Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisine yönelik hakaretlerle ilgili hukuk kanalının işlemesine yönelik eleştirilere Almanya’dan bir örnekle yanıt vererek, "Sosyal medya üzerinden Şansölye Merkel’e bir hakaret ve bu hakaretin neticesinde bakın 2.5 mahkumiyet aldı. Çok seri bir kararla yargı hemen bunu neticelendirdi" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rixos Grand Ankara Oteli’nde düzenlenen "4.5G IMT-Advanced Yetki Belgesi İmza Töreni"ne katıldı. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın belirlediği politika doğrultusunda Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından 26 Ağustos’ta yapılan 4.5G ihalesini kazanan operatörlere yetki belgelerinin verildiği törende konuşan Erdoğan, ihale bedelinin yarı ödemesinin bugün itibarıyla tamamlandığını, kalan ödemenin ise üç eşit taksitte 3 ayda ödeneceğini belirtti.
GSM operatörlerine bugün yetkilendirme belgelerinin verilmesiyle artık uygulanma aşamasına geçildiğini vurgulayan Erdoğan, 2016 Nisan ayından itibaren sunulmaya başlanacak bu hizmetin Türkiye’nin gelişmesine, kalkınmasına, büyümesine, hedeflerine ulaşmasına önemli katkı sağlayacağına inandığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu önemli teknoloji atılımını gerçekleştirmesinde emeği geçen Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanlığı yetkililerine, GSM firmalarının yöneticilerine ve sürece destek verenlere teşekkür etti.
"BU GEÇİCİ BİR SÜREÇ"
Türkiye’nin ciddi sorunlarla, sıkıntılarla karşı karşıya olan bir ülke olduğunu belirten Erdoğan, bu durumun geçici bir süreç olduğunu ifade etti. Erdoğan, Türkiye’nin aynı zamanda çok büyük projelerin hayata geçirilmeye devam edildiği, çok önemli hizmetlerin başarıyla yürütüldüğü, demokrasisi ve ekonomisi güçlü, potansiyeli yüksek bir ülke olduğunu vurguladı.
Türkiye’nin gündemini işgal eden sorunların aynı zamanda tüm bölgenin, Avrupa’nın ve dünyanın da sıkıntıları olduğunu dile getiren Erdoğan, "Bulunduğumuz coğrafya ve tarihi sorumluluklarımız itibarıyla yaşanan hadiseler elbette bizi herkesten daha fazla ilgilendiriyor. Fakat bunların hiçbiri de bize mahsus değildir" dedi.
"AVRUPA ’BİRLİKTE NE YAPABİLİRİZ’ NOKTASINA GELDİ"
Suriye’de 4 yılı aşkın süredir yaşanan olaylara adeta sırtını dönen Avrupa’nın, kapısına dayanan göç dalgası karşısında bu sorunla yüzleşme mecburiyetinde kaldığını belirten Erdoğan, "Daha düne kadar bize ’Siz bu meseleyle uğraşın’ diyerek sadece sözde destek veren Avrupa ülkeleri, şimdi sorunun çözümü için ’Birlikte ne yapabiliriz’ noktasına geldi. Önümüzdeki dönemde Suriye meselesinin çözüm sürecinde çok daha hızlı bir şekilde mesafe kat edileceğine inanıyorum" diye konuştu.
"Biz bir yandan Suriye ve Irak’taki gelişmelerle bir yandan Ukrayna başta olmak üzere kuzey bölgemizde yaşanan olaylarla, paralel devlet yapılanması ihanetiyle, son dönemde de terör örgütleriyle uğraşırken asla hedeflerimizi, projelerimizi, çalışmalarımızı bir kenara bırakmadık" ifadesini kullanan Erdoğan, şunları söyledi:
"Hem bu hadiseleri yakından takip ediyor hem de hedeflerimiz doğrultusunda adım adım ilerliyoruz. Almanya’da yaşanan, sosyal medya üzerinden Şansölye Merkel’e bir hakaret ve bu hakaretin neticesinde bakın 2.5 mahkumiyet aldı. Çok seri bir kararla yargı hemen bunu neticelendirdi. Ülkemizdeki gelişmelere baktığınız zaman olay tam aksi. Buralarda ise istedikleri gibi hakaret edebilecekler, bu hakka sahip olacaklar, bu hakaret edenler de gerek siyasetin içerisinde bulunanlar gerekse onların meslektaşları tarafından da takdir görecekler. Son birkaç haftada yaşanan gelişmeler dahi Türkiye’nin aslında bu noktadaki duruşunu, yürüyüşünü göstermeye yetecektir. Ülkemiz hamd olsun her alanda yine kararlı bir şekilde kalkınmasına devam ediyor."
"VATANSEVERLİK BUGÜNLERDE BİRLİK, BERABERLİK VE DAYANIŞMAYLA ORTAYA ÇIKAR"
3 Ekim’de savunma sanayisinin en başarılı projelerinden biri olan amfibi gemi "Bayraktar"ın denize indirildiğini hatırlatan Erdoğan, 14 Ekim’de Çankırı’da 516 milyon dolarlık Japon-Türk işbirliği ile açılan Sumitomo Rubber Lastik Fabrikası’nın açılışının gerçekleştirildiğini söyledi. Erdoğan, 16 Ekim gecesi ise Türksat 4B uydusunun Kazakistan’dan uzaya fırlatıldığını hatırlatarak, 17 Ekim’de 1.6 milyar liralık bir yatırım olan, 107 kilometresi Akdeniz’in altında geçen boru hattının, iki barajlı arıtma ve dağıtım tesislerini içeren Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Su Temini Projesi’nin açılışına katıldığını anlattı.
Söz konuyu projeye Türk medyasının, sosyal medyanın kulak tıkadığını, gündemine getirmek istemediğini ifade eden Erdoğan, "Halbuki bu dünyada bir ilk. Dünyada bir ilk olmasına rağmen Anamur’dan KKTC’ye denizin altından böyle bir su hattının götürülmesi olayı, bunun orada inşa edilmesi olayı şuanda benzeri yok. İlk defa bunu Türkiye yapıyor. Bir asrın projesi olan bu uygulamayı malum bazı çevreler gözardı etmemin gayreti içerisindeler. Her zaman söylerim, milli olmadığınız sürece, yerli olmadığınız sürece, bu ülkenin kalkınma sürecine destek vermediğini sürece bilesiniz ki ’Ben vatanseverim’ diyemezsin. Vatanseverlik işte bugünlerde birlik, beraberlik ve dayanışmayla ortaya çıkar" dedi.
"İNSANOĞLU, BİR KISMI GÖZÜ VARDIR GÖREMEZ, DİLİ VARDIR HAKİKATİ, GERÇEKLERİ KONUŞAMAZ"
19 Ekim’de İstanbul’da inşa edilen 3. Havalimanı’nın 4.6 milyar euroluk kredi finansman anlaşmasını hatırlatan Erdoğan, "Ne dediler, söyledikleri şu, ’Devlet bankaları kredi veriyor, özelden, dışarıdan bir şey bulamadılar.’ Burada özel bankalar da var. Ama insanoğlu, bir kısmı gözü vardır göremez. Dili vardır hakikati, gerçekleri konuşamaz. Çünkü onları kalpleri mühürlüdür" ifadelerini kullandı.
Geçen hafta Cuma günü açılışı yapılan "TÜMSİAD Fuarı ve Uluslararası Kobi Şurası"nda dünyanın farklı bölgelerinden gelen iş adamları ile Türk iş adamlarının geleceğe nasıl umutla baktığına şahitlik ettiğini belirten Erdoğan, büyüme rakamlarının 2015 yılının ilk çeyreğindeki yüzde 2,3 ve ikinci çeyreğindeki yüzde 3,8’lik oranlarıyla beklentilerin üzerinde gerçekleşmeye devam ettiğini belirtti. Erdoğan, ekonomideki büyümenin bütün hasımlara, bütün engellemelere rağmen devam ettiğini söyledi.
Merkez Bankası’nın döviz rezervinin 3 Kasım 2002’de 27.5 milyar dolar olduğunu hatırlatan Erdoğan, ama bütün olumsuzluklara rağmen bu rakamın bugün 118 milyar dolar düzeyinde olduğuna dikkat çekti. Erdoğan, borçlanma faizleri, enflasyon ve işsizlik rakamlarının yüzde 10’un altında olduğunu belirterek, bu rakamların 4,6’ya kadar indiğini anımsattı.
"TÜRKİYE ULUSLARARASI YATIRIMLAR KONUSUNDA CAZİBE MERKEZİ OLMAYI SÜRDÜRÜYOR"
"Uluslararası yatırımlar konusunda Türkiye cazibe merkezi olmayı sürdürüyor" diyen Erdoğan, geçtiğimiz 13 yılda Türkiye’ye 149 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım girişi olduğunu belirtti.
Sadece bu yılın Temmuz ayında 3,4 milyar dolarlık uluslararası yatırım girişiyle aylık bazda yeni bir rekora imza atıldığını vurgulayan Erdoğan, 2015’in ilk 8 ayındaki uluslararası doğrudan yatırım rakamının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 36 artışla 12 milyar dolara ulaştığına dikkat çekti.
"İŞTE ASIL TÜRKİYE BUDUR"
"Bugün de 4 milyar euroluk "IMT Yetki Belgesi İmza Töreni" ile yeni bir sevinci, yeni bir heyecanı hep birlikte yaşıyoruz" diyen Erdoğan, "Bugün 2 milyar euroluk bir para böylece Hazine’ye girmiş bulunuyor. İşte asıl Türkiye budur. Ama bunu gördükleri halde görmemezlikten gelenler var yine var, yine olacak. Bunu biliniz. Çünkü içimizdeki hasımlar maalesef hiçbir zaman eksilmedi. Dışarıdakini ’Zaten normaldir’ diyoruz ama içeridekilere ne oluyor. İkide bir söyledikleri şey şudur: ’Acaba ne yaptılar, söylesinler.’ Çok fazla şey konuşmaya gerek yok, ben sadece bugün 5-6 örnek verdim. Eğitimde yapılanlar, sağlıkta yapılanlar, adalette, emniyette, ulaşımda, tarımda, hepsinde yapılanlara baktığını zaman her şey ortada. Fakat ne söylersen söyle ne anlatırsan anlat, kulaklar duymuyor. Türkiye’nin adını sadece terörle, krizle ananlar tüm bu başarıları, tüm bu güzel gelişmeleri gölgeleme peşindeler. Ülkemizdeki güven ve istikrar ortamından rahatsız olanlar, 7 Haziran seçimlerinden sonra ortaya çıkan belirsizlik ortamını ve yaşanan terör olaylarını da bahane ederek bizi asli gündemimizden uzaklaştırmanın çabası içerisine girdiler. Ama biz bu oyuna düşmeyeceğiz. Hedeflerimizden asla unutmayacağız. Cumhurbaşkanlığı’yla Başbakanlığı’yla bakanlıklarıyla, tüm kurumlarıyla dimdik ayakta olan, çalışan, üreten bir Türkiye olarak yeni Türkiye yolunda, büyük Türkiye yolunda kararlılıkla ilerlemeye devam edeceğiz."
"ŞAŞIRTICI BİR POTANSİYEL VAR"
Elektronik haberleşme sektöründe yaşanan gelişmelerin Türkiye’nin yaşadığı büyük atılımın en bariz örneği olduğunu vurgulayan Erdoğan, Türkiye’nin 1980’li yıllarda 1G, 1998 yılında yaygın olarak 2G, 2009 yılında da 3G ile tanışan bir ülke olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nisan ayında Türk Telekom’un 175. yıldönümü etkinliği töreninde "sadece 4G’ye yönelik yatırım yapılmasını doğru bulmadığını, doğrudan 5G’ye hazırlık yapılması gerektiği" yönündeki sözlerini hatırlatarak, "Tabi katılanlar oldu, katılmayanlar oldu. Fakat ben bu düşüncemde ısrarcıydım. Bu teklifim üzerine 4G ihalesi, 5G’nin de altyapısını kapsayacak şekilde 4.5G olarak revize edildi. Ağustos ayındaki ihalede 4 milyar euro gibi gerçekten ciddi bir rakamın ortaya çıkması, sektörün ülkemizdeki potansiyelini göstermesi bakımından çok önemlidir. Türkiye’nin 2000’li yıllardan bugüne kadar mobil haberleşme sektöründe kat ettiği mesafeye baktığımızda bu potansiyeli rahatlıkla görebiliriz. Şaşırtıcı bir potansiyel var" dedi.
Türkiye’de 2000 yılında 14,7 milyon olan mobil telefon abone sayısının geçtiğimiz ay itibarıyla 73 milyona ulaştığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2003 yılında 20 bin olan geniş bant internet abone sayısının ise 47 milyona seviyesine çıktığını belirtti. Fiber abone sayısında 2009 yılındaki 150 bin rakımından 1,6 milyonu geçen bir noktaya gelindiğini söyleyen Erdoğan, mobil şebekelerde 2004 yılında abone başına 67 dakika olan aylık ortalama konuşma süresinin bugün neredeyse 400 dakikayı bulduğuna dikkat çekerek, "vatandaşların kendilerine sunulan imkanı en iyi şekilde değerlendirdiğini" vurguladı.
"3 MİLYONA YAKIN MAKİNE MOBİL ŞEBEKELER ÜZERİNDEN İLETİŞİM HALİNDE"
Sadece insanların değil makinaların mobil internet üzerinden iletişiminin de giderek yaygınlaştığına dikkat çeken Erdoğan, Türkiye’de şuanda 3 milyona yakın makinenin mobil şebekeler üzerinden birbiriyle iletişim halinde olduğunu söyledi.
Tüm bu gelişmelerin, Türkiye bilişim sektörünün piyasa büyüklüğünü, geçtiğimiz yıl sonu itibarıyla 70 milyar liraya çıkardığını belirten Erdoğan, "İstihdam bakımından da sektör, geçtiğimiz yıl sonunda ulaştığı 103 binin üzerinde çalışanıyla önemli bir konumda bulunuyor. Artık, şunu hepimiz görüyoruz, cep telefonu, bilgisayar, internet bunlar lüks olmaktan çıktı, ihtiyaç haline dönüştü. Bu araçların, bu imkanların olmadığı bir hayatı tahayyül etmekte artık zorlanıyoruz. Tüm dünyanın son hızla ilerlediği bu yarışta bizim geri kalmamız söz konusu olamaz. Kendimiz için olmasa bile gelecek nesiller için bu yarışta önlerde yer almak mecburiyetindeyiz. Bugün, belgelendirme töreninde bulunduğumuz 4.5G ve en kısa sürede geçeceğimizi ümit ettiğimiz 5G altyapıları bu bakımdan gerçekten çok önemli. Daha hızlı, daha kaliteli ve daha yaygın mobil internet erişiminin hayatımızda çok köklü değişikler yapacağı görülüyor" ifadelerini kullandı.
"ULAK PROJESİ’NİN ÜLKEMİZE 5 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE KATKI SAĞLAMASI BEKLENİYOR"
"Akıllı evler, akıllı şehirler, enerjiden lojistiğe, bankacılıktan eğitime kadar tüm sektörlerde devrim niteliği taşıyan akıllı sistemler hiç şüphesiz hepimize yeni ufuklar açacaktır" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Tabii, beni bunlar kadar heyecanlandıran bir diğer önemli husus da özellikle işletmecilere 4.5G şebekelerini inşa ederken yerli ürün kullanma ve ülkemizde araştırma, geliştirme faaliyeti yürüten şirketlerden ürün alma zorunluluğu getirilmiş olmasıdır. Bunun altını çiziyorum. Bu kapsamda 4.5G tabanlı baz istasyonları Bakanlığımız, Savunma Sanayii Müsteşarlığımız ve Aselsan arasında imzalanan ULAK Sözleşmesine göre tamamen ülkemizde geliştirilecek ve üretilecektir. Daha sonraki süreçlere uygun ürün geliştirme, üretme ve ihraç etme altyapısına da kavuşmuş olacaktır. ULAK Projesi’nin ülkemize 5 milyar doların üzerinde katkı sağlaması bekleniyor. Bu tür gelişmelerin bizi, teknolojiyi tüketmenin yanında üreten ülke olma hedefimize adım adım yaklaştıracağına inanıyorum."
1 NİSAN 2016’DA 4.5G BAŞLAYACAK
Turkcell 8 pakette KDV dahil toplam 1 milyar 915 milyon 682 bin 896 euro, Avea 5 pakette toplam 1 milyar 126 milyon 520 bin 159 euro, Vodafone ise 5 paket için toplam 918 milyon 9 bin 862 euro rakam teklif etmişti.
Operatörler, 1 Nisan’dan itibaren yeni teknolojiyle vatandaşlara hizmet sunmaya başlayacak. 4.5G uyumlu mobil telefonu ve SİM kartı bulunan aboneler, 4,5G hizmetini kullanacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rixos Grand Ankara Oteli’nde düzenlenen "4.5G IMT-Advanced Yetki Belgesi İmza Töreni"ne katıldı. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın belirlediği politika doğrultusunda Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından 26 Ağustos’ta yapılan 4.5G ihalesini kazanan operatörlere yetki belgelerinin verildiği törende konuşan Erdoğan, ihale bedelinin yarı ödemesinin bugün itibarıyla tamamlandığını, kalan ödemenin ise üç eşit taksitte 3 ayda ödeneceğini belirtti.
GSM operatörlerine bugün yetkilendirme belgelerinin verilmesiyle artık uygulanma aşamasına geçildiğini vurgulayan Erdoğan, 2016 Nisan ayından itibaren sunulmaya başlanacak bu hizmetin Türkiye’nin gelişmesine, kalkınmasına, büyümesine, hedeflerine ulaşmasına önemli katkı sağlayacağına inandığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu önemli teknoloji atılımını gerçekleştirmesinde emeği geçen Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanlığı yetkililerine, GSM firmalarının yöneticilerine ve sürece destek verenlere teşekkür etti.
"BU GEÇİCİ BİR SÜREÇ"
Türkiye’nin ciddi sorunlarla, sıkıntılarla karşı karşıya olan bir ülke olduğunu belirten Erdoğan, bu durumun geçici bir süreç olduğunu ifade etti. Erdoğan, Türkiye’nin aynı zamanda çok büyük projelerin hayata geçirilmeye devam edildiği, çok önemli hizmetlerin başarıyla yürütüldüğü, demokrasisi ve ekonomisi güçlü, potansiyeli yüksek bir ülke olduğunu vurguladı.
Türkiye’nin gündemini işgal eden sorunların aynı zamanda tüm bölgenin, Avrupa’nın ve dünyanın da sıkıntıları olduğunu dile getiren Erdoğan, "Bulunduğumuz coğrafya ve tarihi sorumluluklarımız itibarıyla yaşanan hadiseler elbette bizi herkesten daha fazla ilgilendiriyor. Fakat bunların hiçbiri de bize mahsus değildir" dedi.
"AVRUPA ’BİRLİKTE NE YAPABİLİRİZ’ NOKTASINA GELDİ"
Suriye’de 4 yılı aşkın süredir yaşanan olaylara adeta sırtını dönen Avrupa’nın, kapısına dayanan göç dalgası karşısında bu sorunla yüzleşme mecburiyetinde kaldığını belirten Erdoğan, "Daha düne kadar bize ’Siz bu meseleyle uğraşın’ diyerek sadece sözde destek veren Avrupa ülkeleri, şimdi sorunun çözümü için ’Birlikte ne yapabiliriz’ noktasına geldi. Önümüzdeki dönemde Suriye meselesinin çözüm sürecinde çok daha hızlı bir şekilde mesafe kat edileceğine inanıyorum" diye konuştu.
"Biz bir yandan Suriye ve Irak’taki gelişmelerle bir yandan Ukrayna başta olmak üzere kuzey bölgemizde yaşanan olaylarla, paralel devlet yapılanması ihanetiyle, son dönemde de terör örgütleriyle uğraşırken asla hedeflerimizi, projelerimizi, çalışmalarımızı bir kenara bırakmadık" ifadesini kullanan Erdoğan, şunları söyledi:
"Hem bu hadiseleri yakından takip ediyor hem de hedeflerimiz doğrultusunda adım adım ilerliyoruz. Almanya’da yaşanan, sosyal medya üzerinden Şansölye Merkel’e bir hakaret ve bu hakaretin neticesinde bakın 2.5 mahkumiyet aldı. Çok seri bir kararla yargı hemen bunu neticelendirdi. Ülkemizdeki gelişmelere baktığınız zaman olay tam aksi. Buralarda ise istedikleri gibi hakaret edebilecekler, bu hakka sahip olacaklar, bu hakaret edenler de gerek siyasetin içerisinde bulunanlar gerekse onların meslektaşları tarafından da takdir görecekler. Son birkaç haftada yaşanan gelişmeler dahi Türkiye’nin aslında bu noktadaki duruşunu, yürüyüşünü göstermeye yetecektir. Ülkemiz hamd olsun her alanda yine kararlı bir şekilde kalkınmasına devam ediyor."
"VATANSEVERLİK BUGÜNLERDE BİRLİK, BERABERLİK VE DAYANIŞMAYLA ORTAYA ÇIKAR"
3 Ekim’de savunma sanayisinin en başarılı projelerinden biri olan amfibi gemi "Bayraktar"ın denize indirildiğini hatırlatan Erdoğan, 14 Ekim’de Çankırı’da 516 milyon dolarlık Japon-Türk işbirliği ile açılan Sumitomo Rubber Lastik Fabrikası’nın açılışının gerçekleştirildiğini söyledi. Erdoğan, 16 Ekim gecesi ise Türksat 4B uydusunun Kazakistan’dan uzaya fırlatıldığını hatırlatarak, 17 Ekim’de 1.6 milyar liralık bir yatırım olan, 107 kilometresi Akdeniz’in altında geçen boru hattının, iki barajlı arıtma ve dağıtım tesislerini içeren Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Su Temini Projesi’nin açılışına katıldığını anlattı.
Söz konuyu projeye Türk medyasının, sosyal medyanın kulak tıkadığını, gündemine getirmek istemediğini ifade eden Erdoğan, "Halbuki bu dünyada bir ilk. Dünyada bir ilk olmasına rağmen Anamur’dan KKTC’ye denizin altından böyle bir su hattının götürülmesi olayı, bunun orada inşa edilmesi olayı şuanda benzeri yok. İlk defa bunu Türkiye yapıyor. Bir asrın projesi olan bu uygulamayı malum bazı çevreler gözardı etmemin gayreti içerisindeler. Her zaman söylerim, milli olmadığınız sürece, yerli olmadığınız sürece, bu ülkenin kalkınma sürecine destek vermediğini sürece bilesiniz ki ’Ben vatanseverim’ diyemezsin. Vatanseverlik işte bugünlerde birlik, beraberlik ve dayanışmayla ortaya çıkar" dedi.
"İNSANOĞLU, BİR KISMI GÖZÜ VARDIR GÖREMEZ, DİLİ VARDIR HAKİKATİ, GERÇEKLERİ KONUŞAMAZ"
19 Ekim’de İstanbul’da inşa edilen 3. Havalimanı’nın 4.6 milyar euroluk kredi finansman anlaşmasını hatırlatan Erdoğan, "Ne dediler, söyledikleri şu, ’Devlet bankaları kredi veriyor, özelden, dışarıdan bir şey bulamadılar.’ Burada özel bankalar da var. Ama insanoğlu, bir kısmı gözü vardır göremez. Dili vardır hakikati, gerçekleri konuşamaz. Çünkü onları kalpleri mühürlüdür" ifadelerini kullandı.
Geçen hafta Cuma günü açılışı yapılan "TÜMSİAD Fuarı ve Uluslararası Kobi Şurası"nda dünyanın farklı bölgelerinden gelen iş adamları ile Türk iş adamlarının geleceğe nasıl umutla baktığına şahitlik ettiğini belirten Erdoğan, büyüme rakamlarının 2015 yılının ilk çeyreğindeki yüzde 2,3 ve ikinci çeyreğindeki yüzde 3,8’lik oranlarıyla beklentilerin üzerinde gerçekleşmeye devam ettiğini belirtti. Erdoğan, ekonomideki büyümenin bütün hasımlara, bütün engellemelere rağmen devam ettiğini söyledi.
Merkez Bankası’nın döviz rezervinin 3 Kasım 2002’de 27.5 milyar dolar olduğunu hatırlatan Erdoğan, ama bütün olumsuzluklara rağmen bu rakamın bugün 118 milyar dolar düzeyinde olduğuna dikkat çekti. Erdoğan, borçlanma faizleri, enflasyon ve işsizlik rakamlarının yüzde 10’un altında olduğunu belirterek, bu rakamların 4,6’ya kadar indiğini anımsattı.
"TÜRKİYE ULUSLARARASI YATIRIMLAR KONUSUNDA CAZİBE MERKEZİ OLMAYI SÜRDÜRÜYOR"
"Uluslararası yatırımlar konusunda Türkiye cazibe merkezi olmayı sürdürüyor" diyen Erdoğan, geçtiğimiz 13 yılda Türkiye’ye 149 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım girişi olduğunu belirtti.
