Genel

Selçuklu Meydan Mezarlığı UNESCO yolunda

Bitlis'in Ahlat ilçesinde bulunan Selçuklu Meydan Mezarlığı'ndaki 8 bin 200 mezar taşı ve üzerilerindeki kabartma ve oyma işlemeler, UNESCO Dünya Kültür Mirası asıl listesine girebilmek için gün sayıyor.

Selçuklu Meydan Mezarlığı UNESCO yolunda
26-10-2017 16:49

BİTLİS - Şener Toktaş/Necat Hazar

Urartulardan Osmanlı'ya kadar birçok medeniyetin izlerini taşıyan, Türkiye'nin ve bölgenin önemli turizm destinasyonları arasında bulunan Bitlis'in Ahlat ilçesi, bünyesinde barındırdığı tarihi eserlerle ön plana çıkıyor.

Türklerin Anadolu'ya girişinin kapısı olan ve "Anadolu'nun tapusu" olarak bilinen Ahlat, ilçeyi ziyaret eden yerli ve yabancı turistleri tarihi bir yolculuğa çıkarıyor.

Dünyadaki üç "Kubbet-ül İslam" (İslamiyetin kubbeleri) yerinden biri olan ve tarihi eserleriyle adeta açık hava müzesini andıran Ahlat'ta, Selçuklu Meydan Mezarlığı'ndaki 8 bin 200 mezar taşı ve üzerlerindeki kabartma ve oyma işlemeler, Sahil Kalesi ile kümbetler, ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığınca, kentin turizminde önemli bir yer tutan Selçuklu Meydan Mezarlığı'nın UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası geçici listesinden, asıl listeye alınması için başlatılan çalışmalar devam ediyor.

Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Recai Karahan başkanlığında yürütülen kazı çalışmalarında yeni mezarlar tespit edilirken, şimdiye kadar 600 eğik mezar taşı da düzeltildi.

"2019'da asıl listeye aldırmak istiyoruz"

Kültür ve Turizm İl Müdürü Ramazan Gencan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 220 dönüm üzerine kurulu Selçuklu Meydan Mezarlığı'nda 8 bin 200 şahideli, sandukalı ve kurgan tarzında mezarların bulunduğunu söyledi.

Bu taşların çok büyük öneme sahip olduğunu belirten Gencan, şöyle konuştu:

"Mezar taşlarımızı taş olarak değil, bir abide ve anıt olarak görmek lazım. Orhun Abidelerinden sonra Türk İslam coğrafyası için en önemli eserlerdir. Burası şuan UNESCO Dünya Kültür Mirası geçici listesinde. Asıl listeye alınması için bakanlığımız tarafından çalışmalar devam ediyor. 2019 yılında burayı UNESCO'nun asıl listesine almak için çalışmalarımız sürüyor. Asıl listeye alındığında burası bambaşka bir turizm potansiyele sahip olacak. Biz de kültür alanında çok büyük farklılık yaratacak projelere imza atacağız."

Özbekistan'ın Buhara ve Afganistan'ın Belh kentleri ile Ahlat'ın, "Kubbet-ül İslam" olarak adlandırıldığını anlatan Gencan, Ahlat'ın, İslam'ın kubbesi olan üç merkezden biri olduğunu dile getirdi.

"Nadide güzelliklere sahip bir yer"

Ahlat'ın sadece Selçuklu Mezarlığı ile anılmaması gerektiğini aktaran Gencan, ilçede bunun dışında doğal, tarihi ve kültürel birçok mekanın bulunduğunu dile getirdi.

O dönemde ilçede inşa edilen 14 kümbet, restorasyonu devam eden Sahil Kalesi'nin bulunduğunu ifade eden Gencan, sözlerini şöyle tamamladı:

"İlçemiz, Van Gölü'nün sahil şeridinde yer alıyor. Çok güzel ve doğal güzelliği olan bir yer. Bütün doğallığıyla Harabeşehrimiz var. Valimizin himayesinde, kaymakamlığımızla yürüttüğümüz ortak çalışmayla orayı 'eko turizm' alanı ilan etmek için proje çalışmalarımız devam ediyor. Yine ilçemizde Abdurrahman Gazi hazretlerinin türbesi var. Bunların hepsini düşündüğünüzde Ahlat, Osmanlı mirasının bize egemen olduğu aynı zamanda doğal güzelliklerin bulunduğu, yaşanması ve görülmesi gereken en nadide güzelliklere sahip bir yerdir."

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER