Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden Soma davasının 4’üncü duruşmasının 7’nci oturumunda, facianın tanığı 17 yıllık maden işçisi ve Eynez ocağında 2003 yılından bu yana bantçı olarak çalışan Erkan Kılıç dinlendi.
13 Mayıs 2014 günü Manisa’nın Soma ilçesinde 301 madencinin hayatını kaybettiği facianın ceza davası, 4’üncü duruşmanın 7’nci oturumuyla görülmeye devam ediliyor. Konuya ilişkin 8’i tutuklu 46 sanığın yargılandığı davada, 17 yıllık maden işçisi ve Eynez ocağında 2003 yılından bu yana bantçı olarak çalışan Erkan Kılıç dinlendi. Olay günü yaşadıklarını anlatan Kılıç, saat 14.00 sıralarında dinamit atımı yapıldığını ardından alanda çalışma yaptıklarını söyledi. 14.30 sıralarında ise oradan ayrıldığını belirten Kılıç, dinamit atımı sırasında gaz ölçümü yapan emniyetçinin olmadığını söyledi. Kılıç, verdiği ifadesinde, "İnsan nakil bandına bindik, 15-20 metre ilerledik bir koku geldi. Lastik kokusuna benziyordu. Bu nedenle temiz havaya çıktık. Duman önce zayıftı, sonra her yeri kapladı. Olaydan önce 4. bantta elektriksel bir sıkıntı oluyordu. Bant o gün 3-4 kez çekmemezlik yaptı. Bantta 2-3 aydır böyle bir problem vardı. Ama olayın banttan kaynaklanmış olacağını düşünmüyorum" dedi.
Kılıç’ın ifadesinin ardından Mahkeme Başkanı tarafından Kılıç’ın savcılık ve iş müfettişlerine verdiği ifadelerinde çelişki olduğunu söyledi. Halen Eynez ocağında çalıştığı öğrenilen Kılıç’a sanık avukatları tarafından bantlarla ilgili soru soruldu. Sorular üzerine Kılıç, "Bandın tahriklerden yanmadığını siz de gördünüz bir kaç ay önce ocağa geldiğinizde. Tahriklerden yangın çıksa orada lastik kalmazdı. Lastikleri olaydan sonra biz kestik" cevabını verdi.
"TELEFON ÇALIŞMIYORDU"
Kılıç’ın ardından Eynez ocağında 2009 yılından bu yana kaynakçı olarak çalışan Serkan Arslan da tanık olarak ifade verdi. Ocakta 3. bant civarında kaynak yaptığı sırada 14.40 - 15.50 civarında elektriklerin kesildiğini ifade eden Arslan, şunları söyledi: "Telefonla birilerini aramaya çalıştım, telefon çalışmıyordu. Yaklaşık 5 dakika sonra amirler geldi. Bir patlama sesi duymadım. Olaydan önce 15-20 gündür ocak genelinde sıcaklık vardı. Yangın tüplerinin bazıları boştu. Ben boş tüple kaynak yapmazdım, boş tüp bulunca yukarı çıkardım, değiştirildi. Yangın tüpü olmadan emniyetçi kaynak yaptırmazdı. Gaz maskemi 6 yıldır kullanıyorum, hiç bakım yapılmadı. Bir iki defa akşam alındı, ertesi gün verildi."
Arslan, üretim baskısı olduğunu, bu nedenle 1-2 saatte tamir edilecek arızaların erkenden bitirilmesinin istendiğini öne sürerek, ancak işi erken bitirmediği için herhangi bir ceza almadığını söyledi. Madene müfettiş geleceğinden 1 hafta-10 gün önce haberlerinin olduğunu kaydeden Arslan, müfettişten önce yapılmayan işlerin onlar geleceği zaman yapıldığını, müfettişlerin de ana yolda ilerleyip geri döndüğünü iddia etti.
Duruşmaya öğle arası verildi.
(İHA)
13 Mayıs 2014 günü Manisa’nın Soma ilçesinde 301 madencinin hayatını kaybettiği facianın ceza davası, 4’üncü duruşmanın 7’nci oturumuyla görülmeye devam ediliyor. Konuya ilişkin 8’i tutuklu 46 sanığın yargılandığı davada, 17 yıllık maden işçisi ve Eynez ocağında 2003 yılından bu yana bantçı olarak çalışan Erkan Kılıç dinlendi. Olay günü yaşadıklarını anlatan Kılıç, saat 14.00 sıralarında dinamit atımı yapıldığını ardından alanda çalışma yaptıklarını söyledi. 14.30 sıralarında ise oradan ayrıldığını belirten Kılıç, dinamit atımı sırasında gaz ölçümü yapan emniyetçinin olmadığını söyledi. Kılıç, verdiği ifadesinde, "İnsan nakil bandına bindik, 15-20 metre ilerledik bir koku geldi. Lastik kokusuna benziyordu. Bu nedenle temiz havaya çıktık. Duman önce zayıftı, sonra her yeri kapladı. Olaydan önce 4. bantta elektriksel bir sıkıntı oluyordu. Bant o gün 3-4 kez çekmemezlik yaptı. Bantta 2-3 aydır böyle bir problem vardı. Ama olayın banttan kaynaklanmış olacağını düşünmüyorum" dedi.
Kılıç’ın ifadesinin ardından Mahkeme Başkanı tarafından Kılıç’ın savcılık ve iş müfettişlerine verdiği ifadelerinde çelişki olduğunu söyledi. Halen Eynez ocağında çalıştığı öğrenilen Kılıç’a sanık avukatları tarafından bantlarla ilgili soru soruldu. Sorular üzerine Kılıç, "Bandın tahriklerden yanmadığını siz de gördünüz bir kaç ay önce ocağa geldiğinizde. Tahriklerden yangın çıksa orada lastik kalmazdı. Lastikleri olaydan sonra biz kestik" cevabını verdi.
"TELEFON ÇALIŞMIYORDU"
Kılıç’ın ardından Eynez ocağında 2009 yılından bu yana kaynakçı olarak çalışan Serkan Arslan da tanık olarak ifade verdi. Ocakta 3. bant civarında kaynak yaptığı sırada 14.40 - 15.50 civarında elektriklerin kesildiğini ifade eden Arslan, şunları söyledi: "Telefonla birilerini aramaya çalıştım, telefon çalışmıyordu. Yaklaşık 5 dakika sonra amirler geldi. Bir patlama sesi duymadım. Olaydan önce 15-20 gündür ocak genelinde sıcaklık vardı. Yangın tüplerinin bazıları boştu. Ben boş tüple kaynak yapmazdım, boş tüp bulunca yukarı çıkardım, değiştirildi. Yangın tüpü olmadan emniyetçi kaynak yaptırmazdı. Gaz maskemi 6 yıldır kullanıyorum, hiç bakım yapılmadı. Bir iki defa akşam alındı, ertesi gün verildi."
Arslan, üretim baskısı olduğunu, bu nedenle 1-2 saatte tamir edilecek arızaların erkenden bitirilmesinin istendiğini öne sürerek, ancak işi erken bitirmediği için herhangi bir ceza almadığını söyledi. Madene müfettiş geleceğinden 1 hafta-10 gün önce haberlerinin olduğunu kaydeden Arslan, müfettişten önce yapılmayan işlerin onlar geleceği zaman yapıldığını, müfettişlerin de ana yolda ilerleyip geri döndüğünü iddia etti.
Duruşmaya öğle arası verildi.
(İHA)