Sadece bu yılın Temmuz ayında 3,4 milyar dolarlık uluslararası yatırım girişiyle aylık bazda yeni bir rekora imza atıldığını vurgulayan Erdoğan, 2015’in ilk 8 ayındaki uluslararası doğrudan yatırım rakamının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 36 artışla 12 milyar dolara ulaştığına dikkat çekti.
"İŞTE ASIL TÜRKİYE BUDUR"
"Bugün de 4 milyar euroluk "IMT Yetki Belgesi İmza Töreni" ile yeni bir sevinci, yeni bir heyecanı hep birlikte yaşıyoruz" diyen Erdoğan, "Bugün 2 milyar euroluk bir para böylece Hazine’ye girmiş bulunuyor. İşte asıl Türkiye budur. Ama bunu gördükleri halde görmemezlikten gelenler var yine var, yine olacak. Bunu biliniz. Çünkü içimizdeki hasımlar maalesef hiçbir zaman eksilmedi. Dışarıdakini ’Zaten normaldir’ diyoruz ama içeridekilere ne oluyor. İkide bir söyledikleri şey şudur: ’Acaba ne yaptılar, söylesinler.’ Çok fazla şey konuşmaya gerek yok, ben sadece bugün 5-6 örnek verdim. Eğitimde yapılanlar, sağlıkta yapılanlar, adalette, emniyette, ulaşımda, tarımda, hepsinde yapılanlara baktığını zaman her şey ortada. Fakat ne söylersen söyle ne anlatırsan anlat, kulaklar duymuyor. Türkiye’nin adını sadece terörle, krizle ananlar tüm bu başarıları, tüm bu güzel gelişmeleri gölgeleme peşindeler. Ülkemizdeki güven ve istikrar ortamından rahatsız olanlar, 7 Haziran seçimlerinden sonra ortaya çıkan belirsizlik ortamını ve yaşanan terör olaylarını da bahane ederek bizi asli gündemimizden uzaklaştırmanın çabası içerisine girdiler. Ama biz bu oyuna düşmeyeceğiz. Hedeflerimizden asla unutmayacağız. Cumhurbaşkanlığı’yla Başbakanlığı’yla bakanlıklarıyla, tüm kurumlarıyla dimdik ayakta olan, çalışan, üreten bir Türkiye olarak yeni Türkiye yolunda, büyük Türkiye yolunda kararlılıkla ilerlemeye devam edeceğiz."
"ŞAŞIRTICI BİR POTANSİYEL VAR"
Elektronik haberleşme sektöründe yaşanan gelişmelerin Türkiye’nin yaşadığı büyük atılımın en bariz örneği olduğunu vurgulayan Erdoğan, Türkiye’nin 1980’li yıllarda 1G, 1998 yılında yaygın olarak 2G, 2009 yılında da 3G ile tanışan bir ülke olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nisan ayında Türk Telekom’un 175. yıldönümü etkinliği töreninde "sadece 4G’ye yönelik yatırım yapılmasını doğru bulmadığını, doğrudan 5G’ye hazırlık yapılması gerektiği" yönündeki sözlerini hatırlatarak, "Tabi katılanlar oldu, katılmayanlar oldu. Fakat ben bu düşüncemde ısrarcıydım. Bu teklifim üzerine 4G ihalesi, 5G’nin de altyapısını kapsayacak şekilde 4.5G olarak revize edildi. Ağustos ayındaki ihalede 4 milyar euro gibi gerçekten ciddi bir rakamın ortaya çıkması, sektörün ülkemizdeki potansiyelini göstermesi bakımından çok önemlidir. Türkiye’nin 2000’li yıllardan bugüne kadar mobil haberleşme sektöründe kat ettiği mesafeye baktığımızda bu potansiyeli rahatlıkla görebiliriz. Şaşırtıcı bir potansiyel var" dedi.
Türkiye’de 2000 yılında 14,7 milyon olan mobil telefon abone sayısının geçtiğimiz ay itibarıyla 73 milyona ulaştığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2003 yılında 20 bin olan geniş bant internet abone sayısının ise 47 milyona seviyesine çıktığını belirtti. Fiber abone sayısında 2009 yılındaki 150 bin rakımından 1,6 milyonu geçen bir noktaya gelindiğini söyleyen Erdoğan, mobil şebekelerde 2004 yılında abone başına 67 dakika olan aylık ortalama konuşma süresinin bugün neredeyse 400 dakikayı bulduğuna dikkat çekerek, "vatandaşların kendilerine sunulan imkanı en iyi şekilde değerlendirdiğini" vurguladı.
"3 MİLYONA YAKIN MAKİNE MOBİL ŞEBEKELER ÜZERİNDEN İLETİŞİM HALİNDE"
Sadece insanların değil makinaların mobil internet üzerinden iletişiminin de giderek yaygınlaştığına dikkat çeken Erdoğan, Türkiye’de şuanda 3 milyona yakın makinenin mobil şebekeler üzerinden birbiriyle iletişim halinde olduğunu söyledi.
Tüm bu gelişmelerin, Türkiye bilişim sektörünün piyasa büyüklüğünü, geçtiğimiz yıl sonu itibarıyla 70 milyar liraya çıkardığını belirten Erdoğan, "İstihdam bakımından da sektör, geçtiğimiz yıl sonunda ulaştığı 103 binin üzerinde çalışanıyla önemli bir konumda bulunuyor. Artık, şunu hepimiz görüyoruz, cep telefonu, bilgisayar, internet bunlar lüks olmaktan çıktı, ihtiyaç haline dönüştü. Bu araçların, bu imkanların olmadığı bir hayatı tahayyül etmekte artık zorlanıyoruz. Tüm dünyanın son hızla ilerlediği bu yarışta bizim geri kalmamız söz konusu olamaz. Kendimiz için olmasa bile gelecek nesiller için bu yarışta önlerde yer almak mecburiyetindeyiz. Bugün, belgelendirme töreninde bulunduğumuz 4.5G ve en kısa sürede geçeceğimizi ümit ettiğimiz 5G altyapıları bu bakımdan gerçekten çok önemli. Daha hızlı, daha kaliteli ve daha yaygın mobil internet erişiminin hayatımızda çok köklü değişikler yapacağı görülüyor" ifadelerini kullandı.
"ULAK PROJESİ’NİN ÜLKEMİZE 5 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE KATKI SAĞLAMASI BEKLENİYOR"
"Akıllı evler, akıllı şehirler, enerjiden lojistiğe, bankacılıktan eğitime kadar tüm sektörlerde devrim niteliği taşıyan akıllı sistemler hiç şüphesiz hepimize yeni ufuklar açacaktır" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Tabii, beni bunlar kadar heyecanlandıran bir diğer önemli husus da özellikle işletmecilere 4.5G şebekelerini inşa ederken yerli ürün kullanma ve ülkemizde araştırma, geliştirme faaliyeti yürüten şirketlerden ürün alma zorunluluğu getirilmiş olmasıdır. Bunun altını çiziyorum. Bu kapsamda 4.5G tabanlı baz istasyonları Bakanlığımız, Savunma Sanayii Müsteşarlığımız ve Aselsan arasında imzalanan ULAK Sözleşmesine göre tamamen ülkemizde geliştirilecek ve üretilecektir. Daha sonraki süreçlere uygun ürün geliştirme, üretme ve ihraç etme altyapısına da kavuşmuş olacaktır. ULAK Projesi’nin ülkemize 5 milyar doların üzerinde katkı sağlaması bekleniyor. Bu tür gelişmelerin bizi, teknolojiyi tüketmenin yanında üreten ülke olma hedefimize adım adım yaklaştıracağına inanıyorum."
1 NİSAN 2016’DA 4.5G BAŞLAYACAK
Turkcell 8 pakette KDV dahil toplam 1 milyar 915 milyon 682 bin 896 euro, Avea 5 pakette toplam 1 milyar 126 milyon 520 bin 159 euro, Vodafone ise 5 paket için toplam 918 milyon 9 bin 862 euro rakam teklif etmişti.
Operatörler, 1 Nisan’dan itibaren yeni teknolojiyle vatandaşlara hizmet sunmaya başlayacak. 4.5G uyumlu mobil telefonu ve SİM kartı bulunan aboneler, 4,5G hizmetini kullanacak.