Bu soruyu, Sözcü gazetesi yönetiminin okurlarını ahmak yerine koymaya kalkışmaları nedeniyle soruyorum.
Geçtiğimiz yıl açılan davada sorulan soru şuydu:
“Sözcü, FETÖ'yle iltisaklı mı ve örgütle organik bir bağı var mı?”
Savcı Sözcü'ye yönelik sert eleştirel yazılarımdan dolayı beni de TANIK olarak çağırmıştı. Hem savcılıkta hem de mahkemede verdiğim ifadede “Sözcü'nün FETÖ ile organik bir bağının olduğuna ilişkin hiçbir bilgim yok. Bu konuda neden tanık olduğumu da anlamış değilim” demiştim.
Hâlâ da aynı fikirdeyim.
Dün Sözcü yeni istihdam ettiği Maocu artığı tetikçisi Aytunç Erkin vasıtasıyla benim bu sözlerimi yayınlayarak “N'aber bak bizim için önceden neler söylemiştin? Şimdi eleştiriyorsun ama kendinle çelişiyorsun” demeye getiriyor.
Ne zavallılık?
Oysa mahkemede aynı zamanda Sözcü'nün bu Maocu artığı tetikçinin ısrarla sakladığı şu gerçeği ifade etmiştim ve demiştim ki:
“Sözcü, FETÖ taktik ve yöntemleri ile yayın yapmaktadır.”
Ancak Sözcü gazetesi duruşmada benim ifademi yayınlarken yukarıdaki bu sözümü SANSÜR etti.
Evet, bugün açılan YENİ DAVAYLA aynen o duruşmada söylediğim gibi; Sözcü gazetesi ve iki yazarı bugün FETÖ örgütü ile organik bir bağı olmamakla birlikte FETÖ'yü desteklemek, yardım ve yataklık yapmaktan yargılanmaktadır.
Tekrar söylüyorum. Mahkemede ve Savcıda söylediklerimin arkasındayım. Sözcü'nün FETÖ ile organik bir bağının olduğuna dair bilgim yok.
Sözcü gazetesi yöneticilerinin pek aşina olmadığı bir kavram; namuslu duruş nedeniyle bunu söyledim ve söylemeye de devam ediyorum. Bilgim olmayan bir konuda “Bilgim varmış gibi” konuşamam çünkü.
Ama şimdi açılan davayla Sözcü'nün FETÖ'ye destek, yardım ve yataklık yaptığına dair yargılamasının da çok yerinde olduğunu düşünüyorum.
Şimdi bu Maocu artığı tetikçi benim mahkemede verdiğim ifadeyi yayınlayarak mercimek beyniyle Sözcü okurlarına okuduğunu unutan balık hafızalılar gibi davranıyor.
Ancak ben Sözcü okurlarının yine de şu 5 soruyu Sözcü yöneticilerine ve yazarlarına sorabileceğini düşünüyorum:
1- Sözcü'nün patronu Burak Akbay FETÖ soruşturması kapsamında firari. Neden Türkiye'ye dönüp yargı önünde hesap vermiyor?
2- Sözcü'nün yazarı Saygı Öztürk nasıl oldu da 2015 yılının sonuna dek FETÖ'cülerin yayın organı STV'de program yaptı?
3- Sözcü'nün yazarı Uğur Dündar'ın 8 yıllık avukatı, çok çok eski dostu, Arena ve Hodri Meydan programlarından elemanı Vural Ergül FETÖ darbesini destekleyen tweetler attı ve cezaevinde yattı, hâlen yargılanmakta. Uğur Dündar bu ilişkiyi nasıl izah ediyor? Dahası Vural Ergül'ü avukatlıktan azlettiğini söylüyor ama neden hâlâ noter tasdikli azil belgesini yayınlayamıyor?
4- Emin Çölaşan 2015 yılında “Şimdi Cemaat'i destekleme zamanı. Ben FETÖ diye bir terör örgütüne inanmıyorum. Böyle dandik bir örgüt uydurdular. Bizim yapamadığımızı bu Fetullahçılar yaptı” dedi? Bunun ne anlama geldiğini kendi kendinize soruyor musunuz ve nasıl izah edeceksiniz?
5- 17-25 Aralık yargı darbesi başladığında FETÖ'cü polislerin servis ettiği sözde “haber”leri yayınlayan Sözcü FETÖ'cülere destek vermiş olmadı mı?
Evet, sevgili Sözcü okurları, bu Maocu artığı tetikçi size günlerdir benim 2009, 2010 ve 2011 yıllarında attığım tweetleri okutuyor. İzah etmeye bile gerek olmayacak komiklikteki tweetlerle aklınca gazetesine hizmet ettiğini sanıyor. Kusura bakmayın ama yazık oluyor sizlere.
Düşünün ve muhakeme edin.
Emin Çölaşan darbeden 5-6 ay önce, 2015'in sonunda yukarıdaki sözleri; “Şimdi Cemaat'i destekleme zamanı” demiş, “Fetullahçıları desteklemeliyiz, bizim başaramadığımızı onlar başardı” demiş, “FETÖ diye dandik bir örgüt uydurdular, ben Cemaat'in terör örgütü olduğuna inanmıyorum” demiş.
Demiş de demiş, demiş de demiş…
Emin'den ÇIT yok…
Tetikçinin dili bir yerlerine kaçmış…
Şu soruyu sorun kendinize:
Bugün FETÖ'cüler ve Sözcü neden aynı anda Fuat Uğur ve Cem Küçük'e saldırıyor? Neden onları sayfalarını ve ekranlarını açan TGRT-Türkiye'yi hedef tahtasına oturttu?
Hele 18 yıldır bitirilemeyen konu İhlas Holding ve mudileri meselesinin yeniden ısıtılıp gündeme getirilerek bir yere varmak istenmesi ise çok acıklı. Geçen yıl Aydın
Doğan gazeteleri aynı saldırıyı yapmıştı bize karşı. Boylarının ölçüsünü aldılar.
Bugün Aydın Doğan yok!..
Kaynak: Türkiye Gazetesi - IHA
.
dikGAZETE.com