ANKARA (AA) - Oyuncu Nejat İşler'in rahatsızlanmasıyla toplumda bilinir hale gelen, enfeksiyonun kana karışmasıyla organlarda fonksiyon kaybına yol açan "sepsis hastalığı", dünya genelinde 8 milyondan fazla kişinin ölümüne yol açıyor.
Türk Yoğun Bakım Derneği 2. Başkanı Prof. Dr. Necmettin Ünal, 13 Eylül Dünya Sepsis Günü dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, halk arasında kan zehirlenmesi tabir edilen sepsisin, ölümle sonuçlanabilen ciddi bir hastalık olduğunu söyledi.
Uluslararası verilere göre, hastanelerde gerçekleşen ölümlerin yarısından fazlasından sepsisin sorumlu olduğunu ifade eden Ünal, şunları belirtti:
"Geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde bu oranların daha yüksek olduğu tahmin edilmektedir. Uluslararası rakamlar, özellikle 6 milyonu yenidoğan ve çocuk, 100 bini gebelik ve doğum-lohusalık dönemindeki kadınlar olmak üzere yılda 8 milyondan fazla kişinin söz konusu hastalığa bağlı hayatını kaybettiğini ortaya koyuyor."
Ünal, Hastalığın özellikle bebeklik döneminde, doğum sonrasındaki kadınlarda, 60 yaş üstü kemoterapi alanlarda, kronik hastalığı bulunanlarda daha sık görülmesine karşın herkesin tehdit altında olabileceğine dikkati çekti.
Sepsisin vücut ısısında artış veya düşme, üşüme, kalp ve solunum hızlarının artışı, nefes darlığı, şuur bulanıklığı nedeni ile uyku eğilimi ya da zor uyandırılma, vücut yaygın ağrı ile genel halsizlik hali gibi belirtilerle kendini gösterdiğini anlatan Ünal, hastaların önemli bir kısmında enfeksiyonun akciğerlerde başlaması sonrasında sepsisin ortaya çıktığını belirtti.
İdrar yolları enfeksiyonunun da hastalıkta önemli bir etken olduğuna işaret eden Ünal, vücudun herhangi bir yerindeki enfeksiyonun da sepsise yol açabileceğini ifade ederek, tedavinin tam olarak yapılması gerektiğini söyledi.
Ağır ameliyat olan ve kemoterapi alan hastalara dikkat
Özellikle ağır ameliyat geçirenlerin, kemoterapi alanların, ileri yaştakiler ile bebeklerin, savunma mekanizmalarının zayıf olması nedeniyle sepsise karşı daha riskli olduklarını kaydetti.
-"Derslerde bilgilendirme yapılmalı"
Hastalığa yönelik toplumda farkındalığın artırılabilmesi için Küresel Sepsis Birliğince (GSA) acil eylem çağrısı yapıldığını da anımsatan Ünal, bu kapsamda Türkiye'de de tanı ve tedaviyle ilgili bilgilerin her seviyedeki tıbbi eğitim müfredatlarında yer alması, sepsis eğitiminin ilgili lisans ve yüksek lisans müfredatlarına tıbbi bir acil durum olarak dahil edilmesinin sağlanması gerektiği değerlendirmesinde bulundu.
Ünal, orta öğretimde ilgili derslerde hastalıkla ilgili bilgilendirmelerin yer almasının faydalı olacağını ve ülkede ulusal sepsis kayıt sisteminin oluşturulması gerektiğini sözlerine ekledi.
Türk Yoğun Bakım Derneği 2. Başkanı Prof. Dr. Necmettin Ünal, 13 Eylül Dünya Sepsis Günü dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, halk arasında kan zehirlenmesi tabir edilen sepsisin, ölümle sonuçlanabilen ciddi bir hastalık olduğunu söyledi.
Uluslararası verilere göre, hastanelerde gerçekleşen ölümlerin yarısından fazlasından sepsisin sorumlu olduğunu ifade eden Ünal, şunları belirtti:
"Geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde bu oranların daha yüksek olduğu tahmin edilmektedir. Uluslararası rakamlar, özellikle 6 milyonu yenidoğan ve çocuk, 100 bini gebelik ve doğum-lohusalık dönemindeki kadınlar olmak üzere yılda 8 milyondan fazla kişinin söz konusu hastalığa bağlı hayatını kaybettiğini ortaya koyuyor."
Ünal, Hastalığın özellikle bebeklik döneminde, doğum sonrasındaki kadınlarda, 60 yaş üstü kemoterapi alanlarda, kronik hastalığı bulunanlarda daha sık görülmesine karşın herkesin tehdit altında olabileceğine dikkati çekti.
Sepsisin vücut ısısında artış veya düşme, üşüme, kalp ve solunum hızlarının artışı, nefes darlığı, şuur bulanıklığı nedeni ile uyku eğilimi ya da zor uyandırılma, vücut yaygın ağrı ile genel halsizlik hali gibi belirtilerle kendini gösterdiğini anlatan Ünal, hastaların önemli bir kısmında enfeksiyonun akciğerlerde başlaması sonrasında sepsisin ortaya çıktığını belirtti.
İdrar yolları enfeksiyonunun da hastalıkta önemli bir etken olduğuna işaret eden Ünal, vücudun herhangi bir yerindeki enfeksiyonun da sepsise yol açabileceğini ifade ederek, tedavinin tam olarak yapılması gerektiğini söyledi.
Ağır ameliyat olan ve kemoterapi alan hastalara dikkat
Özellikle ağır ameliyat geçirenlerin, kemoterapi alanların, ileri yaştakiler ile bebeklerin, savunma mekanizmalarının zayıf olması nedeniyle sepsise karşı daha riskli olduklarını kaydetti.
-"Derslerde bilgilendirme yapılmalı"
Hastalığa yönelik toplumda farkındalığın artırılabilmesi için Küresel Sepsis Birliğince (GSA) acil eylem çağrısı yapıldığını da anımsatan Ünal, bu kapsamda Türkiye'de de tanı ve tedaviyle ilgili bilgilerin her seviyedeki tıbbi eğitim müfredatlarında yer alması, sepsis eğitiminin ilgili lisans ve yüksek lisans müfredatlarına tıbbi bir acil durum olarak dahil edilmesinin sağlanması gerektiği değerlendirmesinde bulundu.
Ünal, orta öğretimde ilgili derslerde hastalıkla ilgili bilgilendirmelerin yer almasının faydalı olacağını ve ülkede ulusal sepsis kayıt sisteminin oluşturulması gerektiğini sözlerine ekledi.