ANKARA
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki hesabından yaptığı açıklamada, bugünün Kadir Gecesi olduğuna değinerek, "Bin aydan daha hayırlı olduğu müjdelenmiş kutlu bir geceyi idrak edip huşu içinde ellerimizi semaya kaldıracak, alnımızı secdeye koyacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Kadir Gecesi'nin önemine dikkati çeken Bahçeli, şöyle devam etti:
"Dua edeceğiz tövbe kapılarını açmak için, rahmet dileyeceğiz günah kapanını aşmak için, şefaat bekleyeceğiz kötü talihi atmak için. Ne mutlu kadir kıymet bilenlere. Ne mutlu manevi kavline kararına bağlı kalanlara. Ne mutlu insan olup da insanlığa sahip çıkanlara. Kadir Gecesi, ilahi adaletin, arşı titretip göz kamaştıran, ibret verip hayranlık uyandıran lütuf, kerem ve mükafatlarıyla dolup taşmaktadır."
"Yürüyorlar, yazıyorlar, yüksek perdeden atıp tutuyorlar"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasına tepki için başlattığı yürüyüşe de değinen Bahçeli, şu görüşlere yer verdi:
"Adalet altı harfle yazılır ama insanlığın sürekli aradığı, hasretini çektiği, umutla umutsuzluk arasında asırlarca gözlediği alın yazısıdır. Eğer hak, hakkı olanda değilse adalet yoktur. Eğer aklı ve haklı olan değil, pazısı güçlü, parası çok olan kazanıyorsa adaletsizlik egemendir. Adalet bir hakkın hak sahibine devir işlemi, teslim meselesidir. Adalet yoksa zulüm vardır, zulmet hakimdir, felaket yürüme mesafesindedir. Yürüyorlar, yazıyorlar, yüksek perdeden atıp tutuyorlar, neymiş adalet yokmuş. Buna bir şey diyemem ama bunu dillendirenlere lafım çoktur. Birilerinin keyfine göre karar veren mahkeme ve hakim olunca adalet mülkün temelidir, olmayınca adalet dinamitlenmiştir. İkiyüzlülük değil mi. Mahkemelerden lehte karar çıkınca yaşasın, aksi yönde bir sonuç alınırsa kahrolsun, bu artık kof ve ucuz söylemlerin alıcısı yoktur."
"Yürüyüşe yeni katılımcılar mümkündür, an meselesidir"
Devlet Bahçeli, MHP'li muhaliflerce 19 Haziran 2016'da yapılan olağanüstü genel kurulunun iptaline, bu genel kurulda alınan tüm kararların yokluğunun tespitine karar verilmesine ilişkin, MHP'nin şühedanın yadigarı, Türk milletinin hizmetkarı, ecdadın varisi, Türk tarihinin asli mirasçısı olduğunu belirterek, boyun eğmeyeceklerini ve işgal edilemeyeceklerini vurgulayarak, şunları ifade etti:
"FETÖ'cülerle bir olup adaleti katledenler, özellikle partimize kumpas kuranlar, ne adaleti, ne ahlakı ağızlarına almasınlar, komik kaçıyorlar. MHP düşmanlarının 1,5 yıldır kılıktan kılığa nasıl girdiklerini, Türk'e nefret kusanlarla aynı kümede nasıl toplaştıklarını iyi biliyoruz. Adalet bir şeyin olması gerektiği yer ve ellerde bulunması demektir. Buna göre gerçek adalet nerededir? Yolda mı, dağda mı, arada mı, derede mi? Evlatlarımız şehit oluyor, adaleti yürürken bulacaklarını zannedenlerden çıt yok. Yedi düvel karşımızda ama uygun adım yürüyenlerden ses yok. On yıllardır adaletsizlik hüküm sürüyordu, imtiyazlı çevrelerden hiç itiraz yok. Millet kavrulmuş, yoksul düşmüş, eziyet görmüş, hisseden yok. Statükocular, eski konumlarını yitiren zevat zelzele geçirdikçe adalet diyor, sokaktan medet umup kaosa umut bağlıyor. Artık kör gözünü açtı. Yürüyün yürümesine de, aman düşmeyin, yarı yolda üşenip geri dönmeyin. Soluğunuz yeterse Pensilvanya'ya kadar gidin, geri gelmeyin. Büyük Türk düşünürü, yüz akımız, iftiharımız Yusuf Has Hacib bakın ne söylemiş, neyi öğütlemiş: 'Yararsız kişiye yakın yürüme, yararsızlığı sana gelir, bırakmaz yakanı. Çok gördüm iyi olarak anılan kişileri, kötüye katılınca bozuldu işleri.' Yürüyüşe yeni katılımcılar mümkündür, an meselesidir. Adaletsizlikten yakınan yeni yüzler var ya Mao gibi yürüyüşe geçebilecektir. Nasıl olsa Hisseli Hayırcılar Kumpanyası faaliyettedir. Hisse sahipleri yürüye yürüye nereye kadar gidecek, sabırla beklemek gerekecektir."
Manisa'da askeri kışladaki gıda zehirlenmesi şüphesi
Bahçeli, Manisa 1. Piyade Er Eğitim Tugay Komutanlığı Albay Arif Seyhun Kışlasında, çok sayıda askerin, kusma ve bulantı şikayetiyle hastanelere kaldırılmasına ilişkin de şunları kaydetti:
"23 Mayıs'tan beri özellikle kahramanlarımız Manisa'da gıda zehirlenmesi yaşıyor. Bu rezil hadise bir yönüyle adaletsizlik sayılmayacak mı? Vatan nöbeti tutan askerimiz yediği ekmekten, içtiği su ve çorbadan emin değilse, kendini güvende hissetmiyorsa, Türkiye var olur mu? Askerlerimizin zehirlenmesi adli veya idari bir vakadan öte, aynı zamanda bir insanlık sorunu, aynı zamanda milli güvenlik onurudur. Dikkat ve titizlikle takip ediyorum, Doğu ve Güneydoğu'ya giden askerlerimizin temel eğitimlerini aldıkları yerlerde adeta zehir vardır. Mehmetlerimizin yediği helal lokmanın (kasten veya değil) zehirlenmesi, devlete emanet canlarının sofralarda riske atılması alçaklıktır.
Şu mübarek Kadir Gecesi'nde, tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Milletimizin ve Türk-İslam aleminin bu muazzam kandil gecesini tebrik ediyor, huzur, bereket, esenlik, daimi muvaffakiyetler diliyorum. Yusuf Has Hacib güzel söylemiş: 'Kimin aslı iyiyse tavrı sağlamdır, kötünün aslına kendi tavrı tanıktır.' Aslımız da neslimiz de sağlamdır. Sağlam olan kırılmayacak, eğilmeyecek, geri adım atmayacaktır. Allah dualarımızı kabul etsin, gecemiz mübarek olsun."
Muhabir: Muhammed Ali Toruntay
dikGAZETE.com