İSTANBUL - Nurettin Coşkun
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın görevi başında şehit edilişinin üzerinden geçen iki yılın ardından ailesi evlat acısı ve gururunu bir arada yaşıyor.
Terör örgütü DHKP/C üyelerince iki yıl önce İstanbul Adalet Sarayı'ndaki odasında rehin alındıktan sonra 46 yaşında şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın babası Hakkı Kiraz, kadere inanan insanlar olduklarını belirterek, yaşadıkları acının büyüklüğünü anlattı.
Mehmet Selim Kiraz'ın tek oğlu olduğunu aktaran Kiraz, şunları söyledi:
"Acısını yaşıyoruz, tabii ki özlüyoruz kolay bir şey değil. Siz düşünebiliyor musunuz, bir çocuğunuz oluyor, bu çocuğun yürümesi bir hayal, konuşması bir hayal, ilkokula götürüyorsunuz bitiriyor, ortaokulu, liseyi, üniversiteyi bitiriyor, meslek hayatına atılıyor. Bu meslek de eğer sizin istediğiniz bir meslekse ki özellikle benim önerilerimle hukuku seçti. Derecesi, görev yaptığı yer, yaşantısı, her şeyi önemli, çünkü sizin evladınız, bir parçanız. Yemiyorsunuz yediriyorsunuz, içmiyorsunuz içiriyorsunuz, giymiyorsunuz giydiriyorsunuz, Çağlayan Adliyesi'ne savcı oluyor. Oraya gidiyor, makam odasında oturuyor ve adaleti dağıtmaktan başka hiçbir niyeti yok. Sadece ve sadece 'Hakkı, hukuku icra edeyim.' diye bir çaba içerisindeyken, bu ülkenin düşmanları tarafından tertip edilen bir oyunla şehit ediliyor."
"Yüreğin çelik olsa dayanmaz"
Hakkı Kiraz, bu olayın kendilerinin kaderi olduğunu vurgulayarak, duygularını şu sözlerle dile getirdi:
"Şimdi bir insanın yüreği çelikten olsa dahi buna dayanır mı? Mümkün değil, yüreğin çelik olsa dayanmaz. Aranızda bir duvar... Güçlü bir adam duvarı yumruklasa, tekmelese yıkar ama yapamıyorsunuz. Suntadan yapılmış bir kapı, omuzlasan düşürürsün ama yapamıyorsunuz. Ne yapıyorsunuz? Bekliyorsunuz. Bu Allah'ın kaderine inanmak demektir. Allah'a çok şükür Müslümanız, inanmış bir milletin mensubuyuz. Bizim yüce dinimiz, 'Allah yolunda ölenlere, ölüler demeyin, onlar diridir.' diyor. Tabii ki yüreğimizde acı duruyor ama bir taraftan da onuru, gururu, şerefi, haysiyeti var. Allah'a çok şükür başımız dik. Acı bir tarafa, onur ve gururu da bize yetiyor. Ne kadar acı olursa olsun gururunu yaşıyoruz. Allah'ın verdiği güç sayesinde acıya dayanıyoruz."
Milletin gönlünde yaşayan oğlu adına Türkiye'nin dört bir tarafında camiler, parklar, okullar yapıldığını hatırlatan Hakkı Kiraz, bu durumun kendilerini ayakta tuttuğunu ve mutlu ettiğini söyledi.
Saldırıya ilişkin görüntülerin internet sitelerinde yer alması
Oğlu Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edildiği terör saldırısına ait görüntülerin bazı internet sitelerinde bulunmasından rahatsız olduklarına işaret eden Hakkı Kiraz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu internet, medya kötü amaçlı kullanıldığı zaman ne yapabilirsin ki? Bu görüntüler ilelebet burada mı kalacak, bu silinmeyecek mi? Benim torunlarım büyüyecek ve bunları görecekler. 7 yaşındaki çocuğunun ne günahı var? 5 yıl, 10 yıl sonra internete girecek babasının o manzarasını görecek. Peki diğer torunlarımın ne günahı var? Büyüyecekler, bakacaklar. O manzarayı gördükleri zaman acaba haleti ruhiyeleri ne olacak hiç kimse tahmin edebiliyor mu? İlanihaye sınırsız mı olacak bu medyanın özgürlüğü? Eninde sonunda bir yerde artık buna da 'dur' denilmesi lazım. Ben internete giremiyorum. Adı yazıldığı gibi (görüntü) çıkıyor."
dikGAZETE.com