Geçtiğimiz hafta ABD Başkanı Donald Trump'ın seçim kampanyasında çalışan danışmanlık şirketi Cambridge Analytica'nın 50 milyon Facebook kullanıcısının verilerini izinsiz şekilde topladığı ortaya çıkmasının yankıları büyüyor.
Son olarak Facebook uygulamasının cep telefonlarına yüklenmesiyle yazılımın cihaz üzerinden yapılan konuşma ve mesajlaşmaların günlüğünü tuttuğunun anlaşılması, dikkatleri tamamen bu mecraların güvenli kullanım tedbirlerine topladı. Wome Deluxe ve Antalya Bilim Üniversitesi iş birliği ile gerçekleşen Wome Akademi'de İletişim Danışmanı ve Sosyal Medya Savaşları Kitabı Yazarı Ümit Sanlav, "İnternete girilen bilgi artık sizin değildir" dedi.
"Özel hayatla, sosyal paylaşımın çizgilerini net bir şekilde çizerek birbirinden ayırmalıyız. Özel hayat özelde kalmalı, sosyal paylaşım ortamlarında ya paylaşılmamalı ya da dikkatli paylaşılmalı" diyen Sanlav, şu şekilde konuştu:
İnternetin amacı, bilgiye erişmek
"Sabah gözümüzü açtığımız andan itibaren günün her anında kullandığımız, en yakınımızdan bile daha çok yakınımızda bulunan, hatta bazılarımızın adeta içinde yaşadığımız bu sanal dünyanın amacı bilgiye erişmek ve paylaşmak. Amacı bilgiye erişim ve paylaşım kolaylığı olan bir mecraya atılan bilginin bizde kalacağını düşünmek ise son derece mantıksız.
Mektup parayla da Whatsapp ve Facebook neden bedava
Günümüzde iletişimde kullandığımız en ilkel yol mektupken ve bir mektup atmak için postaneye gidip bir ücret ödememiz gerekirken; video, fotoğraf gibi her türlü veri transferini kolayca yapabildiğimiz, canlı yayın yapabildiğimiz Facebook, Whatsapp gibi sosyal medya mecralarının tamamen ücretsiz olmasının bir tek anlamı olabilir. Birileri bizim her türlü bilgimize ve iletişimimize sahip olmak istiyor. Facebook başta olmak üzere sosyal medya şirketlerinin çalışma modelinde en masum haliyle bilgilerimiz toplanıyor ve satılıyor. Dünyada 2 Milyar, Türkiye’de de 51 milyonu aşkın kullanıcısı olan Facebook’un bu anlamda nasıl bir gücü elinde bulundurduğu aşikar.
Bu gücün en bariz örneği, Avusturyalı hukukçu Max Schrems’in Facebook ile uzun hukuk mücadelesi sonucunda ortaya çıktı. Facebook’tan kendisi ile ilgili elinde bulundurduğu şahsi verilerini isteyen Schrems’in, davayı kazanması üzerine Facebook’tan aldığı şahsi verilerin bin 222 sayfalık kullanıcı hareketlerinden oluşması, şahsi bilgilerimizin ne derece detaylı olarak saklı olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.
Sosyal medya üzerinden üye olmayın
Dikkat etmemiz gereken hususlardan biri; üyelik gerektiren sitelere giriş yapılırken, 'Facebook ile üye ol' ya da 'Twitter ile üye ol' gibi seçeneklerle üye olunmaması. Tüm profilinizi bu uygulamalara açmış olabileceğiniz gibi, bu üçüncü şahıslar sizin adınıza paylaşımlar yapıp profil bilgilerinizi güncelleyebilir, başka insanları takip edebilirler. Instagram ve Twitter’da takipçi satın alınabilinen uygulamaların pek çoğu bu sistem ile çalışmaktadır".
Kaynak: IHA
.
dikGAZETE.com