UNESCO'nun "Dünya Mirası Geçici Listesi"nde bulunan, Osmanlı şehzadelerinden birçoğunun ilk eğitimini aldığı, devlet yönetimini öğrendiği yer özelliğiyle "şehzadeler şehri" olarak anılan Amasya'da bulunan müzeler, pek çok medeniyetin izlerini barındırıyor.
Geçen yıl toplam ziyaretçi sayısı yaklaşık 700 bin olan 11 müzede Hititlerden Perslere, Romalılardan Osmanlılara kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yapan kentin 8 bin 500 yıllık geçmişine ait eserler sergileniyor.
Şehre gelenlerin ilk durağı, bir süre önce UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne alınan Harşena Dağı'ndaki Kral Kaya Mezarları ve Amasya Kalesi oluyor.
Amasya Müzesi'nde 13 ayrı medeniyete ait arkeolojik, etnografik, sikke, mühür, el yazması eserleri ve ikisi çocuk 6 kişiye ait mumyalar dikkat çekiyor.
"Şehzadeler Müzesi"nde sergilenen bal mumu heykeller ise padişah ve şehzadelerin hayat hikayeleri ile dönemin saray hayatına ışık tutuyor.
Ferhat ile Şirin efsanesindeki Ferhat'ın Şirin'e sevdası uğruna kilometrelerce uzunluktaki dağları delerek su getirdiği kanal olarak bilinen ve "Ferhat Su Kanalı" diye anılan mevkide kurulu Ferhat ile Şirin Aşıklar Müzesi'nde, Ferhat ile Şirin'in, Kerem ile Aslı'nın, Leyla ile Mecnun'un, Mimar Sinan ve Mihrimah Sultan'ın, Romeo ve Juliet'in hikayeleri, üç ve iki boyutlu silikon maket ve heykeller, rölyefler, efsanelerin yaşandığı varsayılan döneme özgü dekorlar ve özel efektler, ışık ve müzik eşliğinde ziyaretçilere sunuluyor.
Sabuncuoğlu Şerefeddin'in kullandığı tıp aletleri ve teknikleri, meraklıları için sergileniyorİlhanlı döneminden bugüne ulaşan tek eser olarak bilinen ve Anadolu'da müzikle tedavi yapılan ilk hastane şeklinde geçen Bimarhane binasına açılan Sabuncuoğlu Şerefeddin Tıp ve Cerrahi Tarihi Müzesi'nde de Osmanlı döneminde 1402-1468 yıllarında hekimlik yapan Sabuncuoğlu Şerefeddin'in kullandığı tıp aletleri ve teknikleri, meraklıları için sergileniyor.
Türkiye'nin en fazla müzeye sahip illeri arasında bulunan Amasya'ya gelen ziyaretçiler, Saraydüzü Kışla Binası Milli Mücadele Müzesi, Hazeranlar Konağı (Etnoğrafya Müzesi), Alpaslan Müzesi, Maket Amasya Müzesi, Şeyh Hamdullah Yazı Tarihi ve Hüsn-i Hat Müzesi ile Orman Müzesine ilgi gösteriyor.
"Farklı dönemlere ait kültürlerin izleri tek bir karede görülebiliyor"Amasya Valisi Osman Varol, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kent merkezinde bulunan müzelerin bir kısmının belediyeye, bir kısmının İl Özel İdaresine, bir kısmının da Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı olduğunu söyledi.
Amasya'nın sergileyeceği birçok değer olmasının bu kadar çok müze bulunmasının en temel nedenini oluşturduğunu vurgulayan Varol, çok farklı medeniyetlerden ve bu medeniyetlere ev sahipliği yapmış kadim bir şehirden bahsettiklerine işaret etti.
Bu müzeler içinde özellikle Amasya Müzesi'nin en fazla ziyaretçi sayısına ulaşan müze olduğuna dikkati çeken Varol, şunları kaydetti:
"Bu müzemizde çok önemli değerlerimiz var. Bunların yanında yine insanlarımızın ilgisini çeken tematik müzelerimiz de bulunuyor. Örneğin Amasya Belediyemizin Ferhat ile Şirin Müzesi çok ilgi görüyor, hemen ikinci sırada o geliyor. Amasya bir müze şehir. Yani sokaklarda yürürken bir müzenin, korunmuş bir şehrin içinde yürüdüğünü hissediyor insanlarımız. Ara sokaklara girdiğinizde bile Selçuklulardan, İlhanlılardan, Danişmentliler döneminden eserler görebiliyorsunuz. Yalıboyu mevkisinden Harşena Dağı'na doğru baktığınızda çok farklı dönemlere ait kültürlerin izlerini tek bir karede görebileceğiniz inanılmaz bir silüet var."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com