Çevre-Hayat

Şehir stresinden bıktı 350 yıllık su değirmeni aldı

Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinde 10 yıldır eşi, iki oğlu ve kızı ile bölgenin tek değirmenini işleten Ayar, Trabzon'dan Erzurum'a, Kayseri'den İstanbul'a ülkenin birçok yerine un gönderiyor. - Anadolu Ajansı

Şehir stresinden bıktı 350 yıllık su değirmeni aldı
17-02-2017 17:27

BURSA-Harun Kaymaz

Bursa'da yıllarca sürücü kurslarında eğitmenlik yaptıktan sonra şehir stresi ve kalabalığından kurtulmak için gittiği Mustafakemalpaşa ilçesinde 350 yıllık su değirmeni satın alan 49 yaşındaki Halil Ayar, ailesiyle ürettiği un ve unlu mamülleri, ülkenin dört bir yanına gönderiyor.

İlçenin kırsal mahallelerinden Söğütalan'da, doğayla baş başa kaz, ördek, hindi, tavuk ve köpekleriyle, yıllarca özlemini duyduğu yaşamı süren Ayar ailesi, su değirmeninde günde bir ton un öğütüyor.

Yaklaşık 10 yıldır eşi, kızı ve iki oğluyla ilçenin tek değirmenini işleten Halil Ayar, şöyle konuştu:

"Yaklaşık 10 yıl önce tarihi 350 yıla dayanan eski Rum değirmenini satın aldıktan sonra hemen işe koyuldum. Tamamen virane, harabe halindeydi, hemen onarımını yaptım. O günlerden bugünlere geldik. Ailece bu işi yapıyoruz. Sabah erkenden kalkıp işleri planlıyoruz, ilk önce hayvanlarımıza bakıyoruz. Çavdar, yulaf, arpa ve buğday unu çekiyoruz. En son işlemden sonra paketlenen ürünleri, oğlum kargoya götürüyor. Günde genellikle 8 saat çalışıyoruz ve bir ton un çıkıyor. Erişte, kuskus, tarhana, ekmek gibi unlu mamullerimiz de var. Trabzon'dan Erzurum'a, Kayseri'den İstanbul'a kadar ülkenin birçok yerine un ve ürünlerinden gönderiyoruz."

Ayar, ailece yaptıkları işten mutlu olduklarını belirterek, oğlunun kendisinden sonra bu işi devam ettirmeyi istediğini söyledi.

Bir değirmenin kurulabilmesi için en önemli unsurun su olduğuna dikkati çeken Ayar, ''Değirmenimiz su kaynağı yolu üzerinde. Suçıkan mevkisinden mağaranın içinden akan suyu ana dereden ayırıp kullanıyoruz. Birkaç işlem var. Buğday tarladan kaldırıldıktan sonra temizleniyor, burada taşta öğütülüyor. Çıktıktan sonra bir miktar kabasını alıyoruz, çünkü içine saman kaçar. Ardından paketlenme işlemi olur. Artık hiçbir köylü buraya gelip un öğütmüyor, köylüler de bu işi bıraktı.'' ifadesini kullandı.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER