ANKARA
Başbakan Binali Yıldırım, TRT ortak canlı yayında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz darbe girişimi için "kontrollü darbe" ifadelerine ilişkin, "Biz bile bile insanları ölüme mi gönderdik? Onu mu demek istiyor Kılıçdaroğlu? Bu akla izana uyar mı? Aklı başında bir adam bunu söyleyebilir mi? Eğer bunu söylüyorsa açıkça bunu ispat etmesi lazım. Neye dayanarak söylüyorsun kardeşim? Hangi ülkenin yöneticisi, milletini göz göre göre ölüme gönderir? Senin bu alçaklardan ne farkın kaldı? Şiddetle kınıyorum, şiddetle reddediyorum. Bu iddiasını da Sayın Kılıçdaroğlu'nu ispata davet ediyorum." dedi.
Kılıçdaroğlu'nun 'AK Parti içinde ByLock kullanan ve FETÖ'cü olarak nitelenen milletvekillerinin olduğu ve siyasetten tasfiye edilmediği' iddiasını da değerlendiren Yıldırım, şunları kaydetti:
"Ben, açıkça 'yok' diyorum. Benim elimde böyle bir bilgi yok. Alınması gereken birimlerden de bunu sordum. Böyle bir bilgi yok ama bize vermediler ve Kılıçdaroğlu'na gönderdilerse o zaman Kılıçdaroğlu'ndan ben kamuoyunun önünde 'Bunları lütfen açıkla. Her şeyi bilelim veya bize vermiyorsan ver savcılıklara, götür savcılıklara ver.' Böyle şey olur mu."
Başbakan Yıldırım, FETÖ ile mücadele kapsamında yapılan çalışmalarla ilgili de "Eldeki imkanlarla yapılabileceğin en fazlasını yapıyoruz. 'Tamamıyla tasfiye edildi, hiçbir sorunumuz yok' demek mümkün değil. Her gün yeni bir şey çıkıyor, her gün yeni bir iddia çıkıyor, her gün yeni bir belge çıkıyor, bilgiler akıyor. Buna göre işlemler yapılıyor. Zaman meselesi, bir süreçtir. Bugünden yarına bitecek bir şey değildir." şeklinde konuştu.
Halkbank Genel Müdür Yardımcısının ABD'de tutuklanması
Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın ABD'de tutuklanmasına ilişkin olarak Yıldırım şöyle konuştu:
"Rıza Sarraf davası açıldıktan sonra da gitmiş gelmiş. Yedi sefer gidiyor geliyor bir şey demiyorsunuz, bugün aklınıza esiyor gözaltına alıyorsunuz, tutukluyorsunuz. Bunun normal bir tarafı yok. Bunun hukuki bir mesele olmaktan bir başka bir anlamı olduğunu düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"3 bine yakın DEAŞ mensubunu etkisiz hale getirdik"
Türkiye ile ABD arasında üzerinde çalışılması gereken üç konunun olduğunu ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu:
"Bunlardan bir tanesi 15 Temmuz olayı ve FETÖ. Bununla ilgili Türkiye'ye daha yapıcı bir tutum içerisinde destek olmalarını bekliyoruz. İkinci konu Suriye'de DEAŞ'a karşı yapılan mücadele. Bu mücadelede Amerika Birleşik Devletleri bizim terör örgütü olarak gördüğümüz PKK ile iç içe olduğunu bildiğimiz YPG ve PYD gibi örgütlerle Rakka'da DEAŞ operasyonu yapmak istiyor veya yapmaya çalışıyor. Bunun doğru olmadığını düşünüyoruz. Bu Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri dostluğuna, stratejik ortaklığına zarar verir diyoruz. Böyle bir operasyon yapılacaksa Türkiye'nin Fırat Kalkanı'ndan tecrübesi ortada. 3 bine yakın DEAŞ terör örgütü mensubunu etkisiz hale getirdik. Özgür Suriye Ordusu bizim askeri unsurlarımızın desteklemesiyle huzuru ve güvenliği getirdik. Hudutlarımıza Kilis'e, Gaziantep'e gelen roketleri, füzeleri engelledik, ölümlerin üzerine geçtik. Burada başarılı bir örnek var. Aynı modeli uygulayabiliriz. Bir terörist örgütü başka bir terörist örgütüle yok etmek için koca Amerika gibi bir devletin bu yola başvurması doğru değil. Bu Türkiye ile dostluğuna da tamiri çok zor bir yara açar."
Üçüncü konunun ise FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından Türkiye kamuoyunda ABD'ye yönelik bir güven kaybı olduğunu belirten Yıldırım, "Bu güven kaybını tersine çevirecek adım atması lazım. FETÖ ve PYD-YPG konuları Türk milletinin canını sıkıyor. Amerika'ya olan güven azalıyor.
Yeni bir darbe girişimi iddiası
Yıldırım, "Yeni bir darbe tehlikesi var mı?" sorusunu da şu şekilde cevapladı:
"Bunu da yayıyorlar. İçerde, dışarıda, sosyal medyada, dedikoduyla içerdekilerin motivasyonunu yüksek tutmak için, onların yakınlarının, akrabalarının morallerini yüksek tutmak için bu dedikoduları yayıyorlar. Milletimiz rahat olsun, hükümetleri nöbette, Cumhurbaşkanımız, biz görevimizin başındayız. Herhangi bir sıkıntı yok millet rahat etsin. İnşallah olmaz. Bir çılgınlık yapmaya kalkarlarsa bu sefer bedelini daha ağır öderler. Çünkü çılgınlığın mevzuatı yok. Biri bir çılgınlık yapabilir ama onu da canıyla öder."
Muhabir: Özcan Yıldırım, Yeşim Sert Karaaslan
dikGAZETE.com