Ankara
Başkent Sigorta Acenteleri Derneği (BASİAD) Başkanı Hacı Ali Yücel, fırtınada binalardan düşen parçaların yol açtığı hasarlar nedeniyle bina ve konut sahiplerinin sorumlu olduğunu belirterek, "Artık arabanın kaskosu kadar iş yerlerinin, konutların ve apartman ortak alanlarının da sigorta edilmesi önemli ki insanlar mağduriyet yaşamasın." dedi.
Yücel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ankara başta olmak üzere bazı kentlerde yaşanan sel felaketleri ve fırtınadan etkilenen araç, konut ve iş yerlerine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Türkiye gibi sık sık afet yaşanan bir ülkede kimsenin "Benim malıma zarar gelmez" yaklaşımıyla hareket etmemesi gerektiğini ifade eden Yücel, Ankara'nın göbeğinde, en olmaması gereken mevsimde ciddi bir fırtına ve afet yaşandığını söyledi. Yücel, bu nedenle deprem ve sel gibi afetlerin sık yaşandığı Türkiye'de sigortacılığın büyük önem taşıdığına dikkati çekti.
Fırtınada çatılardan ve binalardan fırlayan parçaların araçlar ve insanlar için büyük risk oluşturduğuna işaret eden Yücel, "Böyle durumlarda aracın kaskosu varsa zaten binadan düşen cisimle aracın hasar aldığını bildirecek. Sigorta şirketi de bu hasarı cisim düşen binanın sahiplerine rücu edecek. Bu gibi durumlarda bina sahipleri sorumlu duruma düşüyor. Sel nedeniyle benim aracıma çarpan araç nedeniyle de karşı araç sorumlu durumda." diye konuştu.
Araç kaskosu kadar apartmanlar, site ortak alanları ve apartman ortak alanlarında konut sigortasının da büyük önem taşıdığını vurgulayan Yücel, şu değerlendirmede bulundu:
"Fırtınada binalardan düşen parçaların yol açtığı hasar nedeniyle bina ve konut sahipleri sorumlu. Artık arabanın kaskosu olacak ama iş yerlerinin, konutların ve ortak alanların da bu afetleri gördükten sonra sigorta edilmesi önemli ki insanlar mağduriyet yaşamasın. Binadan kaynaklı hasarlarda, hasar tutarı kat malikleri arasında bölüştürülüyor. Burada 'kusursuz sorumluluk' söz konusu. Bu sigortanın zorunlu hale getirilmesini talep ediyoruz. Bu konudaki teklifimizi Hazine ve Maliye Bakanlığına sunduk. Artık her binada bu tür sigortanın olması lazım. Yoksa konular davalık oluyor, daha büyük maliyet yaratıyor. Aynı zamanda kişilerin ferdi kaza sigortası da yapılmalı. Kafamıza bu tür fırtınalarda bir şeyler düşebiliyor, belki de kişiler iş kaybına uğrayıp işinden dahi olabilir. Bu zararın karşılanması lazım."
Yücel, fırtınada araçların üzerine düşerek hasara neden olan ağaçlar nedeniyle de sorumluluğun belediyeye ait olduğunu belirterek, "Kaskosu olmayanlar bu hasarı dava açarak talep edebilir ancak bu yıllar sürer. Kaskon varsa bu hasar sigortadan hızlıca karşılanır." ifadelerini kullandı.
Fırtına ve sel kaynaklı duvarların devrildiği durumlarda da duvar kime aitse onun sorumlu olacağına işaret eden Yücel, bu noktada yine site ve apartman ortak alanları için yapılacak sigortanın önem taşıdığını dile getirdi.
Yücel, bina yapım halinde ise sorumluluğun müteahhitte olacağına dikkati çekerek, "Oturulan binaysa kat malikleri para toplayıp hasarı ödeyecek." dedi.
"Profesyonel acenteden sigorta yaptırın"
Sel ve fırtınadan etkilenen iş yerleri için de yine sigortanın önem taşıdığını vurgulayan Yücel, şunları kaydetti:
"İş yeri sigortası yapılmalı, sigortanız varsa hasarınız telafi edilir ancak burada sigorta edilecek şeyin değerinin doğru beyan edilmesi büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, düşük beyan ettiğiniz değer üzerinden düşük ödeme alırsınız. Sigorta değeriyle sigorta bedelinin eşit olması gerekiyor. Dükkanın değerinin doğru beyanı önemli. Bunun için de sigortanın, sigortacılığı bilen doğru ve profesyonel acentelerde yapılması gerekiyor. Aksi takdirde yanlış poliçe düzenlenebilir ve hasarınız yeterince karşılanmaz. Sorumluluk sigortalarında limitlere dikkat edilmeli."
Selde araca başka bir aracın zarar vermesi halinde, çarpan aracın trafik sigortasının kullanılacağını, yetmezse kaskosunun devreye gireceğini anlatan Yücel, iş yeri sigortalarında sel ve su basmasında hasarın yüzde 80 karşılandığını dile getirdi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com