ANKARA
Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneğince (SGDD), 21 Eylül Uluslararası Barış Günü dolayısıyla sığınmacı çocuklar için etkinlik düzenlendi.
Altındağ Belediyesi Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi'ndeki etkinlikte, sığınmacı çocuklardan oluşan koro, "barış" konulu şarkılar seslendirdi.
SGDD tarafından Türkiye'ye gelen sığınmacılara psikososyal destek vermek, onların topluma uyumunu sağlamak ve barışın inşasına vurgu yapmak amacıyla düzenlenen "Çocuk Elinden Barış" konulu resim yarışmasında dereceye girenlere de ödülleri verildi.
SGDD Genel Koordinatörü İbrahim Vurgun Kavlak, burada yaptığı konuşmada, dünyada en fazla sığınmacı ağırlayan ülkenin Türkiye olduğunu belirtti.
Türkiye'de Suriye ve diğer ülkelerden yaklaşık 3,5 milyon sığınmacı bulunduğuna, bu nüfusun yüzde 70'ini kadınlar ve çocukların oluşturduğuna dikkati çeken Kavlak, düzenledikleri "Çocuk Elinden Barış" temalı resim sergisi ve ödül töreniyle çocuk konusunu daha fazla gündeme getirmek istediklerini dile getirdi. Kavlak, "Amacımız aslında kimseyi yarıştırmak değil, katılımcıları teşvik etmek, Dünya Barış Günü'nde barışa vurgu yapmak." dedi.
Kavlak, 21 Eylül Uluslararası Barış Günü kapsamında bu yıl ilk defa hayata geçirdikleri resim yarışmasını sonraki yıllarda geleneksel hale getirmeyi düşündüklerini kaydetti.
"Savaşlar olmasın, barış olsun"Sığınmacı çocuklar adına konuşan 12 yaşındaki Rache Elavia, savaş çıkmadan önce ülkesinde kendini her zaman güvende hissettiğini, her gün gittiği okulu, arkadaşları, istediği zaman görebildiği akrabaları olduğunu, insanların kardeşçe yaşadığını anlattı.
Savaşla beraber halkın birbiriyle kavga etmeye ve düşmanca davranmaya başladığını dile getiren Elavia, savaşın neden çıktığını hiç anlayamadığını belirtti.
Elavia, insanların ülkesinden başka ülkelere kaçtığını, ailelerin yollarda öldüğünü ifade ederek, şöyle konuştu:
"Ülkemizden ayrılmak zorunda kaldık. Dilini bilmediğimiz, sokaklarını tanımadığımız bir ülkeye geldik. Türkiye bize kapılarını açtığı için çok mutlu olduk. Herkes değil ama bazı insanlar bizi burada istemiyorlar. Ben buna çok üzülüyorum. Mecbur olmasaydık gelmezdik. Savaş biterse biz de ülkemize dönmeyi çok istiyoruz. Ben ve kardeşim okullarımız bitince avukat olmak istiyoruz. Hangi ülkede yaşarsak yaşayalım insanları ayırt etmeden adaletli yaşamaları için çalışacağız. Benim sizlerden ricam, herkes birbirine saygı duysun, kardeşçe yaşasın, savaşlar olmasın, barış olsun."
Muhabir: Merve Yıldızalp
dikGAZETE.com