Genel

Sıcağa ve kuruluğa duyarlı olan Kovid-19'un yayılımı yazın azalabilir

Dünyada etkisini sürdüren yeni tip koronavirüsün mevsimsel özellik göstermesi, yapısı gereği sıcağa ve kuruluğa duyarlı olması nedeniyle yaz aylarında yayılımının azalabileceği belirtiliyor.

Sıcağa ve kuruluğa duyarlı olan Kovid-19'un yayılımı yazın azalabilir
22-05-2020 15:36

Ä°STANBUL (AA) - Çin'in Vuhan kentinden dünyaya yayıldığı ilk günden bu yana Kovid-19 salgınının nasıl ve ne zaman sona ereceÄŸine iliÅŸkin tartışmalar sürüyor.

Birçok ülkede vaka sayıları kontrol altına alınsa da bulaÅŸma riski devam eden Kovid-19'un yayılımının havaların ısınmasıyla birlikte azalacağı görüÅŸleri de sık sık gündeme taşınıyor.

Bu yaz, mevsim normallerinde yaÅŸanması beklenen hava sıcaklıklarında ise büyük deÄŸiÅŸimler öngörülmüyor. Meteoroloji Genel MüdürlüÄŸünün verilerine göre, haziran, temmuz ve aÄŸustosta DoÄŸu Akdeniz ile doÄŸu bölgelerde mevsim normalleri civarında, iç kesimlerde ise mevsim normallerinin 1 ila 2 derece üzerinde seyredecek sıcaklıkların diÄŸer bölgelerde de mevsim normallerinin 0,5 ila 1 derece üzerine çıkması bekleniyor.

Mevsimsel deÄŸiÅŸikliklerin Kovid-19 üzerindeki etkisini AA muhabirine deÄŸerlendiren SaÄŸlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) ÖÄŸretim Üyesi ve Tıbbi Mikrobiyoloji ve Tıbbi Viroloji Uzmanı Doç. Dr. Fatih Åžahiner, insanlarda enfeksiyona yol açan 7 türü olan koronavirüs ailesinin 40'ı geçen tüm üyelerinin zarflı virüsler olduÄŸunu söyledi.

Åžahiner, bunların sıcaklığa ve kuruluÄŸa dayanıklılık, çevre koÅŸullarına baÄŸlı olarak enfeksiyon yapabilme özelliklerinin devam etmesi, alkol ve dezenfektanlara karşı duyarlılıkları ÅŸeklinde sıralanabilecek birçok yapısal özelliklerinin benzer ancak genetik kodlarının farklı olduÄŸunu dile getirdi.

"Görülme sıklığı yaz aylarında azalmakta"

Åžahiner, "Bu nedenle artan sıcaklıklar havadaki nem oranının azalmasına ve virüs partikülleri içeren, insanlar arası bulaÅŸta önemli rol oynayan solunum yolu sekresyonlarının (öksürük, hapşırık ve yüksek sesle konuÅŸmayla yayılan) daha çabuk kurumasına yol açacağı için gelecek aylarda Türkiye'yi biraz daha rahat ve az riskli günler bekliyor olabilir." ifadelerini kullandı.

Virüs bulaÅŸmasını etkileyen tek faktörün sıcaklık olmadığını, sıcaklığın avantajları olduÄŸu kadar toplum hareketliliÄŸini artıran dezavantajlarının da bulunduÄŸunu belirten Åžahiner, influenza ve rubella virüsü gibi bazı solunum yolu enfeksiyonlarıyla iliÅŸkili patojenlerin mevsimsel özellik gösterdiÄŸini, kış aylarında görülme sıklıklarında artış yaÅŸandığını aktardı.

Hayvan koronavirüslerinin birçoÄŸunun da belirgin mevsimsel görülme sıklığı sergilediÄŸine iÅŸaret eden Åžahiner, "Yaygın insan koronavirüsleri olarak bilinen HCoV-229E, HCoV-NL63, HCoV-OC43 ve HCoV-HKU1 ile iliÅŸkili enfeksiyonlar da açık ÅŸekilde mevsimsel seyir göstermekte, aralık ve nisan aylarında daha sık görülmektedir. Ancak görülme sıklıkları yaz aylarında azalmakla beraber yılın her döneminde koronavirüslerle iliÅŸkili enfeksiyonlar ortaya çıkabilmektedir." dedi.

"Kapalı mekanlarda mevsimsel etkinin derecesi bilinmiyor"

Solunum yolu enfeksiyonlarıyla iliÅŸkili patojenler ve hayvan virüsleri de dahil diÄŸer koronavirüslerin mevsimsel özellik göstermesinin, yapısal özellikleri nedeniyle sıcaklık ve kuruluÄŸa duyarlı olmasının, Kovid-19'un yayılımının yaz aylarında azalabileceÄŸini gösteren en önemli veriler olduÄŸunu belirten Åžahiner, "Zarflı bir virüs olması dolayısıyla yaz aylarının neden olacağı kuruluk ve sıcaklığın Kovid-19'un açık alanlarda yayılımını yavaÅŸlatması beklenebilir. Ancak virüsün asıl yayılma alanları olan kapalı mekanlarda mevsimsel etkinin derecesi henüz bilinmemektedir." ifadelerini kullandı.

Åžahiner, yaklaÅŸan yaz aylarının Türkiye'de vaka sayılarında yaÅŸanan düÅŸüÅŸe katkısı olup olmayacağına dair ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:

"Virüsün yapısıyla ilgili temel bilgimiz, bu enfeksiyonun yaz aylarında bir derece sınırlanabileceÄŸi. Ancak yüksek bulaşıcılığı nedeniyle özellikle bu virüsle karşılaÅŸmamış duyarlı popülasyonun hala çok büyük olduÄŸu dikkate alındığında, hastane ortamları, yolcu gemileri ve spor salonları gibi kapalı alanlar ile aile içi bulaÅŸla iliÅŸkili olgu kümelerinin görülebileceÄŸini söyleyebiliriz. Bu ÅŸekildeki azalan vakalar ile salgının kış sezonuna ulaÅŸabilmesi ve önümüzdeki aralık-nisan ayları arasındaki dönemde pandemi boyutunda olmasa bile enfeksiyon sıklığında yeniden artışlar görülmesi bir diÄŸer ihtimal. Ülkemizde olgu sayıları azalsa da bu ekonomik parametrelerde görülen yaz etkisi deÄŸiÅŸiklikleri gibi geçici bir durum olabilir. Bu konuda en net bilgilere salgının 1 yıllık döngüsünü tamamlamasının ardından sahip olacağız."

"Henüz epidemiyolojik ve klinik önemi olan mutasyonlar geliÅŸmedi"

Doç. Dr. Fatih Åžahiner, Kovid-19'un bulaşıcılığının sıcaklıklarda azalma ihtimali olsa dahi her ülkede aynı etkinin görülüp görülemeyeceÄŸine iliÅŸkin, ÅŸunları kaydetti:

"Ä°nsan koronavirüsleri keÅŸfedileli 60 yıl oldu. 2003'ten beri neredeyse 20 yıldır SARS koronavirüsü üzerinde ileri düzey çalışmalar yapılıyor. Dolayısıyla bu virüsler hakkında aslında çok ÅŸey biliyoruz. Mevcut bilgilere Kovid-19'a ait binlerce genom sekansının yayımlanması da dahil yeni makalelerden gelen çok sayıda bilgi eklendi. Bu bilgilere bakacak olursak, birincisi, bu virüslerin genomlarında mutasyonlar görülüyor ama bu mutasyonlar belli gen bölgelerinde daha sık, genel olarak sınırlı ve beklenen düzeylerde geliÅŸiyor. Ä°kincisi, yaz aylarında enfeksiyonun yayılmasının azalması beklenen bir durum ancak duyarlı kiÅŸi sayısı hala çok yüksek olduÄŸu için etki boyutunu net olarak kestiremiyoruz. Üçüncüsü, salgının her ülkede farklı boyutta ve özelliklerde seyretmesinin nedeni mutasyonlardan ziyade ülkelerin ileri yaÅŸlı ve riskli hastalıklara sahip nüfus oranı, saÄŸlık hizmetlerine eriÅŸim ve bu hizmetlerin kalitesi, izolasyon ve karantina kısıtlamalarının uygulanma ÅŸekli ile müdahale süresi gibi sosyo-demografik özellikleriyle iliÅŸkili. Dördüncüsü, bu virüste henüz epidemiyolojik ve klinik önemi olan mutasyonlar geliÅŸmedi. Bu tür mutasyonların olması için spesifik antiviral ilaçlar ve aşıların baskısıyla seçilme olması ya da enfeksiyonu geçirenlerin bağışıklık sistemlerinin baskısıyla seçilme olması lazım. Ancak bunun için de daha uzun bir süreye ve daha çok veriye ihtiyacımız var."

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÃœRKÄ°YE GÃœNDEMÄ°
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER