Genel

Şike davasında savcının mütalaası istendi

“Futbolda şike” iddialarına ilişkin Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın da yargılandığı davada dosya, mütalaasını açıklaması için duruşma savcısına gönderildi. Mahkeme, duruşmaya tanık olarak çağrılmalarına rağmen gelmeyen Medipol Başakşehir B

Şike davasında savcının mütalaası istendi
08-07-2015 17:44

“Futbolda şike” iddialarına ilişkin Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın da yargılandığı davada dosya, mütalaasını açıklaması için duruşma savcısına gönderildi. Mahkeme, duruşmaya tanık olarak çağrılmalarına rağmen gelmeyen Medipol Başakşehir Başkanı Göksel Gümüşdağ, TFF eski Başkan Vekili Lütfi Arıboğan ve TFF Genel Sekreter Vekili Ali Parlak’ın zorla getirilmelerine hükmetti.
Futbolda şike iddialarına ilişkin davanın yeniden görülmesine devam edildi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada sanıklar Serdal Adalı, Tayfur Havutçu, Bülent Uygun, Ahmet Çelebi ve Haldun Şenman hazır bulunurken, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım duruşmaya katılmadı.
Duruşmanın başlamasının ardından mahkeme heyeti Türkiye Futbol Federasyonu’nun kamu kurumu olup olmadığı hususunda bilirkişiden rapor geldiğini açıkladı. Bilirkişi raporunda “TFF Kanunu’nda hüküm bulunmayan hallerde, özel hukuk hükümlerinin uygulanacağı emredilir. TFF’yi “kamu kurumu” olarak tavsif etmek mümkün değildir ve tam aksine “kanunla kurulmuş ve özerkliği bulunan özel hukuk ağırlıklı bir statüye sahip kuruluş” olarak tavsif etmek daha yerinde olan bir tanımdır” denildi.
Bir önceki celsede tanık olarak dinlenmelerine karar verilen Göksel Gümüşdağ, Lütfi Arıboğan, TFF Sekreteri Pınar Tapan, Abdullah Avcı ve Ali Parlak duruşmaya gelmedi. Duruşmada tanıklardan Cengiz Zülfikaroğlu dinlendi.

“ADALI, HOLOSKO’YLA İBRAHİM AKIN’I TAKAS EDECEKTİ “
Bir dönem Beşiktaş Spor Kulübü’nde yönetim kurulu üyeliği yaptığını belirten tanık Zülfikaroğlu, Beşiktaş’ın o dönem İstanbul Büyükşehir Belediyespor’da oynayan İbrahim Akın’la şike anlaşması yaptığı iddialarıyla ilgili konuştu. Zülfikaroğlu, "Teknik direktörümüz Tayfur Havutçu Nisan 2011’de ’yerli oyuncu eksik’ dedi. Transfer listemizde İbrahim Akın ve Samsun’dan Kemal vardı. Önce Almanya’daki oyunculara baktık. Bu arada Bursa’ya gittik. Gazetelerde İbrahim Akın ile Galatasaray’ın ilgilendiği haberleri çıktı. Biz de menajerinin kim olduğunu araştırdık ve ulaştık. Menajer Yusuf Turanlı, tatile çıkacağını ve Bursa’da görüşebileceğini söyledi. Beşiktaş’ın kamp yaptığı otelde 10 dakika görüştük. Görüşmede ben ve Serdal Adalı vardı. Adalı, menajere ancak Holosko’nun takasıyla Akın’ı alabileceklerini söyledi. Asıl istediğimiz oyuncu Samsunlu Kemal’di. Menajer buna yardımcı olabileceğini de söyledi. Adalı, Akın için para konuşmadı, önce kulübün takasa razı olup olmayacağını öğrenmeleri gerektiğini söyledi. Yusuf Turanlı ile hiç para konuşmadık. Zaten bir transfer görüşmesi değildi, bilgi alma amaçlıydı” dedi.

“BEŞİKTAŞ KESİNLİKLE ŞİKEYE TEŞEBBÜS ETMEDİ”
Görüşmelerin, sezon bitiminden 1.5 ay önce olduğunu belirten tanık Zülfikaroğlu, “İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile kupa finalinde rakip olacağımız daha belli değildi. Kupa finaliyle ilgili de menajerle hiç konuşma olmadı. İskender Alın’ın transferini hiç düşünmedik. Final öncesi İskender için de menajerle görüşmedik. Bu görüşmelerle ilgili başkan Yıldırım Demirören’e bilgi vermedik. Çünkü kesinleşen bir durum olmamıştı. Kesinleşse yönetim kurulunda bilgi verirdik. İBB ile kulüp olarak hiç görüşmedik. Beşiktaş kesinlikle şikeye teşebbüs etmedi" şeklinde ifade verdi.
Zülfikaroğlu’nun ardından sanık Bülent Uygun savunma yaptı.

UYGUN: “AZİZ YILDIRIM BENİ FENERBAHÇE’YE LAYIK BULMUYORDU”
Sanıklardan Bülent Uygun da ifadesinde, “Bucaspor’da teknik direktörlük yapıyordum. Türkiye’nin genç jenerasyon en başarılı iki teknik adamından biri benim. Takımımı en alttan çıkarıp ligde 5’inciliğe çıkardım. İleride Fenerbahçe’nin teknik adamı bendim. Ben zamanında Sedat Peker‘le yargılandım ve bundan onur duyarım. Sonra Aziz Yıldırım ile de yargılandım. Ben Aziz Yıldırım’ı sevmem. Çünkü beni Fenerbahçe Teknik Direktörlüğü’ne layık bulmuyordu" dedi.

“TEŞVİK ŞİKESİNİ ÖNLEME GİRİŞİMİ ŞİKE OLARAK LANSE EDİLDİ”
Ayrıldığı eşinin iftira içerikli mesajlarının delil olarak sunulduğunu kaydeden Uygun, “Beni itibarsızlaştırmak için yaptılar. Yapmadığımız işler için bizi suçladılar. 8 ay tutuklu kaldım. Eskişehirspor’un başındayken sanık Ali Kıratlı bana, takıma 1.5 milyon lira teşvik geldiğini söyledi. Ben de kimsenin bana böyle bir şeye cesaret edemeyeceğini söyledim. Gelirse kaptana veya Trabzon doğumlu futbolcuya geleceğini söyledim. ’Git kaptana selamımı söyle, onun için sezon sonu güzel şeyler düşündüğümü söyle’ dedim. Sportif direktör yapmayı planlıyordum. Teşvik şikesini önleme girişimi şike olarak lanse edildi" diye konuştu.

“CAS KARARLARI DİKKATE ALINSIN”
Trabzonspor Kulübü avukatları, mahkemeden sadece yeniden yargılamaya neden olan bozma gerekçeleriyle sınırlı kalınmasını talep etti. Avukat bu sınırlara uyulmayacaksa o zaman Fenerbahçe ve Beşiktaş hakkındaki CAS (Court of Arbitration for Sport) kararlarının dikkate alınmasını istedi. Avukat kararları mahkemeye sundu.

“TÜRK FUTBOLUNU REZİL EDENLER BUNLARDIR”
Aziz Yıldırım’ın avukatları hakem ve gözlemci raporları değerlendirildiğinde şikenin olmadığını ortaya koyduğunu, ses kayıtlarının ise hukuka aykırı olduğunu söylediler. Avukatlar CAS kararları ile mahkeme kararlarının birleştirilmemesi gerektiğini belirttiler. Duruşmada söz alan bir kısım sanıklar müdafi Avukat Ali Rıza Dizdar gelmeyen tanıklar hakkında zorla getirilme çıkarılmasını istedi. Dizdar, “Abdullah Avcı hariç, diğer tanıklar Türk futbolunu rezil edenlerdir. Sınav sorularını çaldılar demişlerdi. Öyle bir şey varsa onlar yapmışlardır” dedi.

“DOSYA MÜTALAA İÇİN SAVCIYA GİDECEK”
Taleplere ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti davetiyeye rağmen gelmeyen tanıklar Lüfti Arıboğan, Abdullah Avcı, Göksel Gümüşdağ ve Ali Parlak’ın duruşmaya zorla getirilmelerine hükmetti. Dosyada bütün sanıklar için aileleri, yakınları, vekalet ve müdafi ilişkisi olan avukatlarla ilgili dinlemelerin dosyadan çıkarılmasına ve delil olarak değerlendirilmemesine hükmeden mahkeme heyeti, cezaevinden mektup göndererek tanık olarak ifade vermek isteyen Cihan Oskay’ın talebini reddetti. Dosyanın, esas hakkındaki görüşünü açıklaması için Cumhuriyet Savcısına gönderilmesine karar verilirken, duruşma 18 Eylül’e ertelendi.
(İHA)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER