Çevre-Hayat

Siirt'te oğlunu kanserden kaybeden baba, hayatını bu hastalıkla mücadeleye adadı

Siirt'te 4 yıl önce 7 yaşındaki oğlunu beyin kanserinden kaybeden 42 yaşındaki Rıdvan Aslan, evlat acısını bir nebze hafifletmek ve kanserle mücadele etmek için hasta ve yakınlarını bilgilendirmeye çalışıyor.

Siirt'te oğlunu kanserden kaybeden baba, hayatını bu hastalıkla mücadeleye adadı
05-11-2023 14:52
Siirt

Karayolları 94. Siirt Şube Şefliğinde işçi olarak çalışan Rıdvan ile eşi Perihan Aslan'ın biri kız 4 çocuğundan en küçüğü Serhat'a 6 yaşında baş ağrısı şikayetiyle götürüldüğü hastanede beyin kanseri teşhisi konuldu.

Oğlunun sağlığına kavuşması için eşiyle çabalayan baba Aslan, Türkiye'nin en iyi sağlık merkezlerine götürmesine rağmen Serhat'ı 2019'da kaybetti.

Mezar taşına "Cennet Kuşum" yazdırdığı Serhat'ın acısını dindirebilmek ve kanserle mücadele eden ailelere destek amacıyla Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfına (LÖSEV) üye olan Aslan, 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası dolayısıyla lösemili çocuklara destek olmak için afiş ve broşürlerle vatandaşları kanser hakkında bilgilendiriyor.

Babası ve oğlunu kanserden kaybetti

LÖSEV Siirt Aile Komitesi Üyesi Rıdvan Aslan, AA muhabirine, kanserden yaşamını yitiren evladının acısını yüreğinde taşıdığını söyledi.

Serhat'ın ölümünün ardından hayatını yardımlaşma ve dayanışmaya adadığını belirten Aslan, "2014'te babamı kalın bağırsak kanserinden kaybettim. 2018'de oğlum Serhat İstanbul'da bir misafirlikteyken üşüttü, baş ağrısı şikayetiyle hastaneye götürdüm. Bir gün sonra beyin kanaması geçirdi. Kanser teşhisi konulan oğlum İstanbul'da kemoterapi gördü." dedi.

Evladının tedavi sürecinde eşiyle 1,5 yıla yakın süreyi İstanbul Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde geçirdiklerini anlatan Aslan, hastalığın ne olduğunu orada öğrendiklerini, evladının 56 gün boyunca yoğun bakımda kaldığını kaydetti.

"Benim canım yandı, başkasının canı yanmasın"

Bu süreçte en büyük desteği eşinden gördüğünü, oğlunu 2019'da Batman'da tedavi gördüğü hastanede kaybettiğini dile getiren Aslan, evladının ölümünün kendisini çok etkilediğini anlattı.

Lösemili çocuklar başta olmak üzere elinden geldiğince her hastaya ulaşmaya çalıştığını anlatan Aslan, şöyle devam etti:

"Löseminin ne olduğunu LÖSEV tarafından bastırılan afiş ve el broşürleriyle anlatmaya çalışıyorum. Son çocuğumuz iyileşinceye kadar gönüllü olarak çalışmaya devam edeceğim çünkü acı çektim. Köyden gelen, tedavi sürecini bilmeyen, imkanı olmayan vatandaşlara her türlü desteği vermeyi sürdüreceğim. Gıda, ulaşım, hastane ve il dışından barınma olsun her konuda üzerime düşeni yapıyorum. Bu hastalara en acil yardım moraldir. Çocuğumuzu hayatta tutabilmek için eşimle birlikçe çok çabaladık. Son nefesime kadar gönüllü olarak elimden geleni yapacağız. Benim canım yandı, başkasının canı yanmasın. Geri kalan çocuklarım için çabalayacağım."

"Gönüllülük esasına göre çalışma yapması bizi duygulandırdı"

Vatandaşlardan Mehmet Sait Aktuğ da Aslan'ın gönüllülük çalışmalarının oldukça önemli olduğunu belirtti.

"Günümüzde toplumda kanser hastalığı yayıldı. Artık genç ve yaşlı demeden herkes yakalanabiliyor. Özellikle 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası'nda kanser hastalıklarına dikkat çekilmeli. Basit görmememiz lazım. Oğlunu kanserden kaybeden Aslan'ın çocukların ölmemesi için gönüllülük esasına göre çalışma yapması bizi duygulandırdı. Kendisine teşekkür ediyorum." ifadelerini kullanan Aktuğ, toplumun kanser başta olmak üzere bütün hastalıklar konusunda duyarlı olması gerektiğini söyledi.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER