Bosna Hersek'in doğusundaki Srebrenitsa şehrinde 1995 yılında işlenen soykırımı inkar eden Avusturyalı yazar Peter Handke'nin Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülmesi, 8 binden fazla Boşnak sivilin katledildiği soykırımın acısını bir kez daha yaşattı.
Bosna Hersek ve Kosova'daki savaşlarda dönemin Sırp lideri Slobodan Milosevic'in destekçilerinden olan Handke, aynı zamanda Bosna Savaşı'nda Boşnakların kendi kendilerini bombaladığını ve suçu Sırplara attığını söyleyecek kadar ileri giden bir isim olarak biliniyor.
Uluslararası mahkemeler tarafından da "soykırım" olarak kabul edilen Srebrenitsa Soykırımı'nı inkar eden Handke'nin Nobel alması, özellikle Boşnakların büyük tepkisini çekti.
Stockholm'de dün gece yapılan ödül törenine kadar İsveç Kraliyet Akademisine kararından geri dönmesi çağrısında bulunan ve bunun için protestolar düzenleyen kurban yakınları, bu amaçlarına ulaşamasalar da vicdan sahiplerinin kendilerini bu yolda desteklemelerini başardı.
Avrupa'nın orta yerinde 25 yıl önce işlenen soykırıma göz yuman Batılı ülkeler, bugün de soykırımı inkar eden bir ismin Nobel'le ödüllendirilmesine sessiz kaldı.
Sadece Türkiye, Hırvatistan, Kosova, Kuzey Makedonya, Arnavutluk ve Bosna Hersek gibi az sayıda ülke, Nobel törenini boykot ederek Handke'ye ödül verilmesine tepki gösterdi.
Kapanmayan yara: SrebrenitsaAvrupa'da İkinci Dünya Savaşı'nın ardından yaşanmış en büyük insanlık trajedisi olarak kabul edilen ve en az 8 bin 372 Boşnak sivilin öldürüldüğü Srebrenitsa soykırımı, çeyrek asırdır Boşnak halkının kanayan bir yarası olmaya devam ediyor.
Şehrin 11 Temmuz 1995'te Ratko Mladic komutasındaki Sırp askerlerce ele geçirilmesinin akabinde başlayan soykırım, sadece o günlerde sevdiklerini kaybedenlerin değil, tüm Boşnakların da derin bir yarası kabul ediliyor.
Aradan çeyrek asır geçmesine rağmen hala binin üzerinde soykırım kurbanının cenazelerinin bulunamaması ise bu yaranın kapanmamasının en büyük nedeni olarak gösteriliyor.
Soykırım nasıl başladı?Sırp birliklerinin 11 Temmuz 1995'te şehri ele geçirmesinin ardından Boşnak siviller, Birleşmiş Milletler bünyesinde bölgede görev yapan Hollandalı askerlere sığınarak hayatta kalmayı umut etmiş olsalar da Hollandalılar onları Sırp güçlerine teslim etmişti.
Mladic'in o gün söyledikleri ise adeta birkaç gün içinde olacakların habercisiydi. Sırp bayramı arifesinde şehri Sırp milletine armağan ettiklerini söyleyen Mladic, "Nihayet bu topraklarda Türklerden (bölge Müslümanları için kullanılan ifade) intikam alma zamanı gelmiştir." ifadelerini kullanmıştı.
Nihayetinde sadece birkaç gün içinde en az 8 bin 372 Boşnak sivil katledilmiş, çok sayıda kadın ve çocuk evlerinden sürgün edilmişti.
Orman yolu "ölüm yolu" olduSrebrenitsa'nın işgal edilmesinin ardından şehirde yaşayan Müslümanların bir bölümü, bugünkü şehitliğin tam karşısında bulunan eski akümülatör fabrikasında konuşlanan Hollanda askerlerine sığınırken, bir kısmı da orman yolundan Boşnakların kontrolündeki bölgeye ulaşmayı seçmişti.
Orman yolunu seçenlerin de Hollandalı askerlere sığınanların da kaderi aynı olacaktı.
Yaşanan büyük katliamlar nedeniyle halk arasında "ölüm yolu" olarak da anılan orman yolunu seçen binlerce Boşnak, Sırp askerlerin kurduğu pusularda öldürülmüştü.
Hollanda "kısmen" suçluSrebrenitsalı Boşnakların umut bağladığı Hollandalı askerlerin soykırımdaki rolü, aradan geçen onca yıla rağmen hala tartışılıyor.
Şehrin Sırp güçlerince işgal edilmesinin ardından çekilen görüntülerde Hollandalı komutan Thom Karremans'ın 11 Temmuz 1995'te bir araya geldiği Mladic karşısında el pençe durması gözden kaçmıyor.
Hollandalı askerlerin Srebrenitsa'dan uğurlanması öncesinde de Sırp komutanın, Karremans ve ailesine çeşitli hediyeler vermesi de dikkati çekiyor.
Görüntülere rağmen Karremans asla yargılanmadı. Hollanda devleti ise Srebrenitsa'daki katliamdan "kısmen" suçlu bulundu.
Soykırım suçlularıLahey'deki Uluslararası Adalet Divanı, 2007'deki kararında Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesinden (ICTY) gelen kanıtlar doğrultusunda Srebrenitsa ve civarında yaşananları "soykırım" olarak nitelendirmişti.
Mladic, ICTY'de görülen davada, aralarında Srebrenitsa soykırımının da bulunduğu birçok suçtan müebbet hapse mahkum edildi.
Aynı mahkeme, 2016'da ise Bosnalı Sırpların savaş dönemindeki eski lideri Radovan Karadzic'e Srebrenitsa soykırımı dahil 10 ayrı suçtan 40 yıl hapis cezası verdi. Karar temyizde ise müebbete çevrildi.
Farklı mahkemelerde görülen "Srebrenitsa" davalarında bugüne kadar 45 Sırp, toplam 699 yıl hapis cezası aldı.
Eski Sırbistan Cumhurbaşkanı Slobodan Milosevic de Srebrenitsa'daki soykırımla suçlanmış ancak yargılanması devam ederken tutuklu bulunduğu cezaevinde yaşamını yitirmişti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com