Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden 8’i tutuklu 45 sanıklı Soma davasında tüm sanıkların savunmaları tamamlandı. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı duruşmaya saat 14.00’e kadar ara verirken, şehit madencilerin aileleri sanık ve sanık avukatlarına tepki gösterdi.
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Soma davasının ilk duruşmasının 6’ncı oturumunda tüm sanıkların savunmalarının alınma işlemleri tamamlandı. Asker olan 3 sanığın askeri savcılık tarafından savunmaları alınarak mahkemeye iletilirken, tutuksuz sanıklar Saltuk Alpdemir, Serdar Günay ve Uğur Karabulut’un savunmalarının alınmasıyla mahkemede sanık savunmaları tamamlandı.
EMNİYET KONUSUNDA TAVİZ VERİLMEZDİ
Tutuksuz sanıklardan Saltuk Alpdemir, Eynez’deki maden ocağında S2 ve S3 panolarında üretimden sorumlu olarak çalıştığını anlatarak, “Her top atımı emniyetli bir şekilde yapılırdı. Sıkıntılı olan panolarda emniyetçi olmadan top atımı yapılmazdı. Bizde her top atımında emniyetçi olmazdı. Top atımı sırasında her iki tarafa top yerleştirilir tedbirler alınır alan boşaltılır ve atım gerçekleştirildi. Atım sonrası 1-15 dakika bazen 30 dakika beklenirdi. Emniyet konusunda asla taviz verilmezdi" dedi.
Mahkeme başkanının S3 ayağında sıcaklık olduğunu ve bunun sebebini sorması üzerine Alpdemir, şu yanıtı verdi:
“S3 ayağında sıcaklık vardı. Bu emniyetçilerin bilgisi dahilindeydi. Orası rahatlayana kadar sıcak kömür çıkarma işlemi yapılmaya devam edildi. Eğer bu yapılmasa orada daha büyük sıkıntı olabilirdi. Üretim zorlamasıyla ilgili ne üstümüzden bize bir baskı yapıldı ne de bizim tarafımızdan işçilere. Havalandırmalarda da bir sıkıntı yoktu. İşçiler tarafından bize iletilen bir sıkıntı da olmadı."
İŞÇİLER YALAN İFADE VERDİ
2009 yılında ocakta maden teknikeri olarak göreve başladığını belirten Serdar Günay’ın savunması ise şahit madenci aileleri tarafından büyük tepki çekti. Savunmasında bilirkişi raporlarını kabul etmediğini ve işçilerin bazılarının yalan ifade verdiğini öne süren Günay’ın, “Ocakta tüm tedbirler yeterliydi” demesi üzerine aileler “Tüm tedbirler yeterli olduğu için mi 301 canımız gitti” diyerek tepki gösterdi. Ocakta kendi arkadaşları ve akrabalarının da ölmesi nedeniyle ocağa girmediğini ve kurtarma çalışmalarına katılmadığını kaydeden Günay, facianın sabahında vardiyayı teslim etmeden önce olay yerinden geçen son kişinin kendisi olduğunu ve bölgede herhangi bir çalışma yapılmadığını söyledi.
FACİA GELİYORUM DEMİŞ
Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı’nın her sanığa sorduğu ortak sorulardan biri olan 12 saatlik yüksek karbonmonoksit değeri üzerine Günay şunları söyledi:
“11 Mayıs’ta S3 yarı mekanizeye ikinci ayağa gittim. Ben gittiğimde sabit sensör pik yapmış ve 500 ppm değerini görmüştü. Havalandırma kapıları zarar görmüş hava çıkışı azalmıştı ama içerideki değerler 2 ppm civarındaydı. S3 ayağında üretimi durdurdum. Hava kapıları kırılmıştı. Hava çıkışı zor oluyordu. Kapıların yapılması talimatını verdim. İçeride bir sıkıntı yoktu. Sadece hava çıkışında oran yüksekti. Ben vardiyayı bıraktığımda tavandan akıntı devam ediyordu. Hava geçişi zor sağlanıyordu.”
Mahkeme heyeti tarafından savunması alınan son kişi olan Uğur Karabulut da, madende 13 aydır çalıştığını anlatarak sözlerini şöyle sürdürdü: “R Panosu tam mekanize de çalışıyordum. Üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum. Çalıştığımız alan tam mekanize olduğu için fazla dinamit atımı olmaz. Vardiya başından sonuna kadar elimizdeki seyyar cihazla ölçüm yaparız. Bu ölçüm cihazlarından çıkan tertip kağıtlarını da defterlere işlemesi için Refik Bostancı ve Sinan Yılmaz’a teslim ederdik. R panosunda şimdiye kadar sadece havalandırmada bir sıkıntı olmuştu onu da havalandırmadaki fan bezlerini değiştirerek giderdik. Bunun dışında bir sıkıntı olmadı. Olay günü iki gündür izinli olduğum için ocakta değildim. Ocakta patlama olduğunu duyduğumda kendi aracımla saat 17.00 sıralarında madene giderek cenazelerin çıkarılmasına yardımcı oldum.”
Mahkeme heyeti, tutuksuz sanıklardan üçünün askerde olması nedeniyle savunmalarının askeri savcılık tarafından alınarak kendilerine iletildiğini belirtti ve duruşmaya saat 14.00’e kadar ara verdi.
Verilen aranın ardından şehit madenci aileleri sanıklara ve sanık avukatlarına şöyle tepki gösterdi: ‘Kaç paraya satıldınız?’, ‘Haramla para kazanılmaz’, ‘Siz orada kan içtiniz kan’, ‘Bizim canımız yandı sizinde canınız yansın’. Tepki gösteren aileleri müşteki avukatları sakinleştirmeye çalıştı.
(İHA)