Medipol Mega Üniversite Hastanesi Dermatoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Filiz Topaloğlu Demir, kişilerin, soğuk hava ile birlikte artış gösteren deri kuruluğu ile baş etmek için yaptıkları pek çok yanlış uygulamaya şahit olduklarını belirterek, "Bunların başında; sıcak su ile duş almak, ellerini nemlendirdiğini düşündürdüğü için sık sık el yıkamak, dudakları nemlendirmek için yalamak, cilt tipine ve yaşına uygun olmayan nemlendiriciler kullanımı, güneşin olmadığını düşünerek güneş koruyucuların terk edilmesi gelmektedir." dedi.
Demir, cilt kuruluğu devam ettiğinde ve zamanında gerekli önlemler alınmadığında; kuruluğa, deri çatlakları ve tahrişler, kızarıklıklar, deride kalınlaşma ve kabalaşma gibi bulguların da eklendiğini aktararak, şunları kaydetti:
"Sonuçta çatlaklara bağlı kanama, sızlama ve ağrılar, kuruluğa bağlı olarak da kaşıntı ortaya çıkabileceği gibi deri bütünlüğünün bozulmasının çeşitli mikropların deriye giriş kapısı da olabileceği unutulmamalıdır. Yaş arttıkça derinin su tutma kapasitesi azaldığı için yaşlılarda bu bulgular daha şiddetli olabilir.
Bir diğer önemli nokta ise uzun vadede cilt kuruluğunun deride kırışıklıklara yani erken yaşlanmaya yol açmasıdır. En çok etkilenen alanlar yüz, dudaklar ve ellerimiz olsa da aslında saçımızdan tırnağımıza kadar her bölgede soğuk havanın etkisi görülür. Ayrıca balık pulu hastalığı, sedef hastalığı, atopik egzama, el egzaması, soğuk kurdeşeni gibi soğuk ile tetiklenen hastalıklar başta olmak üzere pek çok cilt hastalığı bu mevsimde kötüleşme eğilimindedir."
Derinin, esnek ve yumuşak bir görünüme sahip olmasını ve ideal su tutma kapasitesine ulaşmasını sağlamak için soğuktan korunması gerektiğini vurgulayan Demir, doğru temizleyiciler ile deri temizliğinin yapılmasının yanı sıra yaşa, deri tipine ve çevresel faktörlere uygun olarak nemlendirilmesinin de son derece önemli olduğunu anlattı.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com