Manisa’nın Soma ilçesinde, 301 madencinin hayatını kaybettiği facianın Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 6’ncı duruşmasının birinci oturumu sona erdi.
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 6’ncı duruşmada 4 madenci tanık sıfatıyla dinlendi. Tanıklardan ilk olarak dinlenen maden işçisi Naim Kılıç, o gün yaşananları anlattı. Olayın yaşandığı gün saat 3 sıralarında fanların durduğunu belirten Kılıç, "Ana yola çıkmak istedik. İki kişiydik. Tahta kapıların orada emniyetçi olduğunu söyleyen biri maskelerimizi takmamızı söyledi. Biz de maskeleri taktık. Bazı arkadaşlarımız dumandan düşüp bayıldı. Biz onları öldü sandık. Ancak daha sonra karşılaştığımızda ölmediklerini anladık. Bandın üzerinde 2 santim kadar alev vardı. Başka da bir şey görmedim" dedi. Kılıç, şikayetçi olmadığını söyledi.
Kılıç’ın ardından tanık sıfatıyla dinlenen madenci Süleyman İnce ise, "Benim çalıştığım bölge sabitti. 2. motor başında şalterciydim. 3’e çeyrek kala benim bandım durdu. Vardiya amirim Murat Karayel’i aradım. Elektrik kesintisi olduğunu söyledi. Ardından çok yoğun bir duman geldi. Dumanın ardından sağlıkçılar geldi. Bizde bir şey olmadığını daha sonra bizi gelip alacaklarını söylediler. Biz beklemeye başladık. Saat 7 sıralarında havanın yönünün değiştirileceği haberi geldi. O bölgeden ayrıldık" dedi.
Mahkeme Başkanının sorusu üzerine İnce, olayın ardından madende çalışmadığını söyledi.
Tanık olarak dinlenen Ümit Yılmaz ise olayın yaşandığı gün izinli olduğunu ve olayla ilgili bir bilgisi olmadığını söyledi. Mahkeme Başkanı ise bilirkişi tarafından gönderilen madende çekilmiş tambur ve bantların fotoğraflarını Yılmaz’a göstererek değerlendirme aldı.
Yılmaz’ın ardından ağabeyi maden işçisi Bülent Yılmaz dinlendi. 2005 yılında madende işe başladığını söyleyen Bülent Yılmaz, bantlara ek yapılıp yapılmadığı sorusuna şöyle yanıt verdi: "Ek yapılması normaldir. Ek yapılarak bolluk alınır. Madenlerde sürekli yapılan işlemler bunlar."
Duruşma 2’nci oturumu görülmek üzere 17 Şubat’a ertelendi.
(İHA)
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 6’ncı duruşmada 4 madenci tanık sıfatıyla dinlendi. Tanıklardan ilk olarak dinlenen maden işçisi Naim Kılıç, o gün yaşananları anlattı. Olayın yaşandığı gün saat 3 sıralarında fanların durduğunu belirten Kılıç, "Ana yola çıkmak istedik. İki kişiydik. Tahta kapıların orada emniyetçi olduğunu söyleyen biri maskelerimizi takmamızı söyledi. Biz de maskeleri taktık. Bazı arkadaşlarımız dumandan düşüp bayıldı. Biz onları öldü sandık. Ancak daha sonra karşılaştığımızda ölmediklerini anladık. Bandın üzerinde 2 santim kadar alev vardı. Başka da bir şey görmedim" dedi. Kılıç, şikayetçi olmadığını söyledi.
Kılıç’ın ardından tanık sıfatıyla dinlenen madenci Süleyman İnce ise, "Benim çalıştığım bölge sabitti. 2. motor başında şalterciydim. 3’e çeyrek kala benim bandım durdu. Vardiya amirim Murat Karayel’i aradım. Elektrik kesintisi olduğunu söyledi. Ardından çok yoğun bir duman geldi. Dumanın ardından sağlıkçılar geldi. Bizde bir şey olmadığını daha sonra bizi gelip alacaklarını söylediler. Biz beklemeye başladık. Saat 7 sıralarında havanın yönünün değiştirileceği haberi geldi. O bölgeden ayrıldık" dedi.
Mahkeme Başkanının sorusu üzerine İnce, olayın ardından madende çalışmadığını söyledi.
Tanık olarak dinlenen Ümit Yılmaz ise olayın yaşandığı gün izinli olduğunu ve olayla ilgili bir bilgisi olmadığını söyledi. Mahkeme Başkanı ise bilirkişi tarafından gönderilen madende çekilmiş tambur ve bantların fotoğraflarını Yılmaz’a göstererek değerlendirme aldı.
Yılmaz’ın ardından ağabeyi maden işçisi Bülent Yılmaz dinlendi. 2005 yılında madende işe başladığını söyleyen Bülent Yılmaz, bantlara ek yapılıp yapılmadığı sorusuna şöyle yanıt verdi: "Ek yapılması normaldir. Ek yapılarak bolluk alınır. Madenlerde sürekli yapılan işlemler bunlar."
Duruşma 2’nci oturumu görülmek üzere 17 Şubat’a ertelendi.
(İHA)