Çevre-Hayat

Senegal'de kadınlar ekmeğini "tuzdan" çıkarıyor

Batı Afrika'nın en büyük tuz üreticisi Senegal'de kadınlar, kuyularda biriken tuzla geçimlerini sağlıyor.

Senegal'de kadınlar ekmeğini
02-08-2024 12:43
Dakar

Yıllık yaklaşık 500 bin ton tuz imal eden Senegal'de üretim büyük ölçüde geleneksel yöntemlerle yapılıyor.

Endüstriyel üretim, Fransız sömürgesi altında 20. yüzyılın başında başlasa da rafine edilmesindeki altyapı eksikliği nedeniyle tuz sektöründe hala geleneksel yöntemler hakim.

Senegal'de yıllık tuz üretiminin büyük bir kısmını ülke çapındaki 15 bin küçük ölçekli üretici gerçekleştiriyor. Üreticiler, tuz gölleri ve kuyularında biriken tuzu, insan gücüyle elekten geçirerek kurumaya bırakıyor.

Martta başlayan tuz çıkarma işlemi, yağmur sezonunda sona eriyor. Tuzun çıkarılması için kuru ve nemsiz havaya ihtiyaç duyuluyor.

Başkent Dakar'a yaklaşık 200 kilometre mesafedeki Sine Saloum Deltası'nda ise tuz kuyuları kadınlara emanet ediliyor. Deltada yer alan Palmarin bölgesindeki irili ufaklı yüzlerce tuz kuyusunun neredeyse tamamında kadınlar çalışıyor.

Genellikle 50 yaşını geçmiş kadınlar, gün doğmadan evlerinden çıkarak tuz kuyularının yolunu tutuyor. Güneş henüz yükselmeden kuyulara ulaşan kadınlar, elekleriyle tuzu kuyudan çıkarıyor, ardından brandaların üzerinde kurutuyor.

Derinliği bir metreyi geçmeyen tuz kuyuları, içindeki mikroalglere göre pembeden yeşile kadar çeşitli renklere bürünüyor. Rengarenk kuyular, havadan bakıldığında görsel şölen sunuyor.

Kuyulardan çıkan ancak hemen satılmayan tuzlar ise rengarenk kumaşlara sarılarak dış etkenlerden korunuyor.

Palmarin'deki tuz kuyuları, fotoğrafçılıkla ilgilenen yerli ve yabancı turistlerin Senegal'deki önemli güzergahlarından birini oluşturuyor.

"Tuz sayesinde çocuklarım okula gidiyor"

Palmarin'deki Samsam köyünün sakinlerinden 53 yaşındaki Penda Sarr, bölgede yaşayan birçok kadın gibi erkenden tuz kuyusunun yolunu tutuyor.

Kendisine anneannesinden kalan 3 kuyuda kardeşi Oumy Sarr ile çalışan Sarr, sabah saat 07.00 sularında kuyuların başında oluyor.

Öğle sıcağı başlamadan 11.00 gibi mola vererek evine geri dönen Sarr, öğleden sonra yeniden soluğu kuyuda alıyor. Sarr, hava kararana kadar kuyuda biriken tuzları elekten geçirerek bir kenarda topluyor.

Tuzculuğun kadınlar arasında nesilden nesle aktarıldığını belirten Sarr, annesi ve anneannesinin de tuz kuyularında çalıştığını söyledi.

Sarr, "Burada herkesin kuyusu belli. Zaman zaman anlaşmazlıklar olsa da genelde kimse kimsenin kuyusuna yaklaşmıyor. Yüzlerce kadın tuzdan ekmek yiyor." dedi.

İşlenmemiş tuzu 25 kilogramlık çuvallarda 3 bin CFA'ya (yaklaşık 5 ABD doları) sattıklarını kaydeden Sarr, geçen sene 60 çuval tuz satabildiğini söyledi.

Sarr, "Paraya sıkıştıysak tuzu çıkarır çıkarmaz daha ucuza satıyoruz. Eğer beklersek ekimden sonra fiyatı artıyor çünkü artık kuyularda tuz kalmamış oluyor. Ben mümkün olduğunda ekimi bekliyorum ki tuzdan gelen parayla çocukların okul masrafını karşılayayım. Ellerimiz ve gözlerimiz tuzdan adeta kavruluyor. Bu sıcakta ellerimizle tuz çıkarıyoruz. Hiç kolay değil ama çocuklarım tuzdan gelen para sayesinde okula gidiyor." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER