’ın başta Suriye, Irak’taki gelişmeler olmak üzere yakın işbirliğinin sürdüğü bir ülke olduğunu ifade etti. Katar’daki ziyaret sonucu ortaya çıkacak askeri işbirliğinin önemli olduğunu anlatan Davutoğlu, "Yarınki ziyaretimizde aramızdaki uygulama anlaşması imzalanacak. Savunma sanayii alanında da yoğun bir işbirliğimiz var" dedi.
Türk firmalarının Katar’da yüklendiği projelerin önemine işaret eden Davutoğlu, inşaat sektöründe olağanüstü bir hamle döneminin yaşanacağını, Türk firmalarının bundan istifade etmesi için görüşmeler gerçekleştireceklerini dile getirdi. Enerji, eğitim ve kültür merkezindeki işbirliklerine de dikkati çeken Davutoğlu, Katar’da yapacağı temaslara değindi.
Davutoğlu, konuşması sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin yeni anayasaya ilişkin sorusuna Davutoğlu, "Yeni anayasa ile ilgili bu ay içinde birçok toplantı gerçekleştirdik akademisyenlerle, sivil toplum kuruluşlarıyla. Her konuyu ele alıyoruz. Bu çalışmaları özellikle anayasanın ruhuyla ilgili kısımlarda, temel insan hak ve özgürlükleri, temel değerler, giriş bölümleri bu konularda ön çalışma olarak belli aşamaya gelmiş bulunuyoruz. Yazım heyetimiz bazı çalışmalar yaptı ama açık bir şekilde ifade edeyim, daha bunlarda herhangi bir metin ortaya çıkmamıştır ve bu metin üzerinde yapılan spekülasyonların hiçbirinin karşılığı yoktur. Bunlar aramızda tartışılacak ve nihai olarak çağdaş, hukuk devleti kuralları içinde özgürlükçü bir anayasa metnini Meclisimize ve kamuoyuna sunmayı hedefliyoruz. Mutlaka evrensel ve milli değerleri birlikte barındıran metin için gayret sarfediyoruz. Metnin özü ve esası özgürlükçülüktür. Milleti esas alıp devleti tanımlayan, vatandaşı merkeze alıp diğer bütün devlet kurumlarını onun etrafında şekillendiren bir anlayışa sahibiz. Bunun dışında söylenenler gerçeği yansıtmaz" cevabını verdi.
BAŞKANLIK SİSTEMİ
Başkanlık sistemi konusuna ilişkin değerlendirmede bulunan Davutoğlu, "Türkiye’de 12 Eylül anayasasının önerdiği sistem çarpık bir parlamenter sistem. Parlamenter sistemin içindeki unsurları da zayıflatılmış hesap sorulabilirlik anlamında sistemin kendi iç dengeleri gözardı edilmiş çarpık sistemden bahsediyoruz. Bizim niyetimiz bu sistemi tümüyle değiştirmek. Bu sistemin üzerinde küçük manevralarla yapılacak düzenlemelerin sistemin kökünü değiştirmeye dönük olmayacağı kanaatini zikrettik. Bizim şuan ki hedefimiz net, pür, iç dengeleri iyi korunmuş ve yönetimde herhangi bir sistem karmaşasına yol açmayacak bir sistemdir, ki bunun adı başkanlık sistemi. Bu konuda tutumumuz, planımız açık. Başkanlık sistemini en ideal şekliyle ele alacağız, kamuoyuna bunu sunacağız" dedi.
Davutoğlu, konuşmasında şunları kaydetti:
"Bizim tepki anayasası yapmak yerine kalıcı bir anayasayı çıkarmamız, bunun için zihinlerimizde tabu barındırmamız lazım. Yönetim sistemi olarak da zaten yanlış işleyen parlamenter sistemin iç yapıları üzerinde düşünmek değil, kendi içinde güçler ayrılığını çok iyi yansıtan, insan hak ve özgürlüklerinin temeline dayanan özgürlükçü çağdaş bir anayasayı başkanlık sistemi etrafında dokumaktır. Mesele, sistem meselesidir. Bu süreç bittikten sonra ne olacağı konusu ayrı bir konudur ama bu süreci yaparken, işletirken bir müzakere. Şu anda odaklanmamız gereken husus başkanlık sistemidir, A planı da böyle görülmelidir."
Davutoğlu, ABD Büyükelçiliği’nin vatandaşlarına gönderdiği uyarı yazısına ilişkin, "Bu tür uyarılar psikolojik olarak da gereksiz bir tedirginliğe de sebep vermektedir. Hepimiz her yerde teröre karşı teyakkuz halindeyiz. Artık terör evrensel bir tehdittir ama terörün istediği panik havasının oluşmasına izin vermemeliyiz. Bu tür uyarıları bu çerçevede doğru görmediğimi ifade etmek isterim" diye konuştu.
Bugün işçi ve işveren sendikaları temsilcileri ile yaptığı görüşmenin hatırlatılması üzerine Davutoğlu, 1 Mayıs kutlamaları konusundaki sağduyulu yaklaşımın kendisini memnun ettiğini ifade etti. Sağlanan mutabakat dolayısıyla emeği geçen herkese teşekkür eden Davutoğlu, birçok sendikanın kendi taleplerinde bulunduğunu dile getirdi. Davutoğlu, bugünkü toplantıyla işçilerin hakları bağlamında bir istişare imkanının bulunduğunu belirtti. Bütün sivil toplum kuruluşlarından teröre karşı ortak ses beklediklerini anlatan Davutoğlu, sendikalarla başlattığı istişare geleneğini sürdüreceğini dile getirdi.
(İHA)
