Simon-Kucher&Partners Direktörü Cem Balıkçıoğlu, "Küresel ölçekte yaptığımız araştırmamızda, dijital dönüşüm yatırımı yapan şirketlerin sadece çeyreği bu yatırımlarından dönüş alabildiğini belirtiyor.
Benzer şekilde Türk şirketleri sistem altyapıları, otomasyon ve birbiriyle entegre çalışan operasyonel veya satış süreçlerindeki yapılardan yoksun." dedi.
Adeta zorunluluk haline gelen dijital dönüşüm yatırımlarının her zaman işveren ve çalışanlara avantaj yaratmadığına dikkati çeken Balıkçıoğlu, "Simon-Kucher&Partners olarak küresel ölçekte yaptığımız araştırmamızda, dijital dönüşüm yatırımı yapan şirketlerin sadece çeyreği bu yatırımlarından dönüş alabildiğini belirtiyor.
Benzer şekilde hala Türk şirketleri sistem altyapıları, otomasyon ve birbiriyle entegre çalışan operasyonel veya satış süreçlerindeki yapılardan yoksun." ifadelerini kullandı.
Balıkçıoğlu, Türkiye'nin bireysel dijitalleşmede dünya standartlarının ilerisindeyken, şirketlerin iş yapış şekillerindeki dijitalleşmede atılması gereken birçok adımın olduğunu söyledi.
Şirketlerin öncelikle dijitalleşme tanımını netleştirmesi gerektiğini belirten Balıkçıoğlu, "Bazı şirketler dijitalleşmeyi, dijital kanallardaki satış yoğunluğu ile değerlendirirken, bazıları büyük veri kaynaklı analiz yetkinlikleri ve karar verme mekanizmaları ile değerlendiriyor.
Bunların hepsi doğru ancak eksik tanımlar. Şirketler için dijitalleşme dijital araçlar kullanılarak yeni gelir yaratma, değer üretme, şirketin iç ve dış süreçlerinde müşterilere en iyi deneyim yaratma adımlarının ve bunların takibinin bir bütünüdür." diye konuştu.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com